Eskişehir’de öğrencilere disiplin soruşturması: Baro’dan anayasa uyarısı

Eskişehir’de öğrencilere disiplin soruşturması: Baro’dan anayasa uyarısı
Eskişehir Baro Başkanı Barış Günaydın, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasını protesto eden Anadolu Üniversitesi öğrencilerine açılan soruşturmaların, anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğunu belirterek, barışçıl protesto hakkının cezalandırılmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı.

Eskişehir Baro Başkanı Barış Günaydın, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasını protesto eden Anadolu Üniversitesi öğrencilerine açılan soruşturmalarla ilgili, "Barışçıl protesto eylemlerine böyle bir yaptırımla karşılık vermek, temel insan hak ve özgürlüklerine, anayasaya, taraf olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ilgili hükümlerine de aykırı olduğu kanaatindeyim" dedi.

Eskişehir’de Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart’ta gözaltına alınıp tutuklanmasının ardından başlayan ve devam eden protesto eylemlerine katılan öğrenciler hakkında disiplin soruşturması başlattı. Üniversite yönetiminin bu kararı, kamuoyunda tepkiyle karşılandı.

Soruşturmalara ilişkin açıklama yapan Eskişehir Baro Başkanı Barış Günaydın, öğrencilere yönelik başlatılan soruşturmaların temel insan haklarıyla ve Anayasa ile bağdaşmadığını belirtti. Günaydın, ifade özgürlüğünün Anayasa’ya göre demokratik bir hukuk devletinin temel taşlarından biri olduğunu vurgulayarak, barışçıl protesto hakkını kullanan ya da düşüncelerini ifade eden öğrencilerin, eğitim hayatlarını olumsuz etkileyecek yaptırımlarla karşı karşıya bırakıldığını ifade etti.

Günaydın, üniversitede 20’yi aşkın öğrenci hakkında soruşturma başlatıldığını belirterek,

"AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ’NİN İLGİLİ HÜKÜMLERİNE DE AYKIRI OLDUĞU KANAATİNDEYİM"

"Türkiye'de gerçekten gençlerin eğitimine destek olmamız gerekirken onların özgürce ifadelerine, barışçıl protesto eylemlerine böyle bir yaptırımla da karşılık vermek açıkçası temel insan hak ve özgürlüklerine, anayasaya, taraf olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ilgili hükümlerine de aykırı olduğu kanaatindeyim."

"ANADOLU ÜNİVERSİTESİ ÖZELİNDE BİRÇOK DİSİPLİN SORUŞTURMASININ AÇILDIĞINI BİLİYORUZ"

Soruşturma açılan öğrencilerin dosyalarını takip eden Avukat Mehmet Ali Ata, şunları söyledi:

“Şu an zaten adli bir süreç işliyordu. Orada savcılık aşamasında ve dava aşamasında olan birçok dosya var, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefetten, Cumhurbaşkanı'na hakaretten. Ancak şimdi Anadolu Üniversitesi özelinde birçok disiplin soruşturmasının açıldığını biliyoruz. Bu disiplin soruşturmaları çeşitli olaylardan dolayı açılmış. Bizim bildiğimiz kadarıyla şu an en az 7-8 farklı konudan, eylemden dolayı toplantı ve gösteri yürüyüşünden dolayı, eylemlerden dolayı disiplin soruşturmasının yapıldığını öğrendik. Aralarında çok ciddi iddialar da var. En az bir dönem uzaklaştırmayı, iki dönem uzaklaştırmayı gerektirir, disiplin soruşturmaları da var ve hani bu eylemlerin tekrar etmesi halinde, tekrar bir disiplin cezası alınması halinde okuldan çıkartma, yani okuldan atılmanın da söz konusu olabileceği düşünülüyor.

Ancak biz bu sürecin çok da hukuki işletilmediğini düşünüyoruz. Çünkü toplantı ve barışçıl protestolar anayasal bir hak ve üniversiteler aslında tam da bu şekilde insanların özgürce konuşabileceği, bir araya gelebileceği ve fikirlerini dışarıya vurabileceği yerler. O yüzden biraz da endişeyle açıkçası takip ediyoruz.

"EN ÇOK SORUŞTURMA MAHMUT TANAL’IN, ANADOLU ÜNİVERSİTESİ'Nİ ZİYARET ETTİĞİ GÜN OLMUŞ"

Bizim bildiğimiz kadarıyla en çok disiplin soruşturmasının açıldığı gün Mahmut Tanal’ın, Anadolu Üniversitesi'ni ziyaret ettiği gün olmuş. Ve buna ek olarak bir de aile yılı kapsamında yapılan bir etkinlik vardı. Orada birçok kişiye yine disiplin soruşturmaları açılmış. Disiplin soruşturmalarında iddia edilen şeyler işte eğitim ve öğretim hürriyetini engellemeye dönük davranışlar, aşağılayıcı sözlerde bulunduğu iddia edilmiş öğrencilerin. Ancak hiç öğrenciye tek tek bir fiil istinadında bulunulmamış. Yani daha genel aslında biraz da kopyala yapıştır şeklinde soruşturmalar hazırlanmış ve savunmaya davet edilmiş öğrenciler. Ancak kimse tam olarak hani kendisinin ne yaptığını bilmiyor. Burada bir eylem oldu, siz işte burada slogan attınız, pankart astınız. Gelin şimdi bize savunma verin şeklinde söylenmiş. Ancak tek tek işte, sen şu eylemi yaptın, bu eylemden dolayı sana şöyle bir disiplin cezası gerekiyor. Savunmanı ver denilmemiş. Aslında disiplin soruşturmalarında da ceza hukukundaki çekirdek ilkelerin uygulanması gerekiyor. İnsanların savunma hakkına riayet edilmesi, eğer yapılan disiplin cezasını gerektirirse, eylemin ispatı noktasında sorun varsa bu kişilere disiplin cezasının uygulanmaması gerekiyor."

Avukat Mehmet Ali Ata, bir disiplin cezası verilmesi halinde de öğrencilerin hem itiraz yoluna başvurmaları hem de idare mahkemesinde iptal davaları açmasının mümkün olduğunu belirterek,

"DİSİPLİN CEZALARININ İPTAL EDİLMESİ SÖZ KONUSU OLUR"

"İptal davalarında da yürütmenin durdurulması denilen bir tedbir var. Öğrencilere oldu da bir dönem uzaklaştırma cezası verildiğinde ve eğer yürütmenin durdurulması kararı da alınabilirse öğrenciler okullarına devam edecekler, yargılamanın sonuna kadar idare mahkemesinde. Ve hukuka aykırı bir şekilde yerde disiplin soruşturmaları yürütülecek olursa da bu disiplin cezalarının iptal edilmesi söz konusu olur."

Kaynak:ANKA