Balkondan düşerek ölen Ece Kılıçaslan Acar'ın şüpheli eşi adli kontrolle serbest

Balkondan düşerek ölen Ece Kılıçaslan Acar'ın şüpheli eşi adli kontrolle serbest
Ümraniye'de dün gece balkondan düşerek hayatını kaybeden Ece Kılıçaslan Acar'ın (28) ölümüne ilişkin gözaltına alınan eşi E. Acar (33) adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Olay 16 Mart gecesi saat 03.15 sıralarında Ümraniye'ye bağlı Esenkent Mahallesi'nde meydana geldi. Sancaktepe İlhan Varank Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevli polis, 3 çocuk annesi 28 yaşındaki Ece Kılıçaslan Acar'ın 4 katlı binanın 3'üncü kat balkonundan düşerek yaralı bir şekilde hastaneye getirildiğini ve hastanede hayatını kaybettiğini karakola bildirdi. Savcılık talimatı üzerine Ece Kılıçaslan Acar'ın eşi E. Acar (33) gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından Kartal'daki Anadolu Adalet Sarayı'na getirilen şüphelinin adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi.

'Damat beni aradı, 'Bak kızına daha fazla eziyet yaparım' dedi'

Ece Kılıçaslan Acar'ın annesi Cemile Ayfer Gürsel, "Benim kızım 10 senelik evli. Lise çağlarında tanıştılar. Sürekli kızım şiddet gördü. Evlendikten sonra sürekli şiddet gördü. İftiralara uğradı. Kızıma olmadık iftiralar atılıyordu. Sürekli kızımı dövüyordu, eziyet ediyordu. Kızım bana hep anlatıyordu, son zamanlarda anlatmamaya başladı. Çünkü hep tehdit ediyorlarmış. Ben karakola başvurduğum zaman beni arıyorlar. 'Karakola başvurmayın' dediler. Damat beni aradı 'Bak kızına daha fazla eziyet yaparım' dedi. Ben savcılığa, her yere dilekçemi verdim. Çocuğuma torunlarıma hepsine şiddet uyguluyor. Çocuğumu soyup soyup üstüne bakıyor, acaba üzerinde bir leke var mı diye. Çocuklarımın yatağını kesiyor, üzerinde ne lekesi arıyorsa, laboratuvara gönderip test ettirmek istiyor. Kızımın elbiselerini alıyor, kaynanasına kayınbabasına, görümcelerine 'Bunun üzerinde sperm örnekleri var bakın görmüyor musunuz' diyor. Madde kullanıyor, madde bağımlısı. Kızım da 'Anne madde kullandığı zaman şiddeti artıyor' dedi. Kızım, 'Eve geldiği zaman gecenin ikisinde üçünde ben uyuyorum. Beni yataktan kaldırıyor, karşısına alıyor beni aldattın mı diye soruyor. Ben yemin ediyorum yapmadım dediğim halde tokatları yapıştırıyordu' dedi. 'Anne ben dayanamıyorum.' dedi. Aldım ben kızımı bir kere getirdim buraya" diye konuştu.

'Benim kızım asla balkondan kendini atacak bir insan değildi'

Acı haberi aldığı anda yaşadıklarını anlatan Gürsel, "Gece saat 03.00'de eltisi Raziye Acar beni aradı. 'Ablam, neden almadın bu kızı bunların elinden. Bu kızı balkondan düşürmüşler. Bu kız mahvoldu neden almadın götürmedin. Abla yetiş.' dedi. Benim kızım asla balkondan kendini atacak bir insan değildi. Onun 3 tane evladı var. Hep onlar için katlandı. Bir insan mutfakta kahve içerken nasıl atar kendini" şeklinde konuştu.

'15 gün önce de kafasına bardakla vuruyor yine mutfakta'

Ece Kılıçaslan Acar'ın ablası Ebru Aydın, "Son 2 senedir şiddetlendi bu olay. 2,3 ay önceye kadar 3 tane çocuk var evde. Kardeşimi odaya sokuyor yumruklarla yüzüne vuruyor, suratını morartıyor. Kesinlikle bizi arayıp haber vermediler. Kardeşimi tembihliyorlar 'sakın anneni arama' diye. Ondan 15 gün önce de kafasına bardakla vuruyor yine mutfakta. Kafasına 5 dikiş atıyorlar. Bu hastane kayıtlarına geçmesin diye de orada eskiden 'Sünnetçi Fatih' diye biri varmış. Sonradan klinik açmış ama eskiden yasa dışı çalışıyormuş sünnet yapıyormuş. Ona gidip diktiriyorlar. Bu hastane kayıtlarında gözükmüyor" dedi

'Çocuğa ruhsatsız silahını dayıyor'

