1999 depreminden ders alınmadı! Rant hırsı, can kaygısının önüne geçmiş
İstanbul ve çevre illeri, en büyük depremlerden birini 1999 yılında yaşadı. 17 Ağustos 1999 depremi, binlerce insanın hayatını kaybetmesine yol açarken yaşanan acılardan ders çıkarılmadı. Şehirde, geçtiğimiz gün meydana gelen ve en büyükleri 5.9 ve 6.2 olan depremler, İstanbul’un depreme ne kadar hazır olduğu sorusunu yeniden gündeme getirdi. 1999 depreminin ardından İstanbul’u deprem dirençli hale getirecek projeler yerine, yapılan depremin olumsuz etkilerini artıracak çalışmalara birkaç örnek:

ATATÜRK HAVALİMANI'NIN PİSTLERİ KIRILDI!
İstanbul Havalimanı’nın inşa edilmesiyle kullanımdan kaldırılan Atatürk Havalimanı’nın pistleri kırıldı. Deprem sırasında alternatif olabilecek Atatürk Havalimanı’nın üzerine hastane inşa edildi, bazı pistleri kullanılmasın diye tenis kortları dikildi. Millet Bahçesi yapılacağı söylendi ancak aradan geçen 6-7 yıla rağmen hala halka açılmış da değil. Deprem toplanma alanı olarak bile kullanılamıyor.

TOPLANMA ALANLARINA AVM'LER YAPILDI!
İstanbul Planlama Ajansı (İPA) tarafından hazırlanan raporlara göre, İstanbul’da deprem sonrası, en az 42 bin 200 kişinin barınma ihtiyacını karşılayabilecek büyüklükteki alanda, 95 adet 20 bin metrekarenin üstünde AVM bulunuyor.
Bilim insanlarının ısrarla uyarılarını sürdürdüğü İstanbul depreminde, vatandaşların toplanma alanı olarak kullanması gereken alanlara AVM’ler yapıldı. İstanbul’un 5 ilçesi hariç (Adalar, Çatalca, Çekmeköy, Esenler, Şile) tüm ilçelerinde en az 1 AVM bulunurken en çok AVM’nin bulunduğu ilçeler; Şişli (10 adet), Bakırköy (9 adet) ve Ataşehir ile Ümraniye (8’er adet).

ASKERİ ALANLAR İNŞAATA AÇILDI!
İstanbul’un içinden taşınan askeri alanlar, park olarak değerlendirilip olağanüstü durumlarda da toplanma alanı olarak kullanılabilirdi. Fakat, boşaltılan askeri alanlar amacı dışında kullanıldı ve inşaata açıldı. Örneğin, Beşiktaş’ta bulunan askeri alanlara lüks rezidanslar inşa edildi.

İSTANBUL'A GÖÇ DAHA DA TEŞVİK EDİLDİ!
İstanbul’da büyük bir deprem beklendiği için, bilim insanları ısrarla şehre aşırı göçün önlenmesi gerektiğine dikkat çekiyordu. Fakat, göçün engellenmesi gerekirken aksine göçü daha da teşvik eden politikalar sürdürüldü. Bu durumun en çarpıcı örneği, Finans Merkezi oldu. Ataşehir’de peş peşe gökdelenler dikildi ve önemli finans kuruluşlarının merkezleri İstanbul’a taşındı. İstanbul’a gelmek istemeyen memurlar ise emekli edildi.
İstanbul depremi ikiye böldü: Alman profesör 7.4'lük kabus senaryosunu anlattı
İsmail Küçükkaya'dan telefon operatörlerine deprem isyanı! "İmaj parlatmaya var, altyapıya yok"”
Kaynak:Sözcü