Halk TV'nin 'Lider Röportajları' serisine Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal konuk oldu. Uysal, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş'ın sorularını yanıtladı. HDP'ye açılan kapatılma davası ile ilgili "HDP iktidarın politikalarını desteklese ‘Sayın Erdoğan’ı başkan yaptıracağız’ dese bu kapatma davası açılır mıydı?…" diyen Uysal, Merkez Bankası Başkanı değişikliği ile ilgili de, "Bugün geldiğimiz noktada sayın Albayrak'ın istifasına giden sürecin fitilini Ağbal ateşlediği için ondan intikam alınıyor, bedelini de yine millet ödüyor" dedi. 

Gültekin, İstanbul Sözleşmesi'nden Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile çıkılması hakkında da "Bir karar hangi usülle alınmışsa ancak o usülle geri alınır. Bu sistemde zaten nerede kanun ve Anayasa'nın sınırı başlıyor nerede Cumhurbaşkanı'nın kararnameleri başlıyor muallak..." ifadesini kullandı. Halk TV'de canlı olarak yayınlanan röportaj şöyle: 

Suat Toktaş: Ekonomide son dönemde üst üste atamalar görüyoruz, bu değişikliklere neden ihtiyaç duyuluyor? 

Gültekin Uysal: Çok net. Adalet ve Kalkınma Partisi artık demokrasi oyununu oynayamayacak.

Suat Toktaş: Bankalarla demokrasinin ne alakası var? 

Gültekin Uysal: Çok uzun süredir altını çiziyorum, demokratik düzlemde demokrasinin sınırlılığı elimizde kalmış imkanlarına rağmen, demokrasinin oksijeninin azalmış olmasına rağmen, bugün en olumsuz şartlarda bile iktidarın kendi adına bir olumlu netice alabilme imkan kalmadı. Bu nedenle iktidarın, Türkiye'yi içe kapatarak hedeflerine yürümek gibi bir manası var. Tabii Berat Albayrak'ın istifası, Merkez Bankası başkanının değişikliği... iktidarın sahibi bellidir Sayın Erdoğan. AKP mutlak bir iktidar istedi ve mutlak bir iktidarın mutlak bir sorumluluğu olarak karşımızda. Bu nedenle bunun sorumluluğunu bir bakana, Merkez Başkanı veya başkanlarına yükleyerek sorumluluktan kimsenin sıyrılabilme imkanı yok.

Türk milleti hiçbir mazeret bırakmayacak şekilde Sayın Erdoğan'a yetki vermiş güç vermiş bütçe vermiş ve hiçbir iktidara nasip olmayacak bit zaman vermiş. Bugün nasıl Sayın Erdoğan FETÖ'cülere diyorsa 'Ne istediniz de vermedik', bugün Türk milleti söylüyor 'Ne istedin de vermedik'. Netice itibariyle geldiğimiz yer ortada, zaman zaman tekrar ifade ediyorum, bir beş yıl daha verse bunca zaman yapamadığınız neyi yapacaksınız bu ülkeye neyi vaad edeceksiniz!

AKP'nin tek bir hedefi var. Var olan iktidarını ister meşru yollardan ister farklı yollardan sürdürmek. Tam bu noktada bu tercihler anlamlı hale geliyor. Türkiye çok uzun süredir kaynaklarını kötü yönetmiş, kötü kullanmış bir ülke. Bugün geldiğimiz noktada Türkiye'nin kademe kademe adalet, hukuk, demokrasi... Bütün bu alanlarda küme düştüğü gerçeği ortada. 

"Albayrak'ın istifa sürecini Ağbal ateşlediği için ondan intikam alınıyor"

Suat Toktaş: Naci Ağbal da gitti, bundan sonra bahanesi kalmıyor diyorsunuz ya o zaman istediklerini artık atamış oluyor...

Gültekin Uysal: Aslında ülkece daha büyük problemimiz var. Bir ailenin sorunları ülkenin kaderini etkiliyorsa tabii ki konuşacağız. Naci Ağbal'la ilgili iktidar kanadından  hiçbir açıklama gelmedi. Bu ülkenin keyfi dediğimiz bir rejimin tabii... Sayın Erdoğan bir gün eski Maliye Bakanı Sayın Ağbal'ın sunumuyla TC Merkez Bankası rezervlerinin swap anlaşmaları dışında eksi 46 milyar dolar olduğunu öğrendi. Bundan daha büyük bir vehamet olur mu, olur. Bugün geldiğimiz noktada sayın Albayrak'ın istifasına giden sürecin fitilini Ağbal ateşlediği için ondan intikam alınıyor, bedelini de yine millet ödüyor.

DP Genel Başkanı olarak HDP'nin kapatılmasını doğru buluyor musunuz?

Diyarbakır Anneleri'ni ziyaretimde de ifade ettim. Partiler sırtını halka döner, teröre sırtını dayamaz. Kanunları siz ihtiyaçlarınıza, zamana, kişiye göre uygulamaya başlarsanız böyle sonuç çıkar. Demokratik düzlemde kimse parti kapatmaya onay vermez. HDP iktidarın politikalarını desteklese ‘Sayın Erdoğan’ı başkan yaptıracağız’ dese bu kapatma davası açılır mıydı?…

Dün akşam sosyal medyada görüyoruz yine bir karaname beklentisi. HDP'nin kapatılması gerçek bir gündem değil. Siyasi iktidarın kullandığı bir manivela. 

Kamu bankalarındaki müdür değişikliklerin sebebi

Gültekin Uysal: Ben temel motivasyonunun yeniden sistemin sayın Albayrak'ın merkezinde yeniden bir kodlama süreci olarak görüyorum. Onu da Bakanlar Kurulu açıklandığında göreceğiz.

Suat Toktaş: Siz Sayın Berat Albayrak'ın yeniden bakan olacağını mı öngörüyorsunuz?

Gültekin Uysal: Evet yani görülen program taşların döşenme şekli böyle bir öngörüde bulunabilme imkanı veriyor bize.

Suat Toktaş: 'Taşların döşenme şekli' derken aslında sizin bu öngörünüzü veya analizinizi destekleyen atamalar var. Sayın Berat Albayrak'a yakın isimler yeniden kritik görevlerde.

Gültekin Uysal: Yeni gelen Merkez Bankası Başkanı'nın ilk yaptığı iş sayın Ağbal'ın görevden aldığı personel genel müdürü tekrar görevine getirmiş olması. 

Suat Toktaş: İstanbul sözleşmesine her kesimin farklı bir bakış açısı var fakat asıl tartışma burada usülü. Meclis onayından geçmiş bir anlaşmanın tek bir kararla kaldırılması.

Gültekin Uysal: Kesinlikle keyfilik her yerinden akıyor. Bir karar hangi usülle alınmışsa ancak o usülle geri alınır. Bu sistemde zaten nerede kanun ve Anayasa'nın sınırı başlıyor nerede Cumhurbaşkanı'nın kararnameleri başlıyor muallak...

Bugün TBMM'nin birinci vazifesi yasama, ikinci vazifesi de denetleme vazifesi. Hiçbir şekilde bugün Türkiye'nin temel problemi olan kaynaklarını kötü kullanıyor olmasının en temel göstergesi ne siyasi denetim yapabiliyor  ne adli denetim yapabiliyor.