Felaket göz göre göre geldi: Televizyonu açtım ve ağlamaya başladım
Bilim Prof. Dr. Naci Görür depremi sabaha yakın telefonunun çalmasıyla öğrendiğini belirterek, “Telefonum çaldı. Ya benim çocuklardan kötü haber var ya da deprem oldu sandım. Televizyonu açtım. İstem dışı ağlamaya başladım. Kendime bir türlü gelemedim. Bunun nedeni de bu deprem o kadar göz göre göre geldi ki. İlk kez Elazığ depremi olduğu zaman bana uzatılan mikrofonlara şu an da hedef Kahramanmaraş’tır dedim. Buradaki yerel yöneticiler hızla depreme hazırlanmak için faaliyette bulunun dedim. Dün akşam depremden 3 saat önce de bir tweette bunları söyledim. Bunu defalarca söylememize rağmen yerel yöneticilerden en ufak bir tepki, geri dönüş almadık” dedi.
FOX TV ekranlarında Selçuk Tepeli ile Ana Haber’de konuşan Prof. Dr. Görür, “Takipçilerim şahittir. Her gün Maraş’ta deprem olabilir demekten dilimde tüy bitti. Bu bilimsel bir gerçekti. Olacağı belliydi. Elazığ depremi olduğu zaman deprem kırığı Malatya’ya kadar geldi. Ancak Maraş’a yönelik bir kırık olmadı. Enerji orada birikti. 1999 depremi olduktan sonra Düzce'ye ve Marmara’ya dikkat dedik. Düzce’de hızlı hızlı depreme hazırlık yapıldı. 3 ay sonra deprem oldu. Ama Marmara depremi halen olmadı. Bekliyoruz. Ben bu ülkenin bilim adamı olarak bunu nasıl dürüstçe söyleyemem ki” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Görür depremin nerede, ne zaman, nasıl olacağının, hangi fay hattının kırılacağı gibi konuların bilimin ayrıntısında olmayan teferruatlar olduğunu ve bunları sormaktan vazgeçmek gerektiğini aktararak, “Deprem bir gerçektir. Hava gibi, su gibi, ekonomi gibi… Bir devletin, siyasilerin görevi o ülkede yaşayan vatandaşların güvenliğini sağlamaktır. Bu depremin bir gerçek olduğunu ve en somut gündem maddesi olduğunu halkta, siyasilerde bilmek zorunda. Bu gerçeği önleyemeyiz ama zararı azaltabiliriz. Türkiye’de deprem kuşaklarındaki alanları deprem dirençli şehirler haline getirmeliyiz. ‘17 Ağustos milat demiştik’ o inançla devam etseydik her şey farklı olurdu” diye konuştu.
İktidarın düşük kredili konut projesine de değinen Görür, “İstanbul’da 500 bin kişi ölümle burun burunaysa paranız varsa o binaları deprem dirençli hala getirirsiniz. Bir hükümetin en önemli görevi vatandaşların can güvenliğini korumaktır” dedi.