Adalet Yolu'nda 19. gün
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul'a yaklaşırken provokasyon duyumları geldiğini belirterek, "Provokasyon olayıyla karşılaştığınızda lütfen ama lütfen sadece alkışlayın. Küfürler edildi, taşlar atıldı, gübreler döküldü, ne yaparlarsa yapsınlar çünkü biz bir ideal için yürüyoruz, biz bir dava için yürüyoruz, biz bir huzur için yürüyoruz, biz adalet için yürüyoruz. Dolayısıyla bize taş da atılsa, onu gül olarak kabul edin" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 'Adalet Yürüyüşü'nün 19'uncu gününde Kocaeli'nin Kartepe İlçesi Eşme Mahallesi'ndeki kamp alanında açıklamada bulundu. Mazlumun yanında olmanın kendilerinin temel felsefesi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "19'uncu günümüz hayırlı olsun diyorum. Bir ideal için yürüyoruz, Türkiye'de herkesin huzur içinde yaşaması için yürüyoruz, teröre karşı yürüyoruz, terörü lanetlemek için yürüyoruz, terörden mağdur olan aileler için yürüyoruz, 15 Temmuz şehitlerimiz ve gazilerimiz için yürüyoruz, bütün şehit yakınları için yürüyoruz. Dün ifade etmiştim, bugün yeniden ifade edeyim Van'da ve Diyarbakır'da Ak Parti'nin 2 yöneticisi terör saldırısı sonucu hayatını kaybetti. 2 yöneticinin ailelerine başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz, Allah'tan rahmet diliyoruz. Zulüm ile abat olunmaz, zulmün karşısındayız. Zulmün yanında değil, mazlumun yanında olmak bizim temel felsefemiz, temel görüşümüzdür. Mazlumun yanında olmak, haksıza karşı durmak haklıyı savunmak bizim temel görevimizdir. Bu yürüyüşümüzü yapmamızın da temel nedeni, haksızlıkların artık Türkiye'de çuvala sığmayacak boyutlara ulaşmasıdır" dedi.
Kılıçdaroğlu provokasyonlara karşı uyararak, tepkilere karşı sadece alkışla cevap verilmesini isteyerek, şöyle konuştu:
"Bir düzen düşünün, suçlayan kişi kendileri, yargılayan kişi yine kendileri, mahkum eden kişi yine kendileri. Yani suçlamayı yapan, yargılayan ve mahkum eden kişi yine aynı kişi ve buna adalet deniyor. Bu adalet değildir. Böyle bir adalet olmaz. Eğer yargıcın önünde giydiği cübbede ilik ve düğme yoksa her türlü baskıya direndiği içindir. Adalet konusunda söz verdiği içindir, adaletli davranacağı içindir. Bu nedenle biz adalet yürüyüşümüze aynı kararlılıkla devam ediyoruz. Bu süre içinde özellikle İstanbul'a yaklaşırken provokasyonlardan dolayı bazı duyumlar geliyor. Provokasyonlar olacaktır diye bazı duyumlar geliyor, arkadaşlarımdan özellikle istirham ediyorum, zaten söylüyoruz otobüslerden duyuruyoruz, hangi görüşten olursa olsun, hangi yaştan olursa olsun, provokasyon olayıyla karşılaştığınızda lütfen ama lütfen sadece alkışlayın. Küfürler edildi, taşlar atıldı, gübreler döküldü ne yaparlarsa yapsınlar, çünkü biz bir ideal için yürüyoruz, biz bir dava için yürüyoruz, biz bir huzur için yürüyoruz, biz adalet için yürüyoruz. Dolayısıyla bize taş da atılsa, onu gül olarak kabul edin, bize küfür de edilse onu iyi bir şey kabul edin. Ne söylenirse söylensin idealimiz için, çocuklarımız için geleceğimiz için ve tabii ki adalet için yürüyeceğiz."
Havanın sabah saatlerinde serin olması yürüyüşe katılanları sevindirdi. CHP Kocaeli il ve ilçe örgütleri yürüyüşe büyük destek verdi. Sabah saatlerinde yürüyüşün başlamasıyla birlikte D-100 Karayolu durma noktasına geldi. Polis yürüyenleri yönlendirirken, trafikte uzun kuyruklar oluştu.
GÖZLERİNİ BANTLA KAPATARAK YÜRÜDÜ
'Adalet Yürüyüşü'nün 19'uncu gününde Kocaeli'nin Kartepe İlçesi Eşme Mahallesi'nden İzmit'e doğru yürünürken, yürüyüşe katılan yaklaşık 10 bin kişi nedeniyle D-100 karayolunun sağ şeridin de insan seli oluştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yürüyüş sırasında çevrede bulunanları selamlarken, sık sık su ve portakal suyu içti.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ve bazı CHP milletvekilleri, adaleti simgeleyen 'Themis' heykelinde olduğu gibi gözlerini bantla kapatarak yürüdü. Polis geniş güvenlik önlemleri alırken, yürüyüşe katılanların yanında tek sıra halinde yürüdü.
