Erdoğan'ın ziyaretleri: Ne oldu, neler söylendi?
Hürriyet gazetesi yazarı Hande Fırat, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk’ü ziyaretinin AKP kulislerinde de konuşulduğunu ve “AK Parti, Cumhur İttifakı’nı genişletmek istiyor” değerlendirmesinin yapıldığını söyledi.
Fırat yazısında, “Saadet Partisi’nin tabanında da CHP ve HDP ile aynı safta yer almaktan kaynaklanan ciddi rahatsızlık var. Saadet Partisi açısından da Cumhur İttifakı'na katılmak bir fırsat. Hem kan kaybetmemek, hem de aynı dili konuştuğu diğer partiler (DEVA Partisi, Gelecek Partisi) arasında kaybolmaması için. Saadet Partisi’nin muhalif kanadı da konuya objektif yaklaşabilirse siyaset sahnesinde başka bir fotoğraf ortaya çıkabilir" ifadesini kullandı.
"Durduğumuz yerde duruyoruz"
Asiltürk ziyareti sonrası Halk TV’ye konuşan Saadet Partili kaynaklar, Erdoğan'ın Saadet Partisi’ni ve yapısını çok iyi bilen biri olduğunu vurgulamış ve "Sayın Karamollaoğlu’nun eleştirileri ortada. “Adalet, yoksuzluk, usulsüzlük…” demeyecek miyiz? Durduğumuz yerde duruyoruz. Tayyip Bey, Saadet Partisi’nin özgül ağırlığının farkında. Oğuzhan Bey üzerinden Saadet Partisi’yle iyi ilişkiler geliştirme çabası içinde olabilir" demişti.
Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemini ortaya koymuş ve şartlarını açıklamıştı
Temel Karamollaoğlu ise Saadet Partisi'nin ittifak konusunda kırmızı çizgilerinin olduğunu dile getirmiş; kırmızı çizgilerinin adalet, liyakat, diyalog, şeffaflık gibi değerler olduğunu söylemişti. Cumhurbaşkanılığı Hükûmet Sistemi'nden bahseden Karamollaoğlu "Bu sistemle biz Cumhur İttifakı'nda yer alamayız" demişti.
Karamollaoğlu şunları söylemişti:
"AK Parti'yle ittifak yapılabilir mi? Yapılabilir. Hangi şartlarda? Doğru bulmadığımız politikalarını değiştirmesi şartıyla. Biz ilkeler üzerinde duruyoruz. Sanki bizim tabanımız bir yere yönlendirilmeyi bekliyormuş vs. gibi intibaların doğru olmadığı kanaatindeyim. Siz tabanın elbette sesine kulak verirsiniz, ama esas olan bizim ilkelerimiz, prensiplerimiz, bu ülkenin yaşadığı sıkıntılardan kurtulabilmesi için hangi adımların atılması gerekir, bu noktadaki politikalar. Biz birinci mesele olarak Türkiye'de kavganın ortadan kalkması, kargaşanın kalkması, mutlaka diyalog ortamının oluşması gerekir dedik. Hemen arkasından adalet kamil manada sağlanmalıdır dedik. Cumhurbaşkanı kendi yönünden Türkiye'de adalet olduğunu söyleyebilir."