Canikli yolsuzluk iddialarına Halk TV'de yanıt verdi

Halk TV ekranlarında yayınlanan Şirin Payzın ile Sözüm Var programında Koza Holding yönetimine atandığı iddia edilen Hanife İrem Sarp, hakkında yolsuzluk iddiaları olan AKP Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli adına açıklamalarda bulundu.

Halk TV ekranlarında yayınlanan Şirin Payzın'la Sözüm Var programında daha önce 15 Temmuz darbe girişiminin ardından TMSF'ye devredilen Koza Holding'in yönetimine dönemin Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli tarafından yapılan atamalarla ilgili gazeteci Metin Cihan'ın paylaştığı iddialar gündeme getirilmişti.

Cihan'ın paylaşımlarında, Canikli'nin danışmanı ve aynı zamanda eşinin kuzeni olan Hanife İrem Sarp, Canikli'nin şoförü ve özel kalem müdürü Fatih Salihpaşaoğlu, ve Canikli'nin danışmanı İsmail Özkaya 16 Haziran 2017 tarihli kararla Koza Holding yönetimine atanmış ve bununla birlikte bir takım yolsuzluklar ile şirketlerden para aktarımı gerçekleştiği iddia edilmişti.

Şirin Payzın ile görüşen Hanife İrem Sarp bu iddiaları yanlış olduğunu belirterek hepsini yalanladı. Bununla birlikte Canikli adına da açıklamalarda bulunan Sarp bu iddiaları yalanladığına dair Halk TV'ye yazılı bir açıklama yaptı.

Açıklamada ilk olarak,
"11 Temmuz 2022 tarihinde yayınlanan Sözüm Var programında gündeme gelen iddiaları izleyen izleyicilerin bilgi kirliliğinden kaynaklanan kafa karışıklığının giderilmesi ve bu asılsız iddialara ilişkin kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla açıklama yapılması gereği hasıl olmuştur.

TMSF'den sorumlu bakan olarak görev yapılan 24.05.2016 19.07.2017 döneminde TMSF'nin 43 ilde kayyum olarak atandığı şirket sayısı toplam 965'tir. Ayrıca 107 gerçek kişinin mal varlıklarına TMSF kayyum olarak atanmıştır. Yönetim Kurulu üyelikleri ile SEO atama yetkisinin OHAL KHY'larıyla TMSF'den ilgili bakana geçmesinden sonra temsil kabiliyeti olan birbirini denetleyen ve yönetim kapasitesi güçlü 3-11 kişilik yönetim kurulları oluşturulmuş yönetim kurulu başkanlıklarına valiler kaymakamlar veya üst düzey kamu görevlileri getirilmiştir.

Örneğin KOZA Şirketler Grubu'nun başına hakim kökenli Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Ergin Ergül, Boydak Yönetim Kurulunun başına fon kurulu üyesi Yılmaz Şener, daha sonra TMSF Başkanı olan Muhittin Gülal, Giresun'daki Akın Çorap Şirketleri'nin başına Giresun Valisi Hasan Karahan getirilmiştir.

Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılıklarına yine kamudan defterdar, vergi dairesi başkanı veya vergi müfettişi görevlendirilmiştir. Genel olarak bir mali müşavir, bir avukat ve bir de TMSF personelinden bir görevli yönetim kurulu üyesi yapılmıştır. Bütün bunların dışında üst düzey vergi müfettişlerinden bir denetim ekibi oluşturulmuş ve şirketlerin hem mali yapılarındaki gelişmelerin takibi hem de harcamaların denetimi sağlanmıştır. Bu yönetim yapısı hem şirketleri piyasa kuralları çerçevesinde yönetilmesini sağlamış hem de güçlü oto kontrol mekanizması sayesinde suistimal ortamının oluşumunu engellemiştir.

Programınızda da gündeme getirilen iddialarla ilgili bilgi kirliliğini önlemek için tek tek cevap vermeyi kamuoyuna bir borç biliyoruz. " denildi.