DEPREMZEDELERLE BİRLİKTE YÜRÜDÜ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kocaeli'nin Kartepe İlçesi'nden İzmit'e doğru yürürken kendisine depremzedeler de eşlik etti. Marmara Depremi'nde yakınlarını kaybedenler için yapılan İzmit'te Arızlı Irak Konutları'nda oturanlar dünden itibaren yürüyüşe katılırken, 'Biz de adalet istiyoruz. Arızlı depremzedeleri' yazılı dövizler taşıdı.
Depremzedeler, Irak tarafından depremzedeler için hibe edilen konutların kendilerinden alınmak istendiğini belirterek, Kocaeli Valiliği'nin konutları boşaltmaları için tebligatta bulunduğunu, konutları terk etmeyeceklerini söyledi.
Yürüyüşe Ülkü Ocakları eski Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Taşdelen de Fenerbahçe forması giyerek oğlu Göktürk ile birlikte katıldı. Kemal Kılıçdaroğlu yanında yürüyen Mehmet Taşdelen'in oğlu Göktürk'ün elinden tutarak bir süre yürüdü. Kartepe Uzunçiftlik mevkiine gelindiğinde ise mola verildi.
CHP Parti Meclisi (PM) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında, Adalet Yürüyüşü’nün 19. Gününde, Kocaeli Kartepe Uzunçiftlik Mevkiinde toplandı.
Edinilen bilgiye göre, Kılıçdaroğlu, PM’ye sunulan Merkez Yönetim Kurulu raporuna, Adalet Yürüşü’ne ilişkin bir sunuş yazdı.
“Adaleti mumla aradığımız günlerdeyiz” diyen Kılıçdaroğlu, “Bugün ortaya çıkan tablo, 20 Temmuz darbesinin ortaya çıkardığı tablodur. Asıl suçluların yargılanmadığı, masum insanların yargılanıp hapsedildiği bir süreci yaşıyoruz” dedi.
“BIÇAK KEMİĞE DAYANDI, ARTIK YETER DİYORUZ”
Adaletin olmadığı bir ülkede yaşamak istemediklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Her özgür ülke gibi, her uygar ülke gibi kendi ülkemizde barış içinde yaşamak istiyoruz. Bıçak kemiğe dayandı, artık yeter diyoruz. Bunun için yürüyüşümüzü başlatmış bulunuyoruz. Bu ülkeye adalet ya gelecek, ya gelecek. Eğer bir bedel ödemek gerekiyorsa, o bedeli önce biz ödeyeceğiz. Bu ülkenin geleceği için, çocuklarımızın geleceği için hep birlikte mücadele etmek zorundayız.
“HİÇ KİMSENİN SİYASİ GÖRÜŞÜNDEN ÖTÜRÜ KRİMİNALİZE EDİLMEMESİ EN BÜYÜK ARZUMUZ”
Hiç kimsenin inancından, kimliğinden, siyasi görüşünden ötürü suçlanmaması, kriminalize edilmemesi bizim en büyük arzumuzdur. İnsanı düşünceleriyle kabul edip, fikirleriyle kabul edip, baş tacı etmek zorundayız. Onlar ne zaman düşüncelerini açıklarlarsa bu düşüncelerine de hepimiz ortaklaşa saygı göstermeliyiz. Farklı düşüncelere sahip olabiliriz, ama birlikte yaşama irademizi her zaman ortaya koymalıyız.
“ADALETİ İSTEYEN HERKES BU YÜRÜYÜŞE DESTEK VERMELİDİR”
Adalet Yürüyüşümüzün bir siyasal partiyle ilgisi bulunmamaktadır. Bu yürüyüş kutlu bir yürüyüştür. Bu yürüyüş adalet yürüyüşüdür. Adaleti isteyen herkes bu yürüyüşe destek vermelidir. Hapishaneleri tıka basa düşünce suçluları ile dolu olan bir ülkede adaletten bahsetmek mümkün olmaz. Adaletin olmadığı bir ülkede devlet olmaz. Adaletin olmadığı bir ülkede barış olmaz. Adaletin olmadığı bir ülkede huzur olmaz.
Adalet, bu soylu kavramın anlamını vermek, bu soylu kavramın gereğini yapmak zorundayız. Herkesin düşüncesine saygılıyız, herkesin siyasal görüşüne saygılıyız. Herkes ama herkes yargıyı, yargının bağımsızlığını ve adaleti savunmak zorundadır. Biz üzerimize düşeni yapıyoruz adaleti savunuyoruz.
Bütün dünya duysun, bütün dünya, biz Türkiye’de kendi topraklarımızda bir dikta yönetimiyle karşı karşıyayız. Kendi ülkemizde demokrasi istiyoruz, özgürlük istiyoruz. Taşeron işçileri, emekliler, köylüler, işçiler, memurlar herkes için adalet istiyoruz. Adaletin olmadığı yerde insan olmaz. İnsanca yaşamak için adalet istiyoruz.”