Erdoğan'ın imzasıyla Hizbullah sanıkları serbest bırakıldı

29 Mart Sayısı Resmi Gazete'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla yayımlanan karara göre aralarında, terör örgütü Hizbullah davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Şehmus Alpsoy ile Hamit Çöklü'nün de bulunduğu on hükümlünün cezası kaldırıldı.
ERDOĞAN'IN KARARIYLA HİZBULLAH SANIKLARININ CEZALARI KALDIRILDI
'Anayasal düzeni zorla ortadan kaldırmak' suçundan ağırlaştırılmış müebbet cezası alan hükümlüler, Şehmus Alpsoy ve Hamit Çöklü'nün kalan cezaları, Erdoğan'ın imzasıyla sürekli hastalık gerekçesiyle affedildi.
Karar Resmi Gazete'de yayımlandı:
KARARA MUHALEFETTEN TEPKİ
CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI MURAT BAKAN:
CHP Genel Başkanı Murat Bakan, sosyal medya hesabından karara şöyle tepki gösterdi:
"Domuz bağıyla insan boğan Hizbullahçılar “sürekli hastalık” bahanesiyle affedildi. Ama bu ülkenin entelektüel birikimlerinden biri olan Mahir Polat cezaevinde. Arkeolog, müzeci, kültür tarihçisi. İstanbul’un belleğini koruyan bir Cumhuriyet aydını. Altı stentli kalbiyle, tiroid kanseri geçmişiyle, uyku apnesi, diyabet ve hipertansiyonla yaşamaya çalışan bir insan… Bugün cezaevinde tansiyonu yükseldi, ailesine haber verilmeden hastaneye kaldırıldı, acil anjiyoya alındı. Katiller affediliyor, Cumhuriyet’in evlatları cezalandırılıyor. Bu mudur adalet? Yazık. Çok yazık."
İYİ PARTİ GRUP BAŞKANVEKİLİ TURHAN ÇÖMEZ:
İYİ Parti Milletvekili Turhan Çömez de "Şu 'sürekli hastalıkların' ne olduğunu açıklayın da bilelim. Doktor olarak edecek lafımız olacak elbet. Ne var bu işin arkasında onu söyleyin asıl. HÜDA-PAR’la pazarlık? İçeriye tıkılacak gençlere yer bulma çabası?" tepkisini gösterdi.
CHP BURSA MİLLETVEKİLİ ORHAN SARIBAL:
"İnsanlık suçlarının failleri serbest bırakılarak ödüllendiriliyor" diyen CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal da şu paylaşımı yaptı:
"Cumhurbaşkanı Erdoğan Hizbullah davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanları, terör suçlarından, cinayetten cezası bulunanları, 'sürekli hastalık' gerekçesiyle affetti. Oysa yüzlerce genç, hukuksuz bir biçimde cezaevlerinde tutulmaya devam ediyor. Düşünceleri nedeniyle hapsedilen gazeteciler, akademisyenler, siyasetçiler hala özgürlüğünden mahrum. Kendi adaletini yaratan iktidar, toplumun geniş kesimlerini suçlu ilan edip ülkeyi adeta açık bir cezaevine çevirirken, “Zaman aşımı olmaz” dediğimiz Maraş’ın, Çorum’un, Sivas’ın katillerini, insanlık suçlarının faillerini serbest bırakarak ödüllendiriyor. Tarikatlarla el ele vererek en karanlık suçları aklıyor. Ceza, sadece mağdurlara ve onların yakınlarına; cezasızlık ise suçlulara, katillere ve onların iş birlikçilerine… Bu, sıradan bir hukuksuzluk değil, açık bir iş birliği, bilinçli bir tercihtir."