Giden de çok dönmeyen de: Sağlıkta kriz büyüyor
Türkiye’deki sağlık sistemi, iktidar tarafından sürekli ‘devrim’ olarak nitelendiriliyor. Fakat meslek örgütlerinin ve uluslararası kuruluşların verileri-raporları, ‘başarı öyküsünün’ anlatılmayan tarafında sağlık sisteminin yavaş yavaş çöktüğünü gösteriyor.
'Benim vatandaşım artık hastane kuyruğunda inlemiyor'
Yıl 2011. Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan, Arnavutköy Devlet Hastanesi açılışında yaptığı konuşmada, sağlık politikalarını ‘devrim’ olarak nitelendirerek “İşte şu anda hastanelerimiz ortada. Artık vatandaşım kuyruklarda inim inim inlemiyor” diyerek kurdeleyi kesiyor.
Yıl 2022. Türkiye’den yurt dışına göçen doktor sayısı bin 400’ü geçti. Bu sayı aynı zamanda Türkiye’nin tarihindeki en yoğun doktor göçü demekti.
Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) verilerine göre ise bu sayı gitgide artıyor. 2022’in ilk iki ayında toplam 354 doktor, yurt dışında çalışabilmek için TTB’den belge aldı. Yani bu sayının 2022 yılı içerisinde, iki bini geçmesi mümkün.
Giden çok, dönen yok
Tekrar bir hafıza tazelemesi yapalım. Yıl 2007. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) döneminde hazırlanan yasayla birlikte kamuda çalışan ve 65 yaşını dolduran hekimler zorla emekli edildi.
Yıl 2018. Yine AKP döneminde çıkan yasayla birlikte 65-72 yaşı arasındaki doktorlar, göreve çağrıldı.
Dört yılda toplam 7 kere açılan 65-72 yaş için hekimlik kadrosundaki toplam kontenjan 1140’dı.
Toplam atanan hekim sayısı ise 168.
Yani devletin, dön çağrısına doktorlar, ‘Hayır’ dedi.
Hekimler neden dönmüyor?
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın, hekimlerin özel sektörde çalışmasına ve yurt dışına göçmesine dair “Gidiyorlarsa gitsinler, gerekirse yurt dışındaki doktorlarımızı geri döndürürüz, kendi hekimlerimizle devam ederiz” dedi.
Erdoğan’ın bu açıklamasına ise meslek odaları “Gidecek olanlar hekimler değil!” diyerek tepki gösterdi.
Doktorların, kamu hastanelerine dönmüyor olmasının gerekçesini ise İzmir Tabip Odası’nın Ocak 2022’de 2 bin 153 emekli hekimle yaptığı ankete açıkça görüyoruz.
Hekimlerin, yüzde 33’ü yoğun iş temposu, yüzde 28,9’u mobing ve liyakatsiz yöneticiler nedeniyle emekli olmaya karar vermiş. Ankete göre ayrıca 5 hekimden sadece biri özel sebep olmadan emekli olmuş.
Hekimlerin yüzde 75’i, emekli olduktan sonra çalışmaya devam ederken çalışmaya devam etme nedeni olarak yüzde 35’i “Çalışmazsam, geçinemeyeceğim” yanıtını vermiş. Ayrıca “emekli maaşlarıyla” ilgili soruya yüzde 45’i “Başka gelirim olmazsa geçinemem” diye yanıtlamış.
Yani emekli olan doktorların çoğu özel sektörde çalışmaya devam etmesine rağmen kamudaki yoğunluk ve diğer sebeplerin yarattığı olumsuzluklar nedeniyle geri dönmüyor.
İzmir Tabip Odası’nın anketin sonuç metninde kurduğu, “Bütün bu sonuçlar son dönemde giderek artan istifalar ve erken emekliliklerin, genç hekimlerde yurt dışında çalışma başvurularında artışın nedenleri konusunda ipuçları vermektedir. Hekimler ülkemizde çalışırken de, emekli olduktan sonra da ne yazık ki mutlu değiller” cümlesi, yaşanan ‘doktor krizinin’ en çarpıcı tespiti.