Balon Balığından Zehirlenen Aile: "Tadı Aşırı Lezzetliydi"
Numune Mahallesi 572'nci Sokak'ta oturan motor tamircisi Müfit Arslan (58), denizden tuttuğu balon balığını 2 Ocak günü ailesi ile birlikte tüketti. Kısa süre sonra Müfit Arslan ile eşi Semire (52), gelinleri Yasenya Arslan (27), kızları Dilan Göktürk (22), damadı Gökyüzü Göktürk (38), torunları Aren Arslan (1) ve Eva Göktürk (2) rahatsızlandı. Zehirlendiklerinden şüphelenen aile, 112 Acil Çağrı Merkezi'ni arayarak yardım istedi. Eve gelen sağlık ekipleri, Müfit Arslan ile yakınlarını devlet hastanesine kaldırdı. Balıktan zehirlendikleri anlaşılan 7 kişi, buradan Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'ne sevk edildi. Durumu ağır olan Müfit Arslan entübe edildi. 2'si çocuk, 5 kişinin tedavi sürerken yazılım mühendisi damat Gökyüzü Göktürk taburcu edildi.
AĞIZ VE DİLDE ŞİŞME, EL VE AYAKLARDA UYUŞMALAR OLDU
Kahramanmaraş merkezli büyük depremin ardından kayınpederi Müfit Arslan'ın sık sık balığa çıkıp zaman geçirdiğini ve tuttuğu balıkları da akşam yemeğinde bir arada yemek için çocukları ve torunlarını davet ettiğini aktaran Gökyüzü Göktürk, 4 yıllık süreçte ilk kez böyle bir olay yaşadıklarını söyledi.
Balığın taze olması nedeniyle zehirli olduğunu hiç düşünmediklerini belirten Göktürk, "Kayınbabam hobi olarak depremden sonra sık sık balık tutmaya başladı. O gün de çok büyük bir balık tuttuğunu söyleyip bizleri yemeğe davet etti. Kayınvalidem balığı temizleyip, parçalara ayırmış ve pişirmişler. Biz balığı yemeden önce hiç görmedik. Yedikten yaklaşık yarım saat sonra eşimin dilinde ve ağzında uyuşma başladı. Kayınvalidem ve gelinlerinde de aynı belirtiler oldu. Ellerinde ve ayaklarında uyuşmalar oldu. Balık taze diye zehirli olabileceğine ihtimal vermedik" diye konuştu.
İNTERNETTEN ZEHİRLİ BALIK TÜRLERİNE BAKINCA ANLAŞILDI
Belirtilerin görülmesiyle internette araştırma yaptıklarını söyleyen Göktürk, şöyle devam etti:
"Daha sonra internetten zehirli balık türlerine baktık. Karşımıza balon balığı çıktı. Kayınpederime gösterdiğimizde doğruladı ve hastaneye gidelim dedik. Daha evden çıkarken kayınpederim kusmaya başladı. Boğazı ve dili şişti, ellerini, ayaklarını hissedemiyordu. İskenderun Devlet Hastanesi'nden sonra ambulanslarla Adana'ya getirildik. Kayınpederim yoğun bakıma alındı ve entübe edildi. Ben de yedim ama bana bir şey olmadı. Ben az bir miktar yemiştim. Bu arada balığın tadı aşırı derecede lezzetliydi. Hayatımda böyle lezzetli bir balık yememiştim ama zehirliymiş işte bilemedik. Hastaneye vaktinde yetişmişiz yoksa çok daha kötü duruma düşebilirdik. Dünyadaki en zehirli balıkmış. Kimse bilmediği ve gözüyle görmediği bir balığı yemesin. Kayınpederim de böyle bir şey yaşanmasını hiç istemezdi, umarım bir an önce sağlığına kavuşur."