10 kadından 7’si eşinden izin almadan çalışma hayatına katılamıyor
Ipsos tarafından gerçekleştirilen Koronavirüs salgını ve toplum araştırması 97. dönem verileriyle bu hafta; tüm dünyada özellikle kadınlar üzerinde en az salgın kadar sıkıntı yaratan, evrensel alanda çözüm aranan bir konu 'toplumsal cinsiyet eşitsizliği' mercek altına alındı.
Her 10 kadından 7’si bugün bile eşinden ve ailesinden izin almadan çalışma hayatına katılamadığını ve ekonomik bağımsızlıkları olmadığı için de gerek ev içi gerekse de ev dışı konularda karar alıcı olamadıklarını söylüyor. Ayrıca iş hayatında da kadınların ayrımcılığa maruz kaldığı görüşü oldukça baskın bir görüş. Kadınların yüzde 65’i işte ayrımcılığa maruz kaldığını, terfilerde erkeklerle eşit hakka sahip olmadığını ve yüzde 55’i aynı iş için erkeklerden daha az ücret aldıklarını düşünüyor. Erkeklerin bu konulara katılım oranı daha düşük olsa da genel olarak bakıldığında erkeklerin de yarısının kadınlarla benzer görüşte olduğu görülüyor.
Türkiye’de; kadın ve erkeklere eşit davranış olup olmadığı, eşitliği korumaya yönelik yasalar, kadına şiddete karşı cezalar, aile baskısı, iş hayatına katılımda fırsat eşitsizliği, çalışma hayatına geçmede engeller, kadınların ev içi sorumlulukları, bu sorumlulukların eşlerle paylaşımı, kültürel önyargılar, kadınların önünde sıralanan engellere karşı siyasetçilerin, gerekse medyanın bu konulara olan ilgisi gibi konulara ilişkin bireylerin ifade, tutum ve davranışları incelendi.
10 erkekten 7’si kadına yönelik şiddetin cezasız kaldığı görüşünde
Kadına yönelik şiddetin cezasız kalmasının yanı sıra aile baskısı da kadınların yaşadığı diğer önemli bir sorun. Bu iki konunun dışında kadınların ev içi sorumlulukları ve bu sorumlulukların eşleri ile eşit paylaşılmaması da kadınların zorlandıklarını belirttikleri diğer konular. Erkeklerin bu konulara yönelik verdikleri cevapların oranı daha düşük olsa da yine de her 10 erkekten 7’si kadına yönelik şiddetin cezasız kaldığı görüşünde.
Yasaların yetersiz olması ve uygulanmıyor olmasının yanı sıra kültürel önyargılar da kadın erkek eşitliğinin sağlanamaması konusunda diğer önemli bir engel olarak karşımıza çıkıyor. Bu iki ana konunun dışında gerek siyasetçilerin gerekse de medyanın bu konuya yeterince eğilmemesi de toplumun yüzde 80’i tarafından bu konudaki diğer önemli engeller olarak belirtiliyor.
Toplumun yüzde 22’si kadın ve erkeklere eşit davranıldığını düşünüyor
Toplumun yüzde 22’si kadın ve erkeklere eşit davranıldığını düşünürken, yüzde 55’i eşit davranılmadığı görüşünde. Bu konuda kadın ve erkelerin görüşü benzer seviyede. Gerek toplumda, gerek aile içinde gerekse de işte toplumun yarısı kadın ve erkeğe eşit davranılmadığını düşünüyor. Kadın ve erkek eşitliğini korumaya yönelik yasaların olduğunu düşünenlerin de oranı sadece yüzde 31.