Emin Çapa - Halk TV

Türkiye ile Fransa arasındaki ilişkilerin tarihi perspektifi önemli. Avrupa Birliği'nin kurucusu Fransa'nın Birlik üzerindeki etkisi büyük. Dolayısıyla tam üyelik müzakeresi yürüten bir ülkenin, AB'nin en etkili iki ülkesinden biri olan Fransa'yla mal boykotu noktasına gelmesi, zaten kopma noktasına gelmiş üyelik perspektifine büyük zarar verir.

Bundan daha önemlisi bu boykottan Türkiye'nin zararlı çıkacak olması. Türkiye'nin dış ticaretine bakıldığında; çok az ülkeyle ticaretimizde fazla verdiğimiz görülüyor. Yani Türkiye ticaret yaptığı ülkelerin büyük kısmından sattığından fazla mal alıyor. Bunun az sayıdaki istisnasından biri Fransa. Türkiye, Fransa'ya 7 milyar 900 milyon dolarlık mal satarken, 6 milyar 800 milyon dolarlık mal alıyor. Bu ticaret sonucunda da 1 milyar 100 milyon dolar dış ticaret fazlası elde ediyoruz. Yani Fransa da Türk mallarına boykot uygulasa ve karşılıklı ticaret dursa, bundan Türkiye 1 milyar 100 milyon dolar zararlı çıkacak. Örneğin Çin'le dış ticarette zararımız 23 milyar dolar. Rusya ile dış ticarette 13 milyar 400 milyon, Almanya ile dış ticarette 7 milyan 500 milyon dolar zarar ediyoruz.

Türkiye'nin ihracatında Fransa'nın payı % 4,3... Fransa'nın ihracatında Türkiye'nin payı ise % 1,2... Yani Fransa bize boykot uyguladığında toplam ihracatı yüzde 1,2 etkilenirken, Türkiye satışları durdurduğunda yüzde 4,3 ihracat zararına uğruyor.

Bu kadarla da kalmıyor. Fransa, Türkiye'deki en önemli yatırımcılar arasında yer alıyor. Fransızların Türkiye'deki toplam yatırımı 5 milyar 400 milyon dolar. Bunlar içerisinde otomotiv başı çekiyor. Türkiye'nin en önemli otomotiv üreticilerinden biri olan Renault, Fransız devletinin kontrol ettiği bir şirket. Üstelik Renault, geçmişte Fransız hükümetinin Türkiye'deki yatırımları küçültme baskılarına direnmiş ve önemli modellerin üretimini Bursa'daki fabrikaya kaydırmaktan çekinmemişti. 2019 yılında Türkiye'nin, Fransa'ya otomotiv ihracatı 3 milyar 200 milyon dolar olurken, ithalatı 900 milyon dolarda kaldı.