AKP çevrelerinin yeni derdi: Bulgurdan olmak
Karar gazetesi yazarları Ahmet Taşgetiren ve Taha Akyol son zamanlarda muhafazakar kesimlerin WhatsApp gruplarında dolaşan bir cümleye odaklanmış durumda:
“Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmayalım.”
Bu halk deyimi; eldekiyle yetinilmesi gerektiğini, fazlasını ararken sahip olunanın kaybedilebileceğini anlatmakta. 'Evdeki bulgur' yetinilmeyip küçümseneni temsil ederken, 'Dimyat'a pirince gitmek' ise daha iyisini bulma arayışını temsil ediyor.
Karar Gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren'in 21 Eylül 2021'deki yazısına göre, bu söz, muhafazakar kesimin WhatsApp gruplarında dolaşmakta. Deyimin siyaseten kafaları karışık camiayı uyarmakla ilgili olduğunu ifade eden Taşgetiren, "Aksakal bir çevre, insanların iktidar konusunda daha sorgulayıcı hale geldiğini, yeni arayışlara girdiğini, bunun da iktidarı kaybetme riskini ortaya çıkardığını düşünüyor, seslerinin etkili olacağına inandıkları insanlara 'işin içinde evdeki bulguru kaybetme riski var' ikazında bulunuyor" diye yazıyor.
Taşgetiren yazısının devamında şöyle diyor:
"Bir Hocaefendi bana 'Zulüm var ama…' diye başlayan cümleler kurmuştu ben yaşanan haksızlıkları anlattığımda. Hocaefendi zulmün farkında idi, çünkü ona da onlarca zulüm hikayesi ulaşıyordu 'Ama iktidar bizim iktidarımızdı, onun için susmak, katlanmak gerekiyordu…. Hem uyarınca sonuç alınabilir miydi ki, yöneticimizin karakteri biliniyordu vs'..."
'Bulgur'u adil dağıtmadılar
Karar Gazetesi yazarı Taha Akyol da bugün, Ahmet Taşgetiren'in yazısına atıfta bulunarak, "İktidarın değişmesi, 'Dimyat’a giderken evdeki pirinçten olma' sonucunu doğurabilirdi…" dedi.
Akyol, iktidarın “bulgur”u adil dağıtmadığı iddiasında bulunarak, "Bu iktidar “bulgur” dağıtırken âdil ve hukuki mi davranmıştı? Yolsuzluklar niye bu kadar gündemdeydi? Bu sorular yani denetim fikri akla gelmiyordu!" ifadelerini kaleme aldı.
'Mesajı atan Hayrettin Karaman iddiası'
Taşgetiren'e mesaj atan 'hocaefendi'nin kim olduğunu ve muhafazakar kesimdeki rahatsızlığın arka planını kaleme aldı.
"Karar TV’de 'Bi’ Karar Ver' programında Elif Çakır, söz konusu Hocaefendi’nin Hayrettin Karaman olduğunu söyledi" diye yazan Akyol, Çakır'ın iddiasını gündeme getirdi.
'Farz' ilan etmişti
Akyol yazısının devamında, "Dinselleştirilmiş böyle bir kültürde HSK’nın bir siyasi kılıç gibi yargı üzerinde dolaşmasını sorgulayabilir misiniz?! Malum ‘dört bakan’ın niye Meclis’te aklandığını sorabilir misiniz?! AB’nin ısrarla talep ettiği yolsuzlukla mücadele yasalarını “bizim iktidarımız” niye çıkarmıyor diye eleştirebilir misiniz? Türkiye’nin yolsuzluk algısında dünyada 86. sıraya düşmesini mesele yapabilir misiniz?..
Halbuki bunlar İslam açısından kul hakkı, haram, beytülmal, hakkaniyet kavramlarına giren konulardır.
İktidarı dinselleştirmek dinin ahlaki ve manevi yönünü nasıl boşaltıyor görüyor musunuz?" sorularını sordu.
Hayrettin Karaman'ın fıkıh profesörü olduğunu belirten Akyol, Karaman'ın daha önce Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ne 'Evet' oyu vermeyi 'farz' ilan ettiğini de hatırlattı. Bu hatırlatma üzerine Akyol, 'Ama o sistemde denetim var mı, hataları, yolsuzlukları önleyecek bağımsız kurumlara yer verilmiş mi diye sormak aklına bile gelmedi. Çünkü bağlandığı tarihsel gelenekte yok bu konular' ifadelerini kullandı.
Hayrettin Karaman kimdir?
'AKP Fetvacısı' olarak bilinen Hayrettin Karaman iktidar politikalarını destekleyen 'fetvalar'ı ile bilinmektedir. Karaman Yeni Şafak'ta yazarlık yapmaktadır.
Bakan Kasapoğlu öğrencileri yok saydı: Milletimizi kandırmaya çalışıyorlar
Kiracılar dikkat: Ev sahiplerinin en fazla yapacağı zam yüzdesi belli oldu
Leman Sam, Validebağ nöbetinde: Yeşile olan düşmanlık bitmemiş