Erdoğan AKP öncesini suçladı: Yıkılan binaların sorumlusu 'vesayetçi' zihniyet

Erdoğan AKP öncesini suçladı: Yıkılan binaların sorumlusu 'vesayetçi' zihniyet
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Van 7.Olağan İl Kongresi'ne katıldı. Erdoğan, depremde yıkılan binalar için AKP öncesi dönemi suçladı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İzmir'de 6.9 şiddetindeki depremde yıkılan binalar için yaptığı konuşmada, "Uzun yıllar boyunca bu ülkeye hakim olan vesayetçi zihniyetin en çok ihmal ettiği alanlardan biri de afetlere dayanıklı yapı inşaatıdır." ifadesini kullandı.

Erdoğan,  "26 vefatımız var, 885 yaralımız var, 15 yoğun bakımda olan hastamız var" bilgisini de verdi.

Depreme ilişkin şöyle konuştu:

"Depremin olduğu günden itibaren tüm bakanlarımız, Kızılay'ımız, AFAD’ımız hep birlikte İzmir’in yardımına koştuk. Depremden etkilenen vatandaşlarımıza yardım faaliyetleri eksiksiz yerine getiriyoruz. Ülkemiz en doğusundan en batısına tehlikeli bir deprem hattında. Yaşadığımız depremler ile bunu her seferinde anlıyoruz. Uzun yıllar boyunca vesayetçi zihniyetin en çok ihmal ettiği bir alanlardan biri de afetlere dayanıklı yapı inşasıdır. Şehirlerimizi bir kanser gibi saran tek katlı ya da çok katlı yapıların acısını afetlerde yıkım ve can kaybı olarak yaşıyoruz. Van da bunu en derinden yaşayan illerinden biridir. İzmir’deki depremde evleri yıkılan vatandaşlarımıza inşallah en kısa sürede evlerini yeniden yapıp teslim edeceğiz."

Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

"Çocuklarımıza büyük ve güçlü Türkiye bırakma hayalimizin, ülkeyi 2053 vizyonuna taşıma hayali bu mücadelenin eseri olacaktır. Bu mücadeleyi sizler yapacaksınız. Dünya siyasi ve ekonomik larak yeni bir döneme geçişin sancılarını yaşıyor.

Bir önceki yüzyıl, yüz milyonlarca insanın ölümüne neden olan savaşlar, hiçbir ahlakı olmayan sömürgeci faaliyetler ve demokrasi mücadeleleri ile geçti. Kendilerini demokrasilerin ve özgürlüklerin beşiği olarak gösteren batı ülkelerinin faşizm, ırkçılık ve yabancı düşmanlığı hastalığının karşılaşılan ilk krizde nüksettiğini görüyoruz.

Kendi siyasi ve sosyal fanatizmlerinden kaynaklanan bu sorunlar sebebiyle refahlarının ve güvenliklerinin tehlike altına girenlerin nasıl faşizm bataklığına savrulduklarını ibretle izliyoruz.

Bir dinin peygamberine ve bir ülkenin yöneticisine karşı çirkinleştirenleri özgürlük kılıfı altında savunanlar en çok da demokrasiye zarar veriyor. AB değerleri diye çıkılan yolun diğer inançların ve toplumların sembollerine yönelik hakaretlere çıkması çok acıdır. Türkiye, hedefe en çok konan ülkelerden biridir.

Elimizde kalan vatan toprağı Anadolu’daki varlığımıza dahi tahammül edemeyenler, bugün aldığımız insiyatiflere karşı da aynı yolu izliyor. Yabancılara karşı nefret besleyenler artık bunu gizlemeye gereği duymuyorlar. Peygamberimize edilen her hakaret tüm Müslümanları hedef almaktadır.

Şahsıma yapılan her hakaret Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının tamamını hedef almaktadır. Bize yapılan saldırılar, İslam’a ve peygamberimize olan muhabbetimizden, ülkemize yaptığımız hizmetlerden kaynaklanıyor. Milletimiz bunlar gördüğü için birkaç istisna dışında, ülkesinin yanında yer almıştır. Bugün bize düşen kendi davamıza sıkı sıkıya bağlanmaktır.

Bölgemizde ve dünyada yaşanan hemen her mesele ülkemizi de ilgilendiriyor. Libya ve Karabağ’da bu kadar aktif yer almamızın sebebi hem kendi haklarını savunma hem de dostlarının yanında yer adlığını göstermektir.

Hanım kardeşlerim, tüm bunları yaparken, ülkemizdeki vatandaşlarımızın dertlerini de unutmadık. Bir yandan korona virüs salgının yol açtığı sıkıntılara, bir yandan da ülkemizi yapılan saldırılara karşı ayakta tutuyoruz.

İhtiyaç duyuldukça her sektöre yenilik teşvik paketleri uyguluyor ve hayata geçiriyoruz. Böyle dönemler aynı zamanda doğru stratejiler ve doğru atılımlarla çok büyük adımlar atmak için de bir fırsattır. Ülkemizi savunma sanayinde kuşatmaya kalktılar. Biz de kendi savunma sanayimizi kurarak cevap verdik. Ülkemizi ekonomi alanında kuşatmaya çalışanlara da yeni bir ekonomi kurtuluş savaşıyla yanıt veriyoruz.

Bölgemizdeki krizlerin ve salgının etkileri, bütün bunların sebebiyle belki tam görülmüyor. Ama emin olun en az siyasi özgürlüğümüzü sağlama en az yerli ve milli savunma sanayini kurma gibi önemli adımlar atıyoruz. Bu ülkeyi faiz, kur, enflasyon şeytan üçgenine sıkıştırarak cari açığını yüksek borçlanmayla kapattıranların oyunlarını birer birer bozuyoruz.

Ekonomide gerçekleştirmek olduğumuz bu yapısal değişiklik en az kapütülasyonların kaldırılması kadar tarihsel bir adımdır. Milletimizden biraz daha sabır, biraz daha metanet, biraz daha gayret bekliyorum. Vesayeti milletimizle birlikte def ettik. Darbecileri milletimizle birlikte def ettik. Temel hizmetler alanında örnek bir ülkeyi milletimizle birlikte kurduk.

Beraberce zafere yürüyeceğiz. Bunun için öncelikle birliğimize, beraberliğimize ve kardeşliğimize sıkı sıkıya bağlanacağız. Bazen günlük hadiselere o kadar dalıyoruz ki ülkemizin demokraside ve ekonomide nereden nereye geldiğini unutuyoruz.

Demokrasilerde, hak ve özgürlüklere, hukuki ve kültürel düzenlemelerle yaptığımız reformlar bile üzerinde günlerce konuşulacak bir husustur. Son 18 yılda Van’a 30 trilyon yatırım yaptık."

Etiketler :