'Hiç bir belge ve delil bulunmamaktadır'

Canikli adına danışmanı ve akrabası olan Hanife İrem Sarp tarafından yapılan açıklamada yolsuzluk ve para aktarımına ilişkin "Sosyal medya ya da başka bir mecrada TMSF şirketlerine çöküldüğünü ya da bu şirketlerden herhangi bir şirkete ya da şahsa doğrudan ya da dolaylı olarak kaynak aktarıldığını ya da bu şirketlerin herhangi bir şekilde zarar uğratıldığı söylemleri gerçek değildir.

Bu şirketlerin herhangi bir şekilde zarara uğratıldığını gösteren hiç bir belge ve delil bulunmamaktadır" ifadelerine yer verildi.

'Canikli Dosyası' başlığıyla yolsuzluk belgelerini ortaya atan gazeteci Metin Cihan Halk TV yayınına bağlanarak Canikli'nin açıklamalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Cihan şunları söyledi, "Öncelikle açıklamayı yapan şahıstan başlayabiliriz. Bir kere başlı başına bir sorun var burada. Profesyonel olması gereken, bu şirketlerin yönetimine atanan artık Canikli'nin de bunu kabul ettiği hem de akrabası olan kişi size Canikli adına yanıt veriyor. Bir kere burada bir sorun var. Hem danışmanı hem akrabası olan bu şahsi bu şirketlerden birine atıyor sonrada siz biz gazeteciler olarak diyeyim neden böyle yaptığını soruyoruz. Devletin el koyduğu şirkete neden kendi yakınlarını atadığını soruyoruz. Bu konuya da yine kendisi yanıt vermiyor. atanmış yakınlarından biri... Bu sefer şirket yönetiminde değil danışmanı olarak yanıt veriyor.

'Danışmanı olarak başka ismini şirket yönetiminde başka ismini kullanıyor'

Bir şey anlatayım burada. Hanife İrem Sarp adına ilk kez paylaşımları yaptıktan sonra ilk yanıt Canikli adına Hanife İrem Sarp'tan geldi. Birkaç hafta önce geldi. Konuda şuydu. Nurettin Canikli Milli Savunma Bakanı'yken Giresun'un Alucra ilçesinde dar gelirliler için yapılan TOKİ konutlarında ev satın almış. İnsanlar kura ile giriyor uğraşıyor. Ben bu belgeyi buldum paylaştım. Paylaştığım bütün belgelerde onlar tarafından doğrulandı. Buna açıklama İrem Hanım'dan geldi. Dedi ki "evet böyle bir şey var ama TOKİ satışları iyi gitmiyordu bakanımızda teşvik etmek için dar gelirliler TOKİ'den ev alsın diye böyle bir şey yaptı" Sonra ben bunu paylaştım. İlk kez Canikli adına bir açıklama geldi dedim. Sonra çok sayıda mesaj geldi bu kişi aynı zamanda akrabası diye. Bu aklımda kaldı.

Sonra TMSF yönetimine atanan kişileri inceliyorum. Aynı soy isimde bir kişiye rastladım. Hanife Sarp orada İrem geçmiyor. 'Acaba akrabalar mı bunu da yapmış olabilir mi? Baya aradım bir hafta sürdü. Ama hiç bir bağ bulamadım İrem Sarp ile Hanife Sarp arasında. Bu atamayı paylaştıktan sonra başka bir açıklamanın ardından aynı kişi olduğunu öğrendim. Yani TMSF yönetimindeyken Hanife Sarp ismini kullanıp, Canikli'nin danışmanıyla İrem Sarp'ı kullanıyor. Ben akrabalık ararken aslında aynı kişilermiş.

Başka bürokrat kalmadı herhalde Canikli hep yakınlarını atadı

Payzın'ın, Hanife İrem Sarp'ın atamasına ilişkin açıklamada da yer alan, "Benim atanmamdaki sebep Bakanlık Müşaviri olmam" sözlerini hatırlatması üzerine Cihan, "Eğer devlet adına bu yetki bize verilse yönetimi belirlemeniz gerek dense siz yapar mıydınız? Kendi danışmanımızı ve akrabamızı atar mıydık? Üstelik şimdi görüyoruz oradan para trafikleri de yine dönüp dolaşıp aynı adrese geliyor. Evet ben bürokratım demek istiyor ama herhalde başka bürokrat kalması Türkiye'de ki Canikli hep yakınlarını atadı" dedi.