Topakkaya beldesinde yaşayan Ömer Altınkaynak, 6 yıl önce Fransa'dan ithal ettiği ‘Ile de France’ cinsi koyunların yetiştiriciliğine başladı ve başarılı sonuçlar elde etti. İlk olarak 100 koyun ithal ederek yetiştiriciliğe başlayan Altınkaynak, bu süre zarfında koyun sayısını sürekli artırdı.

100 KOYUN İLE BAŞLADI DEVAMI GELDİ

Altınkaynak, “İthal olarak getirdiğimiz koyunlar ağırlık olarak et koyunu. 45 günde sirkülasyonu yakalıyor. Biz yemini de kendimiz, tarlalarımızdan üretiyoruz. Koyunlarımız ortalama 85 kilo geliyor. Kuzularımız da 45 gün sonra annesinin ağırlığına yaklaşır ve 60 kiloya geliyor. Üretim yaptığımız koyunları Türkiye’nin bütün illerine gönderiyoruz. Bu tür genelde Aydın, Muğla ve Denizli yöresinde daha çok biliniyor. İç Anadolu insanı ise yaylım olarak bu koyundan verim alamadıklarını düşündükleri için pek yönelmiyor. Biz yönelmelerini tavsiye ederiz. Yaylımda başarı bir koyun. 100 koyun ile başlamıştık. Şu anda 100 anaç koyunla üretimimiz sürüyor. Her yıl sürümüzü gençleştiriyoruz. Yaşlı koyunlarımızı kesime gönderiyoruz. Koyunlarımızda ikiz koyun oranı çok ama genelde 3’üz ve 4’üz kuzu alıyoruz. Bunlar genlerden geliyor. Bir koyun fiyatı 25-30 bin lira arası, koçlar ise 40 ile 60 bin lira arasında. Mandıra da beslememize rağmen etinin hiçbir kokusu olmuyor. Yağ oranı da çok azdır. Biz etinden ve yününden yararlanıyoruz” dedi.

‘YETİŞTİRİCİLİĞİN AZALMASI SONRASI TALEP ARTTI’

Küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin azalmasıyla birlikte talebin arttığını belirten Altınkaynak, “Artık yetiştiricilik azaldı. Eskisi gibi koyun yetiştiriciliği fazla değil. Bunun için de talep biraz daha çoğaldı. Kurban Bayramı’nda herkes koyuna yöneldi. Biz bölgede tarım işi ile uğraştığımız için tarım ve hayvancılığı bir arada yapmak istedik. İthal ettiğimiz koyundan ciddi randıman sağladık” diye konuştu.