Edirne Barosu, donarak ölen 19 göçmen için AİHM'e başvuracak
Edirne Baro Başkanlığı Mülteci Hakları Komisyonu, İpsala ilçesinde Yunanistan unsurlarınca geri itilmelerinin ardından soğuktan donarak hayatını kaybeden 19 göçmen için yakınlarına ulaşıp, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvuracaklarını açıkladı. Edirne Barosu Başkanı Tacettin Sivrikaya, Avrupa'nın ortasında yaşanan drama sessiz kalındığını belirterek, "Dünyanın her tarafında insanlar, hiçbir şey olmamış gibi gözlerini kapayarak, kulaklarını tıkayarak yaşıyorlar. Bütün insani duygularınız bir kenara atılmış" dedi.
İpsala ilçesi Paşaköy köyü Mandakoru mevkisinde dün Yunanistan tarafından geri itilen 22 kaçak göçmenden 12'si, donarak hayatını kaybetti. Bölgede çalışma başlatan jandarma, polis ve AFAD ekipleri, dün geceden beri 7 kaçak göçmenin daha cansız bedenine ulaşırken, donarak ölen göçmen sayısı da 19'a yükseldi. Göçmenlerin hayatını kaybetmesinin ardından Edirne Barosu da harekete geçti. Baro Başkanı Tacettin Sivrikaya, olaya karşı Avrupa'da ve dünyadaki diğer ülkelerin sessiz kaldığını belirterek, eleştirdi. Olayın 'kötü muamele' olarak değil 'işkence' olarak adlandırılması gerektiğini belirten Sivrikaya, "22 insan kış ortasında ülkenin sınırını çizen nehrin üzerine atılmak suretiyle üzerlerindeki kıyafetler, ayaklarındaki botlar alınıyor. Bu kötü muamele falan değil, bu açıkça işkence. İşkenceye maruz bırakılmak suretiyle ölüme terk ediliyor. Şu anda da ıstırabını çekiyorum, bu insanların ben isimlerini dahi bilmiyorum. Bunları şu bilmemek dahi çok acı. Bizi yeterince ıztıraba sevk ediyor" dedi.
Yunan meslektaşlarına seslendi
Avrupa'da ya da dünyanın diğer bölgelerindeki ülkelerle bir araya gelinip, mülteci sorununun yeniden gündeme alınması ve çözüme kavuşturulması gerektiğini söyleyen Sivrikaya, Yunanistan'daki meslektaşlarına da çağrıda bulunarak, şunları kaydetti:
"Ben, bu süreçte öncelikle Yunanistan'da çalışan, orada avukatlık yapan meslektaşlarıma seslenmek istiyorum. Ne olursunuz kıymetli meslektaşlarım, hukukçu hangi ülkede, nerede yaşıyorsa yaşasın, bulunduğu yerde yaşanan tüm hukuksuzluklara karşı tüm insan hakkı ihlallerine karşı dik duran, karşı çıkan, buna karşı mücadele eden insandır. Biz böyle bir meslek grubunun üyesiyiz. Ne olur, ülkenizdeki bu tip uygulamalara karşı adli ve idari soruşturmaların takipçisi olun, bunların hesabını sorun. Yunanistan halkına seslenmek istiyorum; Yunan medeniyeti gerek sanatıyla mitolojisiyle felsefesiyle dünyada yeri olan bir medeniyet. Bu medeniyetin evlatları buna gözlerini kapatamaz, kulaklarını tıkayamaz. Lütfen bu duruma müdahale edin, engellemeye çalışın, sorumluların ortaya çıkıp cezalandırılmasını isteyin."
'Mektup yazıp çağrıda bulunacağız'
Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler dahil birçok temsilciye mektup yazacaklarını da kaydeden Sivrikaya, şöyle devam etti:
"Selanik Baro Başkanı'na, Atina Baro Başkanı'na bir mektup yazmak istiyorum, bu meselenin çözümü için kendilerini göreve davet edeceğim. Ayrıca Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Dunja Mijatovic, Birleşmiş Milletler Göçmenlerin İnsan Hakları Özel raportörü Felipe Gonzales Morales, Birleşmiş Milletler Yüksek Komiseri Filippo Grandi ve Avrupa Birliği İçişleri Komiseri Ylva Johansson'a yine mektuplar yazarak kendilerini, Türkiye'ye, özellikle Edirne'ye davet edeceğim. Gelsinler sorunu yerinde görsünler. Bizim Meriç Nehri'ni, Tunca Nehri'ni yerinde görsünler, göçmenlerin yaşadığı sorunu görsünler. Ayrıca gurur kaynağımız Edirne Göç İdaresi Geri Gönderme Merkezi'ni görsünler. Bulundukları makamlarda tüm yetkilerini, imkanlarını kullanarak bu sorunu tekrar dünyanın gündemine getirsinler."
Dünyanın, İpsala'da ve öncesinde çok kez yaşanan mülteci dramlarına karşı duyarsız kaldığını belirten Sivrikaya, "Dünyanın her tarafında insanlar, hiçbir şey olmamış gibi gözlerini kapayarak, kulaklarını tıkayarak yaşıyorlar ve sonra diyorlar ki 'Bize çip takacaklar'. Size zaten çip takılmış. Bütün insani duygularınız bir kenara atılmış, sonra diyorsunuz ki bize çip takılacak. Yani ille başınıza gelmesini mi bekliyorsunuz. Anlayabilmek mümkün değil. Bu durum herhangi bir ülkede, herhangi bir caninin bir okula girerek silahlı saldırı yapıp bomba patlatmasından farklı bir olay değildir, aynı şeydir" dedi.
'AİHM'e başvuracağız'
Edirne Barosu Mülteci Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Anıl Yaşagör de 2020 yılından beri geri itilen mültecilerle ilgili AİHM'e çok sayıda başvuruları olduğunu fakat hiçbirinin çözüme kavuşmadığını belirtti. Son olayla ilgili de başvurularının olacağını kaydeden Yaşagör, "Son olayda şu an için vefat edenlerin yakınlarını tespit etmeye çalışacağız. Hayatta olduğunu düşündüğümüz 10 kişiye ulaşabilirsek onlar için başvurular tabii ki yapılacak. Vefat edenler için başvuru ancak yakınlarına ulaşılabilirse yapılabiliyor. Onlara ulaşabilirsek başvuru yapılabilecek" diye konuştu.
Trajedi büyüyor: Donarak ölen göçmen sayısı 19'a yükseldi
Donarak ölen 12 göçmenin cenazeleri Adli Tıp Kurumuna getirildi