Emine Şenyaşar, Adalet Nöbeti'nin 119. gününde: Adliye bize yasakmış
AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız'ın koruma ve yakınlarının saldırısı sonucu eşini ve iki oğlunu kaybeden Emine Şenyaşar’ın, Şanlıurfa Adliyesi önünde tuttuğu nöbetin 119’uncu günü. Aile, saldırının gerçekleştiği 14 Haziran 2018’den beri hayatlarının cehenneme döndüğünü söyledi.
BirGün'den Dilan Esen'in haberine göre, Şanlıurfa Suruç’taki saldırı sonucu, Hacı Esvet Şenyaşar, oğulları Adil ve Celal Şenyaşar ile vekilin ağabeyi Mehmet Şah Yıldız yaşamını yitirdi. Olay hakkında başlatılan soruşturma ikiye bölündü. Şenyaşarların işyerinde yaşanan olaya ilişkin davada, Fadıl Şenyaşar'a 37 yıl 9 ay hapis, AKP’li vekilin ağabeyi Enver Yıldız'a ise haksız tahrik indirimi uygulanarak 18 yıl hapis cezası verildi. Hastanede yaşananlara ilişkin soruşturma aşamasındaki dosyada ise gizlilik kararı var. Şenyaşar ailesi, savcıyla görüşme isteği reddedildikten sonra adalet nöbetine başladı.
Adliye bize yasakmış
Şanlıurfa Adliyesi’nin önünde aylardır nöbet tuttuğunu söyleyen Emine Şenyaşar, adalet isterken defalarca müdahaleye maruz kaldıklarının altını çizdi. Gözaltına alındıklarını, oğlunun darp edildiğini hatırlatan anne, “Adliye bize yasaklanmış” dedi.
Anne Şenyaşar, “Ağır bir zulüm altında yaşıyoruz” dedi ve ekledi:
“Savcıya derdimizi anlatalım istiyoruz ama bizi kabul etmiyor. Adalet sağlanana kadar adliyenin önünden ayrılmayacağım. Niye devlet bu aileye karşı bir yaptırım uygulamıyor. Bu cezasızlık politikası onlara güç veriyor. Çocuklarım hastanedeyken milletvekilinin sesi hâlâ kulağımda ‘Aileden gelen kimseyi yaşatmayın herkesi öldürün’ diyordu. Nerede devlet, nerede adalet?”
Oğlunun Elazığ Cezaevi’nde tutuklu olduğunu söyleyen anne Şenyaşar, “Çok uzak görüşemiyoruz. 2 evladımı ve eşimi katlettiler. Tutuklu oğlum 3 yıldır tek kişilik hücrede kalıyor” dedi.
Elimizde yalnızca A4 var
Kamera görüntüleri ve görgü tanıklarıyla aslında olayın ortada olduğuna vurgu yapan Ferit Şenyaşar ise şunları belirtti:
“İşyerinde yaşanan olayın üzerinden 15 ay geçmiş ve 3 insanımız katledilmişken herhangi bir soruşturma yoktu. Vekilin ağabeyi Enver Yıldız teslim olduktan sonra tape kayıtları ortaya çıktı. Kayıtlarda, kimsenin karışmadığını, gelecek savcıdan sonra teslim olacağını söylüyor. Açıkça yargıya müdahale ediliyor.”
Olayın gerçekleştiği gün Suruç Devlet Hastanesi’nde çalışan bir doktorun ifadelerini aktaran Şenyaşar, “O gün sağlık çalışanlarının ölümle tehdit edildiğini söyledi” diye konuştu.
Şenyaşar, şunları dile getirdi:
“Dosyanın eski savcısı, ‘Hastane olayında 23 kişiyi tespit ettik ama bu davada birilerinin kellesi gidecek’ demişti. Ancak daha sonra gelen savcı olayı kapattı. Annem ağlamaktan neredeyse kör olma noktasına geldi ama adalet sağlanmadan hiçbir tedaviyi kabul etmeyeceğini söylüyor. Elimizde sadece üzerinde ‘Adalet istiyoruz’ yazan bir A4 kağıdı var.”