Erdoğan'ın hedefinde yine İş Bankası var: Hazine'nin malı olacak
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu. Erdoğan'ın konuşmasından başlıklar şöyle:
İŞ BANKASI HAZİNE'NİN MALI OLACAK
Bizim dünyamızda kibrin, hırsızlığın, yolsuzluğun, hukuksuzluğun yeri olmadığını bizzat kendi yaşantımızla milletimize göstereceğiz. Türkiye ekonomide bir büyük saldırı dalgasına maruz kalmıştır.-İş Bankası masada. Bunu unutmayın. Gazi Mustafa Kemal'in CHP'ye değil Hazine'ye tahsisi vardır. Bu İş Bankası Hazine'nin malı olacaktır, bu parlamento bu kararı alacaktır.
"BU TAKVİMİ 1994'TEN BAŞLATACAĞIZ"
Seçim kampanyamızı resmen başlatmış olduk. Ana fikri milletimizin gönlüne girmek oluşturuyor. AK Parti’nin geleceği ile ülkemizin geleceğini asla farklı görmediğimizi anlatacağız. Türkiye büyürse gelişirse, zenginleşirse bizim de daha büyük hayaller kurmaya cesaret bulacağımızı tüm kalplere nakşedeceğiz. Ayrıca AK Parti’nin 16 yıllık birikimine sahip çıkacağız. Belediyecilik söz konusu olduğunda bu takvimi 1994’ten başlatacağız. Tevazu ile samimiyetle milletimizin hizmetine talip olduğumuzu ortaya koyacağız. Kibrin, büyüklenmenin, efelenmenin, hizipçiliğin, arsızlığın, yolsuzluğun, israfın, adaletsizliğin yeri olmadığını kendi yaşantımızla milletimize göstereceğiz. İnsana ve tüm canlılara, çevreye, tarihe, sanata, vicdana uygun şehircilik anlayışıyla belediyeleri nasıl yöneteceğimizi paylaşacağız.
SEÇİM MANİFESTOSU
Şehir planları uzun vadeli hazırlanacak. Birilerinin siparişi üzerine değil adaletli şekilde hazırlanacak. Altyapı ve ulaşım sorunları tüm şehirlerimizde kökten çözülecek. Kentsel dönüşüm çalışmaları bölgelerin özelliklerine göre gönüllülük esasına göre yapılacak. Şu anda büyükşehirlerimizi devasa ihtiyaçlarının olduğunu açık, net gördük. İzmir’de Karabağlar için çok güzel bir yer diyebilir miyiz. Orada bir kentsel dönüşüme ihtiyaç yok mu? Bugüne kadar gelenler buna çanak tuttular.
Yatay şehirleşme ile örnek yerleşim alanları kurulacak. 50 kat binalarda yaşayanların birbirinden haberi var mı? Komşuluk hukuku var mı? İnanın yan dairedeki ölüyor haberleri yok. Peki bizim tarihimiz böyle mi?
Bu tür yerlerde terör yaygınlaşıyor. Biz bunlara fırsat veremeyiz. Modern şehircilik anlayışı ile bu adımları atarsak şehirleşme anlayışını hakim kılacağız. Benzersiz şehirler anlayışı ile şehirlerimiz kendi hikayelerine uygun şekilde geliştirilecek. Akıllı şehirler uygulamaları ile teknolojinin tüm imkanları sunulacak. Çevreye saygılı şehirler… Sosyal belediyecilik… Doğrudan insana dokunan hizmetler yaygınlaştırılacak.
"YAN DAİREDEKİ ÖLÜYOR HABERLERİ YOK..."
Yatay şehirleşme ile tabiatla bütünleşen örnek yerleşim alanları kurulacak. 50-60 kat binalarda yaşayanların birbirinden haber var mı? Yan dairedeki ölüyor haberleri yok. Peki bizim tarihimiz öyle mi? Biz sokağımızda karşımızdaki komşularımız ben kirlendiğim zaman yıkıyor beni, giydiriyor anneme teslim ediyor. Komşuluk böyleydi. Çocuklar arasındaki hukuk da böyleydi. Dev rezidanslarda, binalarda çocukların birbiri ile hukuku var mı? Hepsi birer kibir abidesi. Birbiriyle tanışmak konuşmak yok. TOKİ başta olmak üzere yatay şehirleşme anlayışı ile oluşan binalarda yaşayanların birbiriyle hukukunu zenginleştireceğiz.
