CHP’den darbe komisyonu raporuna 38 başlıkla şerh!
CHP’nin yazdığı muhalefet şerhinde, AKP’li komisyon üyelerinin rapora son anda yaptıkları ek, “AKP-FETÖ’nün aynı menzile varmak için yaptıkları işbirliğinin kanıtı” olarak nitelendirildi. CHP’nin şerh yazısında, “AKP, yakın gelecekte tecelli edecek özgür yargıya FETÖ'yle tam on üç yıl boyunca aynı menzile ulaşmak için yaptıkları koordineli işbirliğini ikna edici kanıtlarından birini daha vermiş oldu” ifadesi kullanıldı.
CHP’nin yazdığı muhalefet şerhinde, AKP’li komisyon üyelerinin rapora son anda yaptıkları ek, “AKP-FETÖ’nün aynı menzile varmak için yaptıkları işbirliğinin kanıtı” olarak nitelendirildi. CHP’nin şerh yazısında, “AKP, yakın gelecekte tecelli edecek özgür yargıya FETÖ'yle tam on üç yıl boyunca aynı menzile ulaşmak için yaptıkları koordineli işbirliğini ikna edici kanıtlarından birini daha vermiş oldu” ifadesi kullanıldı.
CHP’nin komisyon üyeleri Aytun Çıray, Aykut Erdoğdu, Sezgin Tanrıkulu ve Zeynel Emre, dün düzenledikleri basın toplantısında muhalefet şerhini açıkladı. Emre, “Komisyonun 600 sayfalık saklamaya çalıştığı hakikati 300 sayfalık rapor ile ortaya koyduklarını” belirtirken, Erdoğdu, siyasi ayağına işaret ettiklerini kaydederek, “Bu darbenin siyasi ayağı AKP’dir” dedi. Girişimin Türkiye’nin Kırmızı Cuması olduğu benzetmesini yapan Tanrıkulu da “Herşey biliniyordu. Katil belli, maktul belliydi” dedi. CHP’li üyelerin, raporlarını özetlediği 38 başlık özetle şöyle:
15 Temmuz Hain Darbe Girişimi öngörülen, önlenmeyen ve sonuçları kullanılan kontrollü bir darbedir. Bu hain darbe girişiminin olacağını bilen ve bekleyenler vardır.
Aylar önce yazılan yazılardan darbe girişiminin bilindiği hatta hazırlık sürecinin takip edildiği anlaşılmaktadır.
Girişim sonrası düzenlenen iddianamelerin incelenmesinden darbe hazırlıklarının 2015’in son aylarından itibaren başladığı anlaşılmaktadır.
MİT’in ‘TSK bünyesinde istihbarat toplayamadığından darbe girişiminin tarihi konusunda istihbarata ulaşılamadığı’ savunması geçerli kabul edilmemektedir. Çünkü darbeye hazırlık ve planlama toplantılarının çoğu sivil bölgelerde yapılmış ve binlerce asker bu toplantıya iştirak etmiştir.
14 Temmuz 2016’da Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın MİT Müsteşarı Hakan Fidan’la Özel Kuvvetler Komutanlığı bahçesinde saat 18.00 – 00.30 arası 6.5 saat baş başa görüştüğü ifadelerle ortaya çıkmıştır.
İhbarcı O.K. ‘aynı cemaatten’ vurgusuyla ‘kalkışmanın bir cemaat operasyonu ve bir darbe girişimi’ olduğunu açıkça söyleyerek durumun vahametini ortaya koymuştur.
EMRE RAĞMEN DÜĞÜN
Genelkurmay Başkanı’nın tüm kuvvet komutanlıklarına 18.30’da hareket merkezleri aracılığıyla ilettiği emirler saat 19.26’da adreslerine ulaşmıştır. Bu emirlere rağmen TSK’nın komuta kademesinin önemli bir kısmı düğünlere katılmış ve düğünlerde derdest edilerek enterne edilmiştir. Bu durum izah edilememektedir.
Öngörülen darbe girişimi 15 Temmuz günü 14.20 itibarıyla öğrenilmiş; ancak gerekli bilgilendirmelerin yapılmadığı ve etkin önlemler alınmadığı anlaşılmıştır. Bu ihmaller zinciri sonucunda 15 Temmuz hain kalkışması önlenmeyen darbe girişimi olarak tarihe geçmiştir.
Darbe tehlikesini atlatıncaya kadar olduğu söylenen OHAL kalıcılaştırılarak TBMM devre dışı bırakılmış ve Erdoğan’ın karşı darbe süreci başlamıştır.
Hâkim ve savcılar OHAL silahıyla rehin alınarak AKP’nin emir erine dönüştürülmeye çalışılmıştır. Hain girişimin sonuçları kullanılmış ve karşı darbe gerçekleştirilmiştir. Bu sebeplerle 15 Temmuz, karşı darbe yapmak amacıyla sonuçları kullanılan bir darbe girişimidir.”