Erdoğan'dan Suriye'de katliam açıklaması: Şara'yı övdü
Suriye'de sosyal medyaya yansıyan görüntülerde Lazkiye kenti başta olmak üzere birçok kentte Alevi katliamını yaşandığını ortaya çıkardı.
Katliamı, 61 yıllık Baas rejiminin devirerek ülke yönetimini ele geçiren eski adı Muhammed el-Golani olan Suriye Geçici Hükümet Cumhurbaşkanı Ahmed eş Şara'ya bağlı güçlerin yapması tartışma konusu oldu.
Katliamların ardından Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ne diyecedği merak konusuydu.
Erdoğan, sessizliğini kabine toplantısının ardından bozdu.
Toplantını ardından kameraların karşısına çıkan Erdoğan, Şara"dn övdüğü konuşmasında şunları söyledi:
"Biz herkes için barış, istikrar dedikçe, İslam coğrafyasının istikrarsızlığından beslenen güç odakları da boş durmuyor. Birçok yerde, kimi zaman etnik, kimi zaman inanç ayrımı yüzünden çatışma, gerilim ve kargaşa çıkarılmaya çalışılıyor. Bunun son örneğine, komşumuz Suriye'de, eski rejim artığı provokatörlerin terör eylemlerinde şahit olduk. Özellikle azınlıkların yaşadığı yerlerde patlak veren olaylarda, Suriye Ordusu'nun yanı sıra pek çok sivil de hayatını kaybetti. Teravih namazından çıkarken kalleşçe şehit edilen kardeşlerimiz var. Olayların büyük oranda kontrol altına alındığını, ancak sahadaki durumun hâlâ hassasiyetini koruduğunu görüyoruz.
"ŞARA'NIN YATIŞTIRICI MESAJLARINI OLUMLU KARŞILIYORUZ"
Öncelikle burada şunu açık açık söylemek isterim. Türkiye olarak, Suriye'nin birliğini, dirliğini ve toplumsal barışını hedef alan her türlü saldırıyı, terör ve tedhiş eylemini en güçlü biçimde lanetliyoruz. Ülkemiz aleyhinde herhangi bir gelişmenin yaşanmamsı için gereken tedbirleri alıyoruz. Ayrıca, gergin havanın süratle geride bırakılması için Suriye makamlarına gerekli telkinlerde bulunuyoruz. Cumhurbaşkanı Şara'nın mutedil ve yatıştırıcı olduğunu, hukuk dışına çıkanların cezalandırılacağına dair mesajlarını olumlu karşılıyoruz. Sayın Şara, rövanşizme düşmeden kucaklayıcı bir politika izlemektedir. Suriye'nin, on yıllardır hasretini çektiği kalıcı barış ve huzur ortamına bir an önce kavuşmasını samimiyetle arzu ediyoruz.
Arap, Türkmen, Kürt, Dürzi, Nusayri demeden Suriye halkının tamamının basiretli davranarak ülkelerinin parçalanmasını isteyenlere müsaade etmeyeceğine inanıyoruz. Bizler, binlerce yıldır bu coğrafyada bir arada yaşamış aynı kaderi paylaşmış insanlarız. İnşallah ebediyen burada yan yana yaşamaya devame edeceğiz. Türkler, Araplar, Kürtler, Sünniler ve Aleviler olarak birbirimizin hamisiyiz, dostuyuz, kader ortağıyız.
"BİRBİRİMİZE DÜŞERSEK BİZİ KİMSE KORUYAMAZ"
Arap, Türkmen, Kürt, Nusayri, Dürzi demeden ülkelerin parçalanmasını ve istikrarsızlık batağına sürüklenmesine müsaade etmeyeceklerine inanıyorum. Bizler binlerce yıldır bu coğrafyada bir arada, birlikte yaşamış, aynı kaderi paylaşmış insanlarız. İnşallah ebediyen burada yanyana yaşamaya devam edeceğiz. Türkler, Araplar, Sünniler, Aleviler, Kürtler olarak birbirimizin hamisiyiz, kader ortağıyız. Birbirimize düşersek bizi kimse koruyamaz. Bölgemizde huzura açılan kapının anahtarı ittihattır, vahdettir. Acımızın da sevincimizin de ortak olduğunun şuuran varmaktır.
Suriye'deki yangını tam 14 yıldır ülkemize sıçratmaya çalışanlara da şunu tekrar hatırlatıyorum; biz ne Irak'ta ne Suriye'de ne Lübnan ne de diğer bölge ülkelerinde hiç kimsenin kökeni, dini, mezhebi, inancıyla ilgilenmiyoruz. Hangi mezhebe mensup olursa olsun kimseye farklı gözle bakmıyoruz. Tüm insanları Hz. Ali efendimiz in buyurduğu üzere 'ya dinde kardeşimiz ya da yaradılışta eşitimiz' olarak görüyoruz. Her kim Suriye'ye baktığında mezhep, meşrep, köken görüyorsu taassuba esir olmuş demektir.
"MASUM ÇOCUKLAR ÖLDÜRÜLÜRKEN SUSANLAR BİZE HADSİZLİK EDEMEZ"
1 milyon Suriyeli Baas rejimi tarafından katledilirken nerede duruyorsak bugün de aynı yerde dimdik duruyoruz. Geçen sene seçim kazanmak uğruna faşizmin en ilkel biçimi sergilenirken neyi savunuyorsak bugün de aynı ilkeleri dirayetle savunuyoruz. Suriye konusunda kimse bize vicdan dersi veremez. Varil bombaları, kimyasal silahlarıyla masum çocuklar öldürülürken susanlar bugün bize hadsizlik edemez. Biz Suriye ve Gazze'de insanlık sınavımızı alnımızın akıyla vermiş durumdayız."