Hakan Fidan'dan flaş Suriye açıklaması

Hakan Fidan'dan flaş Suriye açıklaması
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 'Suriye'de tarihin doğru noktasında durduk, adaleti savunduk. Suriye'de hikayemiz yeni başlıyor' açıklaması yaptı.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ulusal ve uluslararası medya kuruluşlarının temsilcileriyle, İstanbul’da düzenlenen toplantıda gündemi değerlendirdi.

Fidan'ın konuşmasından önemli başlıklar şöyle:

Komşumuzun yeniden imar çabalarına destek olmaya başladık. Türkiye'nin dış politkasında ana eksen dayanışma refah ve barıştır.

Türkiye'nin hiçbir ülkenin toprağında gözü yoktur. Gelin bölgemizde baskı ve tahakküm politikaları yerine işbirliği politikalarını hayata geçirelim.

Suriye sahasının terörden arındırılması 2025'in ilk hedeflerindendir.

'SURİYE'DE HİKAYEMİZ YENİ BAŞLIYOR'

Suriye'de hikayemiz yeni başlıyor. Suriye halkı bu aşamada ülkenin yeniden imarı başta olmak üzere çeşitli büyük sınamalarla karşı karşıya. Türkiye bekasına yönelik tüm tehditleri yerinde yok etme kapasitesine sahiptir. Suriye'deki yeni düzende kimsenin amalı fakatlı ifadeler kullanma lüksü yoktur.

Terörün dini ve milliyeti yoktur. Terör örgütleri için Avrupa, Amerika'nın farkı yoktur. DAEŞ'e karşı da aynı kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz.

GAZZE

Uluslararası Adalet Divanı’nın aldığı, İsrail’i işgali sona erdirmeye çağıran istişari karar ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin çıkardığı yakalama kararı, adaletin tecellisi ve soykırım sorumlularının cezalandırılması için önemli bir adımdır.

Filistin'de akan kan durmadıkça bölge huzura ulaşamayacaktır. Gazze'de ateşkes sağlanması için çabalarımızı sürdürüyoruz.

Urkayna'nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne yönelik güçlü desteğimiz devam ediyor.

2022'de ülkemizin aracılığıyla yapılan tahıl anlaşması ile 33 milyondan fazla tahıl dolaşıma girdi.

'TRUMP YÖNETİMİ DEVRALDIKTAN SONRA İLİŞKİLERİMİZİ GÜÇLÜ ŞEKİLDE SÜRDÜRECEĞİZ'

Amerika ile ilişkilerimizde yakaladığımız ivmeyi sayın Trump yönetimi devraldıktan sonra da daha güçlü bir şekilde sürdürmeyi hedefliyoruz.

Rusya-Ukrayna savaşı bağlamında her zaman yangını söndürmenin, acıları dindirmenin gayreti içerisinde olduk.

'İMRALI DEVAM EDİYOR''

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çağrısıyla başlayan ve DEM Parti heyetinin ziyareti sonra terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın mesajlarıyla devam eden yeni süreçle ilgili görüşleri sorulan Fidan, "Şu anda sözünü ettiğiniz şahıs (Abdullah Öcalan) ile ilgili herhangi bir değişiklik yok. İmralı'da devam ediyor" cevabını verdi.

Yeni süreç ile ilgili bir başka soruya yanıt veren Fidan, "Örgütün birçok ülkeyle ilişkisi var, birçok istihbarat servisiyle operasyonel ilişkisi var, birçok ülkenin askeri yapısıyla ilişkileri var. Bu kadar sızılmış, manipüle edilmiş bir örgütün kendi liderlerinden gelen bir talimatla ilgili ne derece güçlü refleksi olabilir, o başka bir sorun alanı" diye konuştu.

'11 YIL SONRA AYNI SENARYOYLA KARŞI KARŞIYAYIZ'

"Biz konuyu geçmişte de tecrübe ettik" diyen Fidan, şunları ifade etti:

"Geçmişte de örgüt liderliği talimat verdi, 'silahları bırakın ve çıkın' diye, bu yönde bir çıkış başladı. Daha sonra Suriye meselesi bahane edilerek bunu durdurdular. Şimdi yaklaşık 11 yıl sonra aynı senaryoyla karşı karşıyayız. Dinlerler mi? Kendi tercihleri.

Bizim devlet olarak bütün hesabımız, bu türden varsayımsal konular üzerinden değil, gerçekçi hesaplamalar üzerinden olmak durumunda. Biz tehdit analizini profesyonel bir şekilde yapıyoruz, bu analizi yaptıktan sonra ne türden diplomatik araçlara ihtiyaç var, ne türden askeri-istihbarat araçlarına ihtiyaç var, bunları tespit edip yolumuza devam ediyoruz. Bunu yaparken uluslararası hukuka, insani hukuka azami riayet ediyoruz. Müttefiklik hukukumuza hiçbir şekilde halel getirmiyoruz. Sınırımızın öbür tarafındaki ülkelerin toprağında bir gözümüz yok. Amacımız düşmanımız olan bir tehdidi ortadan kaldırmak.

Tehdit ya kendini bize düşman etmekten çıkartacak ve biz bunu doğrulayabileceğiz, ya da başka bir boyuta evrilecek, ya da ortadan kaybolacak. Biz illa şiddet olsun diye şiddet uygulama taraftarı değiliz. Zaman zaman örgütün Kürtler ile aynileştirilmesi, bu türden kelimelerin Batı'da kullanılması da kabul edilebilir bir şey değil. Nasıl ki DEAŞ dendiği zaman Arap denmiyor, PKK-YPG'ye karşı mücadeleyi de Kürtlere karşı mücadele diye kullanmak doğru bir terminoloji değil."

Kaynak:Halk TV Haber Merkezi