Bir Yılda 163 Bin Kişiye Kanser Teşhisi Konuldu: 'Yaşam Koşulları, Hava Kirliliği ve Katkı Maddeleri Riski Artırıyor'

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, kanser teşhis sayısını soru önergesiyle TBMM gündemine taşıdı. Gürer'in soru önergesine cevap veren Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, kanser istatistiklerinin geriden geldiğini belirterek 2014 yılının verilerini paylaştı ve 2014 yılında 163 bin 417 kişiye kanser tanısı konulduğunu belirtti.

Gürer, '2017 yılı Ağustos ayı itibari ile kanser teşhisi konulan kişi sayısı kaçtır? 2010-2017 yılları arasında kanser verilerinde belirgin bir artış veya azalma meydana gelmiş midir?' sorularını yöneltti.

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in soru önergesini cevaplayan Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, kanser istatistiklerinin geriden geldiğini belirterek, şu cevabı verdi:

''Hem ülkemizde hem de kanser kayıtçılığının yapıldığı diğer ülkelerde hastaların tam süreci, tanıların toplanması, doğrulanması ve kalite değerlendirmelerinin yapılarak eşleşmelerin ayıklanması belirli bir süre almaktadır ve buna benzer çeşitli teknik nedenler istatistiklerin geriden gelmesine neden olmaktadır. Örneğin ABD'de bu süre tanı konulan yıldan 22-24 ay sonrasıdır. Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC) tarafından yayınlanan raporda, veri kalitesinin öncelikli olduğu vurgulanmıştır. Ülkemizde de anlatılan gerekçelerle kanser istatistikleri geriden gelmekte olup 2017 yılı verileri henüz gerekli aşamaları tamamlamamıştır.''

Gerekli verilerin tamamlanmadığını söyleyen bu nedenle en son 2014 yılının istatistiki bilgilerini veren Bakan Demircan, 2014 yılının istatistiklerine göre yaşa standardize kanser hızının erkeklerde yüz binde 246,8, kadınlarda ise yüz binde 173,6 olduğunu bildirdi. Bakan Demircan aynı yıl, Türkiye'de bir yılda toplam 163 bin 417 kişiye yeni kanser teşhisi konulduğunu açıkladı.

Her 100 kişiden 5’ine kanser teşhisi konulduğunu söyleyen CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, kanserin Türkiye'de ölüm nedenleri arasında ilk sıralarda yer aldığını ve yaşam koşullarının ağırlaşması, hava kirliliğinin artması ve beslenme alışkanlıklarının kansere neden olduğunu belirtti.

Hileli gıdaların, tatlandırıcıların ve gıdalarda kullanılan katkı maddelerinin kanserin artışına neden olan etkenler arasında gösterildiğini belirten Gürer, Sağlık Bakanlığı Başta Olmak üzere, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın bu alanlarda çalışma yapması gerektiğini söyledi ve şöyle devam etti:

''Hileli gıdalar, tatlandırıcılar, gıda ve ürünlerde kullanılan katkı maddeleri de kanserin artışına neden olan etkenler arasında gösterilmektedir. Bu etkenler, devletin alacağı tedbirlerle önlenebilecek etkenlerdi. Başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere, denetimlerden sorumlu olan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve diğer ilgili kurumların, özellikle hileli gıdalar ve kansere neden olan ürünler konusunda çok daha titiz bir çalışma yapıp, en azından bu alanlarda kansere neden olan etkenlerden bazılarını önleyebilir.''

Gürer ayrıca, nişasta bazlı şurupların, yüksek yoğunluklu tatlandırıcıların, GDO’lu ürünlerin ve baz istasyonlarının yanı sıra beslenme alışkanlıklarının kanser üzerindeki etkilerinin konuşulması ve gerekli önemlerin alınması talebinde bulundu.