Ahmak davası, diploma soruşturması, bilirkişi iddianamesi... Bakan Tunç'a göre hepsi algı

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, hakkında sekiz ayrı dava açılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun "kendisine karşı bir yargı tacizi varmış algısı" oluşturmaya çalıştığını öne sürdü.
Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP'nin cumhurbaşkanı adayı belirlemek için yapacağı ön seçim kapsamındaki kampanyasında sona yaklaştı. İmamoğlu 23 Mart'ta kurulacak sandıklar öncesi cumartesi günü İstanbul'da yapacağı konuşmayla kampanya sürecini noktalayacak.
AKP'nin çıkardığı hiçbir aday karşısında girdiği hiçbir seçimde kaybetmeyen İmamoğlu, CHP'nin ön seçimlerinin ardından resmen cumhurbaşkanı adayı ilan edilecek. Ancak hakkındaki birçok yargı süreci de İmamoğlu'nun adaylığının önünde onu bekliyor.
TUNÇ'A GÖRE HEPSİ "MAĞDURİYET YARATMAK" İÇİN
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise şimdiye kadar hakkında 8 ayrı yargı süreci başlatılan Ekrem İmamoğlu'nun "algı oluşturduğunu" öne sürdü.
Ankara Hakimevi'nde basın kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelen Tunç, İmamoğlu için "Yargının yürüttüğü soruşturmalar üzerinden bir mağduriyet algısı oluşturup, 'Beni engellemek istiyorlar' gibi bir durumun içerisine giriyor" ifadelerini kullandı.
Hakkında "siyasi yasak" kararı verilen "Ahmak Davası"ndan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek hakkında sözleri nedeniyle açılan davaya, İBB aleyhine rapor hazırlayan bilirkişiye yönelik ifadelerinden ötürü başlatılan yargı sürecinden, diplomasına kadar soruşturulan İmamoğlu için başlatılan bu yargı süreçlerinin tamamı Bakan Tunç'a göre algıymış. Tunç, İmamoğlu'nun salon yasaklarıyla karşılaştığı aday adaylığı sürecinde yaptığı konuşmalar için de "Hep birlikte görüyoruz; o aday adaylığı toplantılarındaki kullandığı ifadeler kabul edilebilir ifadeler değil" ifadelerini kullandı.
"YARGILANDIĞI KONULA BELLİ"
Bakan Tunç, İmamoğlu hakkındaki tüm bu yargı süreçlerine dair şunları söyledi: "İmamoğlu, sürekli kendisine karşı bir 'yargı tacizi' varmış algısı oluşturmaya çalışıyor. Yargılandığı konular belli. Birisi Yüksek Seçim Kurulu üyelerine söylediği ifade. İstinafta devam eden bir süreç. 'İstinaf niye karar vermiyor? Bir an önce karar versin' diyor. İstinaf ne zaman karar vereceğini sana sormayacak. Hem tarafsız ve bağımsız yargı diyorsun hem de 'Benim hakkımda kararı çabuk ver' diyorsun. Diğeri Ordu Valisi'ne söylediği kelime. Buradan biz söyleyemiyoruz. Ama o söylüyor. Yargıtayda o davadan ceza almıştı. Para cezasına çevrildi."
SAY SAY YORULMADI AMA HEPSİ "ALGI"
"En son Esenyurt Belediye Başkanı ile ilgili soruşturma sonrasında İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı ile ilgili ve Sayın Cumhurbaşkanımız ile ilgili sözleri üzerine açılan dava, bir de diplomayla ilgili dava var. Diplomayla ilgili de kimin şikayetçi olduğu ortada. Yargının yürüttüğü soruşturmaları hedef alarak, yargı mensuplarına yönelik tehditkar ifadeler, yakışıksız kelimeler kullanırsanız bu olmaz. Bunu milletimiz de tasvip etmez. Sizin savunmanız var, itiraz mekanizmaları var, kararların verildiği anda başvuracağınız başka yollar var. Yargının yürüttüğü soruşturmalar üzerinden bir mağduriyet algısı oluşturup, 'Beni engellemek istiyorlar' gibi bir durumun içerisine giriyor. Hep birlikte görüyoruz; o aday adaylığı toplantılarındaki kullandığı ifadeler kabul edilebilir ifadeler değil."