Halkla birlikte yönetim ilkesi… Ne yapılıyor ne ediliyor bundan oradaki muhtarlar, STK'lar hepsi haberdar olacak, adımlar ona göre atılacak. Tasarruf ve şeffaflık hassasiyeti. Değer üreten şehirler… Her alanda hayat kalitesini yükseltecek yaklaşımlar geliştirilecek. Kupon yerleri süpürmek suretiyle değil, değer üreten yapılaşmalar ister istemez kendisindeki değerle alıcısını da bulacak.
Artık süreç kısalıyor. 55 günümüz var. Bu süre içinde tüm belediye başkan aday arkadaşlarımız, belediye meclis üyesi olarak belirlenecek arkadaşlarımız sokakta halkımıza bunları anlatmalı. Belediyecilik deyince akla AK Parti gelir bunu anlatacağız. Biz gerçekleri anlatacağız. İlk defa oy kullanacak genç evlatlarımız nereden neler yapıldı bunlardan haberleri yok. Bilsinler ki oylarını kullanırken ben böyle bir belediyecilik arıyordum işte bunu bulduk dedirtelim.
"TÜRKİYE BÜYÜK BİR SALDIRIYA MARUZ KALMIŞTIR"
Ekonomide her dönemde AK Parti iktidarlarının nasıl başarı grafikleri çizdikleri ortada. Bugün de milletimizin başta gelen sıkıntıları arasında ekonomik konuların geldiğini biliyoruz. Ekonomik dalgalanma ülkemizin kendi iç dinamiklerinden değil Türkiye bir büyük saldırıya maruz kalmıştır. Türkiye bu saldırı dalgasını da kısa sürede etkisiz hale getirmiştir. Ekonomideki kayıplarımız terör gibi can kaybı değil para kaybıdır. Biz de Ağustos ayından beri yaşadığımız ekonomik dalgalanmanın günlük hayattaki olumsuzluklarını azaltmak için çalışıyoruz. Fiyatı dövize bağlı olduğu için faturaları yükselten elektrik ve doğal gazda yılbaşından itibaren yüzde 10 indirime gittik. Muhataplarımız bunları konuşuyor mu? Neyi konuşuyor? Çarşıda pazardaki domatesi, biberi… Harcamaya baktığınız zaman hangisinin daha yüksek olduğu ortada… Asgari ücreti 2020 TL’ye yükselttik. Yatırımı ve istihdamı teşvik etmeye yönelik daha önce başlattığımız uygulamaları uzattık.
"BUNLAR KIYAMET ALAMETİ..."
İhracatta tarihi bir rekora geldik. Bay Kemal bunları bilir misin? Nereden nereye geldik haberin var mı? Ocak’ta yıllık ihracatımız 168.8 milyar dolara çıkarken dış ticaret açığımız da 48.5 milyar dolara indi. Bunları konuşmak, anlatmak bizim görevimiz. Bunu bay Kemal anlatmaz. Onunla dirsek temasında olanlar anlatmaz. Hele hele Kandil’le iş tutmuş olanlar anlatmaz. Kandil’le iş tutanlarla CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi iş tutuyor. Bunlar kıyamet alameti. Nereden nereye geldik.
CHP ve onun uyduları haline dönüşmüş kimi çevreler bu onurlu duruşu sergileyemedi, alçak bir fırsatçılık peşine düştüler. IMF’ye gidenlerin kim olduğu belli. Türkiye 2013 yılı Mayıs ayında IMF defterini kapatmıştır ve bir daha da açmayacaktır. O SSK genel müdürü iken SSK’yı nasıl batırdıysa Allah onlara böyle bir fırsatı vermez zaten. Türkiye IMF defterini kapatmıştır ve bir daha da açmayacaktır. "