AKP döneminde eğitime ayrılan bütçe yüzde 75 azaldı: Aslan payı din eğitiminin
Raporda eğitime ayrılan bütçenin merkezi yönetim bütçesi içinde son yıllarda azaldığına dikkat çekildi: “Eğitime ayrılan bütçenin çok fazla arttırıldığı söylense de, önceki yıla göre MEB bütçesinin Merkezi Yönetim Bütçesi içerisindeki payının oranı son dört yıldır azalmaktadır. GSYH’ye oranında da anlamlı bir değişiklik bulunmamaktadır. Milli Eğitim Bakanlığının bütçesinin rakamsal büyüklüğünün nedeni personel giderleri, sosyal güvenlik kurumlarına yapılan ödemeler ve zorunlu cari ödemelerden kaynaklanmaktadır.”
Yine yatırımlara ayrılan payın da 2002’den bu yana düştüğü vurgulandı:
“AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay yüzde 17,18 iken, 2019 yılı itibariyle bu oran yüzde 4,88’e gerilemiş, 2020 yılında ise 4,65 olması öngörülmüştür. Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden yatırımlara ayrılan pay AKP iktidarı döneminde sürekli azalma eğilimi göstermiştir. 2020 yılında MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay 17 yıllık AKP iktidarı döneminde neredeyse en düşük seviyeye gerilemiştir.”
BirGün'den Mustafa Kömüş'ün haberine göre; Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’ne bütçeden ayrılan payın yüzde 14,10 arttığı belirtildi. Müdürlüğün bütçesinin son iki yılda 6 milyar 342 milyondan 9 milyar 904 milyona çıktığı hatırlatılarak şu ifadeler kullanıldı: “Genel müdürlükler bazında bakıldığında Temel Eğitim Temel Müdürlüğüne bağlı 41 bin 122 okulda 11 milyon 410 bin öğrencinin, Genel Ortaöğretimde 3 bin 65 okulda 1 milyon 668 bin öğrencinin, Din Öğretimi Genel Müdürlüğünde bin 623 okulda 498 bin öğrencinin, Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğünde 4 bin 226 okulda 1 milyon 511 bin öğrencinin eğitim öğretim aldığı görülmektedir. Öğrenci ve okul sayılarına oranlandığında yine bütçeden aslan payının Din Öğretimi Genel Müdürlüğüne verildiği görülmektedir.”
Teftiş sistemi çöktü
Raporda teftiş sistemine de değinildi. Teftiş sisteminin yetersizliği şöyle vurgulandı: “Gelinen aşamada, Bakanlığın sadece kendi bünyesinde 60.000 civarında kurum ve 1 milyonu aşkın personelinin bulunduğu, ayrıca Bakanlık tarafından izlenen, koordine edilen diğer kurum ve kuruluşların da Teftiş Kurulunun görev alanında yer aldığı dikkate alındığında, 498 adet müfettiş ile yeterli düzeyde bir teftiş, soruşturma, rehberlik, analiz ve raporlama yapılması mümkün görünmemektedir. Öte yandan il müdürlükleri bünyesinde görev yapan 1539 adet Maarif Müfettişinin illere dağılımında büyük dengesizlikler söz konusudur.”