Boşanma davası açtığı eşinin saldırısına uğrayan kadın: Adalete güveniyorum
Bolu'da boşanma davası açtığı eşi 49 yaşındaki Ahmet Çevik'in geçen 15 Eylül'de Kent Meydanı'nda tabanca ile ağır yaraladığı 28 yaşındaki Sevinç Çevik'in vücudundaki 4 kurşundan 3'ü çıkarıldı. Tedavisi tamamlanan Çevik, göğüs ve karın boşluğu arasında kalan kurşunla taburcu edildi. Sevinç Çevik, eşinin boşandığı eski eşiyle görüşmeye devam etmesinin evliliklerini yıprattığını söyleyerek, "5 sene boyunca o silahı çok kafama dayadı benim. En ufak bir şeyde 'Öldürürüm, keserim' diyordu. Ben adalete güveniyorum" dedi.
Kent Meydanı'nda meydana gelen olayda Sevim Çevik, boşanma davası açtığı eşi Ahmet Çevik ile anlaşmalı boşanma konusunu görüşmek üzere buluştu. Ahmet Çevik, iddiaya göre boşanmak istemediğini söylerken, boşanmakta kararlı olduğunu ifade eden eşine tabancayı çıkarıp ateş etti. Karın, bacak, kol ve sırt bölgesinden 4 kurşunla yaralanan Sevim Çevik, İzzet Baysal Devlet Hastanesi Köroğlu Ünitesi'ne kaldırıldı. Çevik'in vücudundaki 4 kurşundan 3'ü operasyonla çıkarıldı. Karın ve göğüs boşluğunu birbirinden ayıran diyafram kasının bulunduğu bölgede yer alan kurşun ise çıkarılamadı. 3 gün yoğun bakımda kalan Çevik, tedavisi tamamlandıktan sonra taburcu edildi.
Olayın ardından yaklaşık 50 metre uzaklıktaki Valilikte nöbet tutan polis ekipleri tarafından gözaltına alınan Ahmet Çevik, sevk edildiği nöbetçi mahkemece, 'Kasten adam öldürmeye teşebbüs' suçundan tutuklandı.
KURŞUN HIZINI ALAMADIĞI İÇİN KURTULMUŞ
Olay sırasında da yanında bulunan annesi Fadime Dipdere'nin yanında kalan ve evde tedavisi süren Sevim Çevik, diyafram ile kalp arasındaki boşlukta kalan kurşunun ne zaman çıkarılacağını bilmediğini, doktorların bir şey söylemediğini belirtti. Sol kolunun felç kalma riski olduğunu ifade eden Çevik, "Bana, 'Kurşun hızını alamadığı için kurtuldun' diyorlar. Bir eliyle omzumdan tuttu, diğer eliyle tabancayı çekip yakın mesafeden ateş etti. Karşıdan ateş etseydi belki de ölmüştüm" dedi.
'O SİLAHI ÇOK KAFAMA DAYADI'
Sevim Çevik, 1 çocuk sahibi olduğu ilk eşinden boşandıktan 6 yıl sonra çiğ köfte dükkanında yanında tezgahtar olarak işe girdiği Ahmet Çevik ile ikinci evliliğini yaptığını anlatarak, "2012 yılında evlendik. O da ilk eşinden boşanmıştı. 2 çocuğu vardı. Bana 'Ben eşimden boşandım, bitti' dedi. Ancak evlendiğim günden beri sürekli eski eşinin yanındaydı. Önce onun yanına gidiyordu, sonra benim yanıma geliyordu. Meğer ben kuma gitmişim haberim yok. Dini nikahla yaşamaya devam ediyorlarmış. Ben eski eşinin yanına gitmesini istemiyordum. Beni sürekli aşağılıyordu. 5 sene boyunca o silahı çok kafama dayadı benim. Kafama dayadı, ağzıma dayadı, sürekli tehdit etti. En ufak bir şeyde 'Öldürürüm, keserim, ben namussuz değilim' diyordu. Çok fazla şiddet uyguladı. Polise gitmeye korkuyordum. O silah sürekli belindeydi, cebindeydi, evindeydi, yatak odamızdaydı, yastığının altındaydı" dedi.
"PLANLAMIŞ"
Sevim Çevik, 1 kız çocuğu sahibi olduğu eşi Ahmet Çevik'in 2015 yılında evin eşyalarını satıp eski eşi ve çocuklarıyla Antalya'ya taşındığını, buna rağmen geri dönmesini beklediğini, en sonunda geçen Temmuz ayında boşanma davası açtığını söyledi. Boşanma davası açarken talebi üzerine eşine 1 ay uzaklaştırma tedbiri uygulandığını söyleyen Sevim Çevik, şöyle devam etti:
"Uzaklaştırma cezası bitince geldi Bolu'ya. Çocuğunu görmek istediğini söyledi. Olaydan 1 gün önce kızımı polis eşliğinde gösterdim ona. Çünkü korkuyordum. Polise de çok korktuğumu söyledim. Tedbir kararının uzatılmasını istedim. 'Gel, dilekçe ver uzatalım' dediler. Polis, 'Niye korkuyorsun bu kadar, ayakta zor duruyor, sana bir şey yapamaz' dedi. 'Siz onun öyle olduğuna bakmayın, çok güçlü yapar' dedim. Ertesi gün anlaşmalı boşanmak istediğini söyleyerek buluşma teklif etti. Kent Meydanı'nda buluştuk. 'Ben boşanmayabilirim' dedi. Eli sürekli karnındaydı. Bana 'Senin sağlık güvencen var mı, neyine güveniyorsun bu çocuğa bakacaksın. Yarın ne olacağın belli değil' dedi. Bir eliyle omzumu tuttu, 'Ben şizofreni hastasıyım, seni de anneni de vursam burada ceza yemem' dedi. Elinde silahı gördüm. Anlayamadım. İçim yandı, kulaklarım yandı. Hala şoktayım. Niye böyle bir şey yaptı anlayamadım. Planlamış gelmiş oraya."
"ADALETE GÜVENİYORUM"
Hala çok korktuğunu söyleyen Sevim Çevik, "Evde bile korkuyorum. Cam tıklasa bile korkuyorum" dedikten sonra şöyle devam etti:
"Kent Meydanı yanındaki Valiliğin oradan nasıl geçeceğim, o caddeye nasıl çıkacağım bilmiyorum. Adalete güveniyorum. Bir sürü kadın öldürülüyor. Buna 'Dur' demeleri lazım. Ya cezası ağırlaşacak, ya da başka bir şey. İnsan hayatı bu kadar ucuz olamaz. Ben öldüm geri geldim. 5 yaşındaki kızım annesiz kalabilirdi. Bundan sonra onun için yaşayacağım. Tek isteğim iyileşip güzellik salonunda çalışmaya devam etmek, kızımı büyütmek." Fadime Dipdere de damadının cezalandırılmasını isteyerek, "Kızımı vurduktan sonra bana da ateş etmek istedi. Tetiğe bastı ancak silah ateş almadı. Cezasını çeksin en ağır şekilde" dedi.