Çağlayan, 17-25 Aralık döneminde Davutoğlu'nu tehdit etmiş

Çağlayan, 17-25 Aralık döneminde Davutoğlu'nu tehdit etmiş
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, 17-25 Aralık soruşturmalarında Zafer Çağlayan'ın kendisini üstü kapalı bir şekilde tehdit ettiğini ifade etti.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, FOX TV'de Çalar Saat programında İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtladı.

17-25 Aralık operasyonuna adı karışan 4 bakanın Yüce Divan'a neden gitmediklerini anlatan Davutoğlu, dönemin Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın kendisini 'üstü kapalı' tehdit ettiğini dile getirdi.

17-25 Aralık operasyonunda haklarında fezleke hazırlanan dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ve Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış ile görüştüğünü aktaran Davutoğlu dönemin Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın kendisini üstü kapalı tehdit ettiğini söyledi.

Davutoğlu, "Bu konular konuşulursa çok farklı isimler de devreye girer gibi üstü örtülü tehdit ettiler. Ortaya ne saçılırsa saçılsın bu konuda taviz vermem dedim" şeklinde konuştu. Küçükkaya'nın bunu söyleyen bakan hangisiydi sorusuna yanıt veren Davutoğlu, "Zafer Bey'di" dedi.

Davutoğlu, şöyle konuştu:

"4 bakanı çağırdım ‘arkadaşlar, sizler benim bakan arkadaşımdınız o kabinede. Ben sizi suçlamam ama ben hukukçu değilim, komisyon üyesi de değilim. Komisyonumuzun oluşturduğu kanaat bu. Doğru olan komisyonun böyle bir karar almadan sizin Yüce Divan’a gitmeniz’ dedim.

Orada da söyledim sayın Erdoğan Bayraktar’ın dosyası farklı, suçlamalar farklı. 17 Aralık günü operasyon olduğu gün bu bakanların hepsini aramıştım ve geçmiş olsun dedim.Tavrımı net olarak koydum ve bu Cumhurbaşkanımızla bizim ortak kararımızdır."

'Erdoğan, bunun bir hükümete karşı operasyon olduğunu söyledi'

Bakanların Yüce Divan’a gitmesini beklerken Erdoğan’dan talimat gittiğini anlatan Davutoğlu konuşmasına şöyle devam etti:

"Arkadaşlarımız gittikten sonra Cumhurbaşkanımızı tekrar aradım, böyle bir mutabakata ‘hayırlı olsun’ dedi. Ben gönül huzuru içinde partim, ülkem ve bakan arkadaşlarımız için de en doğru olan oldu şeklinde yastığa kafamı koyarak öyle düşündüm.

Ertesi gün saat 11’de bakan arkadaşlar Yüce Divan’a gitme kararını kendilerinden açıklamasını beklerken ve açıklamayınca grup başkan vekilimizi aradığımızda cumhurbaşkanımızdan farklı bir talimat gittiğini öğrendim ve çok üzüldüm. Bu üzüntüyle cumhurbaşkanımızdan görüşme talep ettim ve baş başa görüştük.

Kendisine de şunu söyledim, ‘Sayın Cumhurbaşkanım, sizinle mutabakata varmıştık, Türkiye için de bu arkadaşlar içinde en doğru olan buydu. Niye değiştirdiniz, yapmayın’ dedim. Erdoğan, bunun bir hükümete karşı operasyon olduğunu söyledi."