Konuşmasına devam eden Aydın, "2021 Kasım ayıydı. Biz kardeşimin evine gittik çocuklarımı da götürdüm. Biz gitmeden önce kardeşim yine evden ayrılmak istiyor. Bu da gidemezsin diye beşikteki 1 buçuk 2 yaşındaki çocuğa ruhsatsız silahını ya da pompalıyı bilmiyorum dayıyor. 'Eğer ki gidersen bu çocuğu vuracağım' diyor. Kardeşim bize anlattı. O ara evden çıktı o. Sürekli kapıya gelip, 'Ece benimle muayene istasyonuna gel' diyor, yani iş yerine çağırıyor. Sabahın körü, belinde silah. Onu öldürecekti o zaman. Ece bilerek, 'Tamam sen git geleceğim' dedi. Sonra biz hemen polisi aradık. Bizi çocuklarla apar topar çıkarttılar oradan. Gitti kardeşim şikayetçi oldu. Uzaklaştırma kararı da çıkardı. Ama 15-20 gün sonra allem etti, kallem etti yine kardeşimi kandırdı, ya da tehditle döndü evine" diye konuştu.

'Kardeşim en sonunda dayanamadı saçlarını sıfıra vurdurdu'

Eşinin kardeşine sürekli psikolojik şiddet uyguladığını söyleyen Aydın, "Aşağılıyordu, dövüyordu. Kardeşim en sonunda dayanamadı. Kıskanıyordu, 'Onunla mı görüştün, bununla mı görüştün, böyle mi yaptın' diyordu. Olmayan şeyleri kafasında kuruyordu. Kardeşim de en sonunda dayanamadı, saçlarını sıfıra vurdurdu. Dedi ki, 'Al bundan sonra beni kimse beğenmez'. Kardeşim benim o kel kafasıyla mezara girdi. Ölmeden 2 gün önce hafta sonu kar yağdı. Çıktık gece dışarıda kar topu oynadık. Resimlerimiz, videolarımız var. Hiçbir şey yoktu. İntihar edecek insan kar topu oynar mı" dedi.

'Çocuğun annesinin öldüğünden haberi yok'

Konuşmasına devam eden Aydın, "Çocuk işteymiş, onun haberi yok dediler. Ablaları söyledi bana dün, ifadesinde 'Ben Ece'yle gece 03.00'de mutfakta oturuyordum. Kahve içiyorduk. Birden küçük bebek ağladı. Ben çocuğa bakmaya gittim. 'Güm' diye bir ses duydum. Bir baktım Ece evde yok, aşağı düşmüş' demiş. Ablası bize daha önce dedi ki, eşi salonda oturuyormuş, kendini atacakken yetişememiş. 9 yaşındaki kızı ifadeye aldılar. Çocuğun annesinin öldüğünden haberi yok. Ona da, 'Gece 03.00'de ben televizyon izliyordum. Annem düdüklüde yemek yaptı. Balkona da soğutmak için çıkarttı ve düştü' dedirtmişler" ifadelerini kullandı.

Kadın cinayetlerini durduracağız platformu sokakta açıklama yaptı

Öte yandan, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri olayın yaşandığı sokakta basın açıklaması yaptı. Polis ekipleri ise sokakta güvenlik önlemi aldı.

Platform adına açıklama yapan Avukat Işık İlayda Öner, "Bizler bugün Ece Kılıçaslan için buradayız. Erkeğin ailesi bizi sokağın başında tutuyor. Bizim kız kardeşimiz burada öldürüldü, balkondan düşerek. Şüpheli şekilde öldürüldü. Bizi buraya sokmayanlar bilsin ki, kadınlar ilk olarak devlete gitmek yerine bize geliyor. Ece'nin ablası ilk olarak gece saat 03.00'de bize ulaştı. Sizlere soruyorum, son zamanlarda bu kadar artan kadın cinayetleri, şüpheli kadın ölümleri. Kadınlar en çok yüksekten düşerek ölüyor. Bunların hepsi bir tesadüf mü. Kadınlarının çoğunun olay yerinde yanında eski eşi ve erkek arkadaşı oluyor. Ve ne tesadüftür ki hepsinin ilişkisinde de bir şiddet geçmişi var. Biz bunların tesadüf olmadığını çok iyi biliyoruz. Biz tüm kadınların yanındayız. Hiçbir ölüm şüpheli kalmayacak. Her zaman mücadeleye devam edeceğiz. Bizi almıyorlar. Ece'nin öldüğü yerin önünde açıklama yapmamıza izin vermiyor erkeğin ailesi. Ancak bilsinler ki bugün buradayız, yarın da buradayız, her zaman tüm kadınların yanında olacağız. Kadınların saksı olmadığını, balkonlardan düşecek kadar cansız varlık olmadıklarını da göstereceğiz" diye konuştu.