CHP'li Torun'dan lebaleb kongre eleştirisi: Bu tamamen canımıza kast etmektir

CHP'li Torun'dan lebaleb kongre eleştirisi: Bu tamamen canımıza kast etmektir
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, pandemi önlemlerinin hiçe sayıldığı, sosyal mesafe kurallarına uyulmadığı AKP kongrelerine işaret ederek, "Hınca hınç lebaleb dolu salonlarda kurultay yapıyorlar. Bu tamamen canımıza kast etmektir" dedi.

Seyit Torun, Hatay'da partisinin il başkanlığında partililerle buluştu. Ülke gündemine dair açıklama yapan Torun, AKP'nin 7'inci Olağan Büyük Kongresi'ndeki kalabalığı "Vatandaşa 3 kişi bir araya gelse, iş yerinde çay içiyor diye ceza yazanlar, esnafın iş yerini kapatanlar, hınca hınç lebalep dolu salonlarda kurultay yapıyorlar. Bu tamamen canımıza kast etmektir. Bu sağlığımıza ne kadar önem verdiklerinin de göstergesidir. Ne kadar onların umurunda olmadığımızın bir belgesidir. Şu anda vaka sayısının arttığı bir dönemde, sorumluluk sahibi olanlar bunun vebalini nasıl ödeyecekler?" sözleriyle eleştirdi. 

İstanbul Sözleşmesi

Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesine de değinen Torun, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi üzerinden yaptığı açıklamasında TBMM'nin itibarsızlaştırıldığını söyledi. Torun sözleşmeyle ilgili olarak "Akşam yatıyor, sabah kalkıyor diyor ki; ‘Bu böyle olacak.' Kadınımızı şiddetten koruyacak bu hukuki anlaşmayı bir gecede kaldırıyor. Millet iradesi yok. Milletin iradesinin üstüne kendi iradesini koymuş bize gülüyor, alay ediyor.  Meclis maalesef itibarsızlaştırmaya başlandı. ‘Ben ne dersem o olur' anlayışı var. Hayatımızın her alanını etkiliyor” değerlendirmesini yaptı.

"Belediyelerimize baskı var"

Açıklamasında iktidarın, CHP'li belediyelere baskı kurduğunu da söyleyen Torun, kaynakların doğru kullanımı vurgusu yaparak ekonomiye dair konuştu. Torun açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:

Belediyelerimize çok yoğun baskı var. Hatay'da EXPO başlayacak. Yapılmaması için her türlü takozu koydular ama başkanımız kararlılıkla bu süreci taşıdı. Ne yaparlarsa yapsınlar bizim önümüzü kesemeyecekler. Yardımları kesmeye çalışıyorlar, kaynakları kesmeye çalışıyorlar. Her türlü baskıyı, tehdidi öne sürüyorlar. Müfettişler belediyelerimizden çıkmıyor ama belediyelerimiz tıkır tıkır çalışıyor, teker teker de projelerini bitiriyor. Özellikle AKP'den ve MHP'den aldığımız belediyelerde inanılmaz bir borç yükü var. Sorunlar yumağı vardı ama başkanlarımız sorunları tek tek çözdüler ve hizmetlerini büyüterek devam edecekler. Çözülemeyecek sorun yok yeter ki kaynakları doğru yerde kullanın. Aldığınız her kuruşun hesabını verin, tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruyun gerisi gelir.

"Sayıştay raporlarına ulaşamıyoruz"

Torun, konuşmasına şöyle devam etti:

Ama bu ülkede Sayıştay raporlarına doğru düzgün ulaşamıyoruz. Nereye ne harcanmış bilemiyoruz. Vergilerin nereye gittiğini bilmiyoruz. Bu ülkenin kaynakları var. İmkân var üretiliyor ama mesele kaynakları ve vergileri vatandaşın lehine mi yoksa bir avuç çetenin lehine mi kullanıyorsunuz? Siz bu kaynakları vatandaşa mı sağlıyorsunuz yoksa Londra'da bir avuç tefeciye mi çalışıyorsunuz? Eğer halkın lehine kullanmış olsaydınız, esnafın derdi, çiftçinin borcu olmazdı, iflaslar yaşanmazdı. Ama siz bu kaynakları bir avuç yandaşa, yüzsüze verirseniz bu sıkıntılar yaşanır.