'Çıplak arama' TBMM cezaevi raporunda
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun reddettiği çıplak arama uygulaması, TBMM Hükümlü ve Tutuklu Haklarını İnceleme Alt Komisyonu’nun cezaevi ziyaretleri kapsamında hazırladığı raporlara yansıdı.
Komisyon raporlarında; “İzmir 3 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda kuruma ilk girişte çıplak arama yapıldığı, çıplak aramadan rahatsız olanların istemedikleri halde kıyafetlerinin zorla çıkarıldığı, bu tür durumlarda doktorun darp raporu vermediği” kayıtlara geçti.
“Van T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda da arama yapılırken gerek olmamasına rağmen elle temasta bulunulduğu, hamile olanlara dahi bu uygulamanın dayatıldığı ve otur kalk şeklinde risk oluşturabilecek muamele yapıldığı” belirtildi.
TBMM Hükümlü ve Tutuklu Haklarını İnceleme Alt Komisyonu’nda; İzmir Aliağa ve Menemen ile Van cezaevlerini inceleme raporları ele alındı.
İnceleme Alt Komisyonu Başkanı ve AKP Afyonkarahisar Milletvekili İbrahim Yurdunuseven, AKP Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat, AKP Van Milletvekili Osman Nuri Gülaçar, CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, HDP Mersin Milletvekili Fatma Kurtulan ve komisyon uzmanları Taner Geçmez ile Ahmet Kaymaz; 20-21 Haziran’da Van Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’ni, 28 Haziran’da İzmir Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü ve İzmir Menemen R Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda inceleme yaptı. Yapılan incelemelerde koğuşlardan rastgele seçilen hükümlü ve tutuklular, ceza infaz kurumu görevlilerinin nezareti olmadan dinlendi.
Çıplak aramayı anlattılar
İnceleme sonrası hazırlanan raporlarda; tutuklu ve hükümlülerin izin haklarındaki engellemeler, dış hastane sevkiyle yapılacak muayenede kelepçe uygulaması, zorunlu sevk ile kuruma gelenlerin hücreye konularak su dahi verilmeden günlerce tutulması dikkat çekti.
Bir başka dikkat çeken önemli konu ise “insan bedenine yönelik onur kırıcı ve işkence niteliğinde” yorumlanan çıplak arama ile ilgili oldu. Çıplak arama uygulaması, HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun Uşak Emniyet Müdürlüğü’nde daha önce gözaltına alınmış kadınlara yapıldığı iddiasını gündeme taşımasıyla ve AKP’nin uygulandığı iddialarını reddetmesiyle tartışılmıştı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da “Türk Polis Teşkilatı’na bu iftirayı atan ispatlamazsa namussuzdur, şerefsizdir, haysiyetsizdir, alçaktır. Bunu Meclis kürsüsüne taşımak da kelimenin tam anlamıyla acizliktir” açıklaması yapmıştı.
Bu tartışmalardan birkaç ay sonra İnceleme Alt Komisyonu tarafından yapılan cezaevi incelemelerinde; tutuklu ve hükümlüler, çıplak aramaya maruz bırakıldıklarını anlattı.
Komisyon, 'usulüne uygun' kanaatine vardı
Komisyon, çıplak aramaya ilişkin “Usulüne uygun olarak gerçekleştirilen aramaların, keyfi ve bir insan hakkı ihlali uygulaması olmayıp aksine kamu yararını tesis amacıyla başvurulan hukuki bir enstrümandan öte bir amaç taşımadığı” kanaatine vardı.
Komisyon ayrıca, “Bu konuda mevzuatta yer verilmesi nedeniyle ‘çıplak arama’ kavramı kullanılsa da Komisyonumuz bu müessesenin kullanılan terim itibariyle yanlış anlaşılmaya sebebiyet verdiği dolayısıyla mevzuatta gerekli değişiklikler yapılarak bu algının ortadan kalkmasını sağlayacak tedbirlerin alınması gerektiği düşüncesini taşımaktadır” değerlendirmesine de yer verdi. Hazırlanan iki ayrı raporda, dikkat çeken noktalar şöyle:
İzmir 2 No'lu T Tipi'nde ölüm izni kullandırılmıyor
İzmir 2 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki hükümlü ve tutukluların anlattıklarına göre; koğuşlarda kapasite üzerinde hükümlü ve tutuklu barındırılıyor ve buna bağlı olarak bazı hükümlü ve tutuklular yerde yatıyor. Covid-19 salgını döneminde genel olarak sağlık hizmetine ve diş doktoruna gitmekte sorunlar yaşanıyor. Covid-19 salgını nedeniyle hükümlü ve tutuklulara ölüm izni kullandırılmıyor. Verilen kitap sayısının az olması nedeniyle kitap temini konusunda sorunlar yaşanıyor. Kurum idaresine verilen dilekçelere tatmin edici cevapların verilmiyor. İnfaz koruma memurları kaba davranıyor.
