Erdoğan'dan Doğu Akdeniz açıklaması: Rum-Yunan ikilisinin haklarımızı gasp etmesine engel olmaya çalışıyoruz
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın davetiyle KKTC’ye gitti. Erdoğan KKTC’nin 37’nci kuruluş yıldönümü törenleri çerçevesinde, 46 yıldır kapalı tutulan ve Maraş’ı tarihi ziyaret edecek. Erdoğan, MHP lideri Devlet Bahçeli ve beraberindeki heyet, 46 yıl sonra kısmi olarak açılan Maraş’taki sahil kıyısında piknik yapacak.
Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:
"Varlıklarına yönelik sayısız saldırıya rağmen Kıbrıs Türkleri, hamdolsun kendi topraklarında başı dik, onurlu ve özgür bir şekilde yaşıyor. Kıbrıs meselesinin Kıbrıs Türk halkının meşru haklarını, güvenliğini temin edecek şekilde sürdürülebilir çözüme kavuşturulması önceliğimizdir. KKTC hepimiz için iftihar kaynağı. Varlıklarına yönelik sayısız saldırıya rağmen Kıbrıs Türkleri onurlu ve özgür şekilde yaşıyor. Bu topraklardaki her bir başarımızı ağır bedeller ödeyerek elde ettik."
"İki devletle çözüm müzakeresi gerekiyor"
"Kıbrıs Türk halkının meşru haklarını temin edecek şekilde, adil, kalıcı, sürdürülebilir çözüm önceliğimizdir. İyi niyetli çaba gösterdik ancak sadece bir tarafın çabası çözümün kilidini açmaya yetmiyor. Annan Planı'na Kıbrıs Türkü evet dedi, Rum tarafı ise hayır kampanyası sonucunda Kıbrıs Türkü ile ortak geleceği reddetti. 2017'de Rum tarafı Kıbrıs Türkü ile bırakın siyasi gücü, hastaneleri bile paylaşmam diyerek yine masadan kaçtı. Bürgenstock'ta gerek Kofi Annan, gerekse buradan katılanlar, Yunanistan'dan katılanlar konuştuk ama ne yazık ki refenranduma gelince iş değiştir. Kuzey Kıbrıs evet dedi, güney ise hayır dedi. O gün nasıl yalan söylediyseler bugün de yalan söylüyorlar. Kıbrıs'ta 1963'te silah zoruyla bozulan, 1974'te ise Yunan cuntasının darbesi ile tamamen ortadan kalkan ortaklığı Rumlarla birlikte yeniden tesis etmek mümkün değildir. Dünün güneşi ile bugünün çamaşırı kurutulmaz. Bugün Kıbrıs'ta iki ayrı halk, iki ayrı demokratik düzen ve iki ayrı devlet vardır. Cumhurbaşkanı Tatar'ın da belirttiği üzere egemen eşitlik temelinde iki devletle çözümün müzakere edilmesi gerekiyor. KKTC halkının iradesi de son seçimlerde bu yönde tecelli etmiştir.
Bizim de KKTC'nin de bu diplomasi oyunlarına tahammülü kalmamıştır. Kuzey Kıbrıs'ta yaşayıp da kendi cumhurbaşkanını, Güney Kıbrıs'ın başındaki sözde yöneticilere şikayet edenlerle Güney Kıbrıs güç devşireceğini zannediyorsa aldandığını bilmelidir. Bu sözde paçavralar, maalesef kendi cumhurbaşkanını kalkıp da Güney Kıbrıs'ın sözde cumhurbaşkanına şikayet ederse bunun akıbeti nereye varır, sevgili kardeşlerim çok iyi biliyor.
Maraş'ın kullanıma açılması yönünde aldıkları cesur karardan dolayı şahsım milletim adına tebrik ediyorum. İnşallah Maraş kısa sürede yeniden hayat bulacak, çözümsüzlüğün sembolü olmaktan kurtulacaktır. Bu adımdan rahatsız olanlar şimdi mağduriyet edebiyatı yapıyor. Oysa tek mağdur vardır, o da hakları gasp edilen Kıbrıs Türkleridir. Maraş'ta atılan adımın amacı yeni mağduriyetler oluşturmak değil, mevcut mağduriyetlerin giderilmesidir. Maraş'ta herkesin yararına olacak yeni bir dönem başlayacaktır. "
"Sadece Rum-Yunan ikilisinin haklarımızı gasp etmesine engel olmaya çalışıyoruz"
"Yıllardır, Doğu Akdeniz'deki enerji kaynaklarının, işbirliği için fırsat olmasını söyledik. Ancak iyi niyetli bu çabalarımızın karşılığını bir türlü alamadık. Özellikle Avrupa ülkeleri diplomasi fırsatlarını değerlendirmediği gibi, Yunanistan ve Kıbrıs güney kesiminin şımarıklıklarına boyun eğdi. Rum tarafı Kıbrıs Türklerini yok sayarak Mısır, Lübnan'la anlaşmalar imzaladı. Sözde ruhsat sahaları belirleyip ihaleler açtı. İlk sondajı onlar gerçekleştirdi. Türkiye ve Kıbrıs Türklerinin yaptığı uyarılar görmezden gelindi. Biz o gün ne söylediysek bugün de aynısını söylüyoruz. Doğu Akdeniz'deki haklarımızı korumakta kararlıyız. Biz kimsenin hakkına, hukukuna el uzatmıyoruz. Sadece Rum-Yunan ikilisinin haklarımızı gasp etmesine engel olmaya çalışıyoruz. Diplomasi ve müzakere bizleri ortak paydaya ulaştıracak en kısa yoldur. Arzumuz AB'nin uzattığımız eli havada bırakmamasıdır. Karadeniz'de keşfettiğimiz doğalgaz rezervi, enerjiyi işbirliğine dönüştürme gayretimizi göstermiştir."
"Covid-19 ile mücadele için KKTC'ye 149 milyon lira destek sağladık"
"KKTC'yi daha da güçlendirecek çalışmaları hayata geçirmeye devam edeceğiz. KKTC, su temin projesini 2015'te hizmete açarak adanın içme-kullanma ve sulama suyu sorununu çözdük. Tarımsal sulama hatlarının açılmasıyla 71 bin 450 dekar alan sulanabilecek KKTC ekonomisinde 127 milyon lira gelir elde edilmiş olacak. Yine denizin altından bir doğalgaz, denizin altından elektrik enerjisi getirme çalışmalarımızı da sürdürüyoruz. Hiçbir zaman biz, KKTC'yi yalnız bırakmayacağız. Covid-19 ile mücadele için KKTC'ye 149 milyon lira destek sağladık. Çok kısa zamanda inşa edilen Acil Durum Hastanesi açılışını da bugün yapacağız. EBA'yı buradaki öğrencilerimizin kullanımına da açtık. KKTC'nin altyapı projelerine 162 milyon lira aktardık. Önümüzdeki zorluklara rağmen Kıbrıs Türk halkının hayat kalitesini artırma gayreti içindeyiz. Uygun bir yerde, Cumhurbaşkanlığı makamını da süratle inşa edelim ve bu makamı oraya taşıyalım. Zira, bu tür makamlar farklı ülkelerin bakışını da değiştirir."