CHP'den Erdoğan'a ekonomi tepkisi: 'Behlül kaçar' diyerek kaçabileceğini sanıyorsa yanılıyor
CHP Sözcüsü Faik Öztrak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Derinleşen ekonomik kriz nedeniyle AKP iktidarına ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a tepki gösteren Faik Öztrak, "Erdoğan Hazine kesesinden dolarla avroyla garanti verdiği yandaş müteahhitlere ve beslemelere de yılın ilk yarısında bütçeden 9 milyar 570 milyon lira para ödedi. Peki Erdoğan faiz lobilerine, yandaşlarına bu kadar cömert davranırken vatandaşı için ne yaptı? Millete ne verdi?" diye sordu.
Dünyada gıda krizinin büyüdüğünü anımsatan Öztrak, Türkiye'de artan fiyatlar nedeniyle çiftçilerin tarlasına girmekte zorlandığını söyledi ve ilk altı ayda çiftçiye verilen desteğin 21 milyar lira olduğunu vurguladı. Öztrak, "Yani faizlere ve yandaşlara verilen paranın 9'da biri" dedi.
'Aşk-ı Memnu'nun Behlül'ü gibi kaçabileceğini sanıyorsa çok yanılıyor'
Erdoğan'ın faize ilişkin 'nass' açıklamalarını hatırlatan Öztrak "Bütçe sonuçları Erdoğan'ın faiz ve faiz lobileri konusunda zikriyle fikrinin birbirine hiç uymadığını açıkça gösteriyor. Erdoğan, millete yaşattığı bu zulmün sorumluluğundan 'Behlül kaçar' diyerek Aşk-ı Memnu'nun Behlül'ü gibi kaçabileceğini sanıyorsa çok yanılıyor. Milletimiz kendisine yaşatılan kışı geçirir ama yediği ayazı da asla unutmaz. Sandık önüne geldiğinde de gereğini yapar" diye konuştu.
Bugün doğan her bebeğin 25 bin 461 liralık faiz yüküyle dünyaya geldiğini belirten Öztrak, YKS sonuçlarını aktararak eğitimdeki kalite düşüklüğüne tepki gösterdi. 20 yıl boyunca her gelen Milli Eğitim Bakanı'yla eğitim sisteminin de değiştiğini vurgulayan Öztrak, insan sermayesinin kaybedildiğinde yerine konulamayacağını ifade etti.
'Çocuklarımıza doğru düzgün eğitim verilemiyor'
Öztrak eğitime ilişkin şu açıklamaları yaptı:
"Devlet okulları ideolojik format atmanın formuna dönüştü. Bu yıl YKS'ye 3 milyon civarında çocuğumuz katıldı. Temel Yeterlilik Testlerinde öğrenciler 40 matematik sorusundan 7'sine, 20 fen sorusundan 3'üne, 20 sosyal bilim sorusundan 8'ine ve anadilimiz Türkçe'de 40 sorudan 18'ine doğru cevap verebilmişler. Şimdi bu tabloyu görüp de geleceğe umutla bakmamız mümkün mü? Elbette değil.
Çocuklarımıza doğru düzgün eğitim verilemiyor. İyi eğitimli az sayıda gencimiz de iktidar tarafından küstürülüp yut dışına kaçırılıyor. Ama bu arada da akın akın milyonlarca mülteci doluşturuluyor. Hudut namus olmaktan çıktı. Türkiye her geçen gün hem zihinsel hem de kültürel olarak çölleşiyor.
Eğitimsiz, vasıfsız mültecileri ekonomik kurtarıcı olarak gören bu zihniyette bıraktık orta teknoloji tuzağından çıkmayı, düşük teknoloji tuzağının da en dibine sıkışıp kalırız."
Boğaziçi Üniversitesi ve ODTÜ'de geleneksel mezuniyet törenlerinin yasaklanmasına tepki gösteren Öztrak, hükümetin gölgesinden korktuğunu söyledi ve gençlerin törende hükümeti protesto etmesinden korktuğu için izin vermediğini belirtti. Öztrak, ayrıca CHP'nin öğrenciler kendi imkanlarıyla mezuniyet töreni düzenlemek isterse lojistik destek vereceğini söyledi.
'Bankaları tehdit etmeye başlamışlar'
"Risklerin ağırlaştığı bir dönemde Saray'ın ekonomi yönetimi ne yapıyor?" diye soran Öztrak, şu ifadeleri kullandı:
"Şirketlere ya dövizini satarsın ya da banka kredisi alamazsın diyerek sopa gösteriyorlar. İhracatçılarımızın ihracat gelirlerinin yüzde 40'ına el koyuyorlar. Yetmediği yerlerde de iş insanlarına telefon açıp 'bankalardaki dövizlerinizi satın' diye talimat veriyorlar. Gün geçmiyor ki rekabetçi, serbest piyasa ekonomisinin köküne kibrit suyu dökmesinler.
Şimdi de bankaları arayarak 'yurtdışı muhabirleriniz nezdindeki dövizlerin yüzde 20'sini Eylül sonuna kadar Türkiye'ye getirin' diye tehdit etmeye başlamışlar.
Daha iki gün önce dolar kurunda 17,60 baraj kurdunuz. Allah'ını seven defansa gelsin dediniz. El atından yine Merkez Bankası'ndaki dövizleri sattınız. O borçlanarak aldığınız dövizleri. Ama kur bugün yine 17,75 kuruşları gördü. Artık sadece doğruları yapmak zorunda olduğumuz bir dönemdeyiz. Çünkü küresel piyasalarda faizler yükseliyor. Risk algısı yükseliyor.
Tüm dünyada merkez bankaları önceliği enflasyonla mücadeleye verdi. Bu bir yandan küresel durgunluk olasılığını artırıyor, diğer yandan da bizim gibi ekonomilerden de para çıkışını artıyor."