İzmir 3 No'lu T Tipi'nde zorla çıplak arama yapılıyor
İzmir 3 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki hükümlü ve tutukluların anlattıklarına göre; 14 kişilik koğuşta 26 kişi kalıyor. Yemek ve ekmek miktarları yeterli verilmiyor. Covid-19 salgınından dolayı revire çok zor çıkılıyor ve reçeteli ilaçlar dahi zaman zaman verilmiyor. Ailesi yurtdışında yaşayanların telefonla görüşmelerine izin verilmiyor. Covid-19 salgını nedeniyle görüşler açılmıyor. İnfaz koruma memurlarının kaba ve hakaretamiz bir şekilde hitap ediyor. Kuruma ilk girişte çıplak arama yapılıyor. Çıplak aramadan rahatsız olanların istemedikleri halde kıyafetleri zorla çıkarılıyor. Kurum idaresine verilen dilekçeler işleme alınmıyor. Koğuşlarda haftada iki kez arama yapılıyor ve aramalarda bütün eşyalar dağıtılıyor.
İstenilen gazeteler ve bazı kitaplar yasaklı olmamasına rağmen verilmiyor. Tutuklu ve hükümlüler, Covid-19 salgını dolayısıyla hastane dönüşlerinde 15 gün süreyle karantina koğuşun alındıkları için acil durumlar dışında hastaneye gitmek istemiyor. Karantina kalabalık oluyor ve televizyon, vantilatör ve semaver bulunmuyor. Tutuklu ve hükümlüler, hastane dönüşlerinde zaman zaman çıplak aramaya maruz bırakılıyor yine kabul edilmemesi halinde personel tarafından zorla kıyafetlerini çıkarılıyor, bu tür durumlarda da doktor darp raporu vermiyor.
Menemen R Tipi'ndeki yetkililer, infazda sağlık durumuna bakılması gerektiğini söylüyor
Hasta ve bakıma muhtaç engelli hükümlü ve tutukluların barındırıldığı Menemen R Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda öncelikli olarak kurum yetkililerinden alınan bilgilere göre; bakım ihtiyacı olan 77 hükümlü ve tutuklu, yemeği yedirilen 3 hükümlü ve tutuklu, tırnaklarını kesemeyecek durumda olan 41 hükümlü ve tutuklu, banyo ihtiyacını tek başına gideremeyen 42 hükümlü ve tutuklu, altı bezlenen 17 hükümlü ve tutuklu, odasını temizleyemeyen 55 hükümlü ve tutuklu, engelli aracında yahut engelli sandalyesi kullanan 40 hükümlü ve tutuklu bulunuyor.
Covid-19 salgını nedeniyle vardiyalı çalışmaya geçildiği için hasta bakıcı sayısı yeterli gelmiyor. Yardım butonuna basamayacak durumda olan hastaların bulunuyor. Kurum yetkilileri, yargı makamlarının hastalık nedeniyle cezanın infazının geriye bırakılması konusunda karar verirken işlenen suçu yerine kişinin sağlık durumunu göz önüne almasının gerektiğini ifade ediyor.
Van Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz'da kelepçeli muayene dayatılıyor
Van Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu ve hükümlülerin aktardıklarına göre; sıcak ve soğuk suyun az ve kısıtlı verilmesi sağlık sorunlarına yol açıyor. Yemekler besleyici ve hijyenik olmadığı için mide sorunlarına neden oluyor. Talep edilen gazeteler yasaklama kararı olmamasına rağmen sakıncalı gerekçesiyle alınmıyor.
Yerel kanallar başta olmak üzere birçok kanal yayın listesine dahil edilmiyor. Dilekçeler işleme alınmıyor, alınanlar da çok geç cevaplandırılıyor. Dış hastane sevklerinde muayenenin kelepçeli olarak yapılması dayatılıyor, itiraz edilince muayene olunamıyor.
F Tipi'nde 18 aydır görüş izni verilmiyor
F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu ve hükümlülerin anlattıklarına göre; son 18 ayda hiçbir görüşe izin verilmiyor. İnfaz koruma memurlarının hitapları zaman zaman tehdit boyutuna varabiliyor. Her vardiya değişiminde arama yapılıyor.
T Tipi'nde hücrede su dahi verilmiyor
T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu ve hükümlülerin anlattıklarına göre; mevzuatta çıplak arama olarak adlandırılan uygulama usulüne uygun olarak yapılmıyor, arama yapılırken gerek olmamasına rağmen elle temasta bulunuluyor, hamile olanlara dahi bu uygulamanın dayatılıyor ve otur kalk şeklinde risk oluşturabilecek muamele yapılıyor. Zorunlu sevk ile kuruma gelir gelmez hücreye konularak su dahi verilmeden günlerce tutulanlar oluyor.
Sağlık konusunda muayene talepleri, bazen 3-4 haftaya kadar geç cevap verilmesi nedeniyle ciddi sağlık sorunlarına neden oluyor. Raporlu ilaçlar dahi zamanında verilmiyor. Dış hastane sevklerinde muayenenin kelepçeli olarak yapılması dayatılıyor. İtiraz edilmesi durumunda muayene olunamıyor”
ANKA
Ceren Özdemir'in katili de o cezaevinden kaçmıştı: 5 yılda 126 mahkum firar etmiş
'Cezaevinde semptom gösterenlere test yapılmıyor' iddiası
Gergerlioğlu: Cezaevinde çıplak aramanın belgesini buldum