Erdoğan, Berat Albayrak ile ilgili ilk defa açıklama yaptı

Erdoğan, Berat Albayrak ile ilgili ilk defa açıklama yaptı
Erdoğan, partisinin grup toplantısında "Berat Albayrak'a şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Kendisi sağlık sorunları nedeniyle vazifesinden affını istedi" dedi.

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında konuştu.

Erdoğan, Maliye Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın 8 Kasım'da duyurduğu istifa kararına ilk kez değinerek; "Berat Albayrak'a şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Kendisi sağlık sorunları nedeniyle vazifesinden affını istedi" dedi.

"Türk-Rus merkezi mutabakat zaptı imzalandı"

Erdoğan'ın konuşmasında öne çıkanlar şöyle:

"İşgal altındaki topraklarının ve Karabağ'ın tamamının kurtuluşu vesilesiyle dostum İlham Aliyev başta olmak üzere tüm Azerbaycanlı kardeşlerimi tebrik ediyorum. Varılan anlaşmaya göre şu ana kadar henüz ele geçirilememiş olan Azerbaycan toprakları ile Karabağ’ın kalan kısımları Azerbaycan’a bırakılacaktır.

"Türkiye, anlaşmanın uygulanmasını gözetmek ve denetlemek üzere bölgede kurulacak ortak barış gücünde, Rusya ile birlikte yer alacaktır.  Ateşkesin kontrolü ve denetimi için oluşturacağımız Ortak Türk-Rus Merkezi ile ilgili mutabakat zaptı bu sabah imzalandı. Bu merkez, Azerbaycan'ın işgalden kurtarılan toprakları üzerinde kurulacaktır. Dağlık Karabağ'daki ateşkesin ihlalini önlemeye yönelik tüm tedbirler bu merkez tarafından alınacaktır. 

"Hiçbir sivilin zarar görmemesi bu anlaşmayla sağlanacaktır. İşgal altındaki toprakların ve Karabağ'ın özgürlüğüne kavuşması sürecinde canla başla çalışan askeri ve istihbarat danışmanlarımız ile diplomatlarımıza şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum."

"Suriye'de benzer adımın atılabileceğine inanıyoruz"

“Suriye’de de Karabağ’dakine benzer bir barış ve huzur döneminin ek kısa sürede başlamasını arzu ediyoruz. Bunun için öncelikle Suriye topraklarını kana bulayan rejimin ve terör örgütlerinin devre dışı bırakılması gerekiyor. Doğrudan ülke halkının iradesiyle biçimlenecek yeni bir Suriye'nin inşası için, Rusya başta olmak üzere, bölgede etkili olan güçlerle daha yakın çalışmaya hazırız. Bu konuda Rusya Federasyonu ile olan ilişkilerimiz, irtibatımız gerek başta Sayın Putin, bunun yanında ilgili bakanlar, bizimle gerek şahsım, gerek ilgili bakan arkadaşlarım, gerek İstihbarat Başkanımız sürekli irtibat halinde olup, Suriye'deki bu süreci de süratle, suhuletle bunu halletmenin gayreti içindeyiz. Karabağ'da nasıl kısa sürede adil bir barış tesis edildiyse, samimi bir iş birliğiyle, Suriye'de de benzer bir adımın atılabileceğine inanıyoruz.

“Libya'da süren siyasi görüşmelerin de tüm kesimler için kabul edilebilir, makul ve sürdürülebilir bir anlaşmayla sonuçlanmasını temenni ediyoruz. Burada da yine ilgili tüm birimlerle görüşmelerimizi yapıyoruz. Zaman zaman arkadaşlarımızı Libya'ya gönderiyoruz. Zaman zaman onları buraya davet ediyoruz. Çalışmalarımızı bu şekilde sürdürüyoruz.

“Doğu Akdeniz’de Yunan ve Rum tarafının şımartılmasından vazgeçilmesi halinde, kısa sürede hakkaniyete dayalı bir anlaşmanın mümkün olduğunu düşünüyoruz.

"Kimseye karşı husumetimiz yok"

“Türkiye olarak, bölgemizde barışın, huzurun, güvenin, refahın kök salması için üzerimize düşen her şeyi yapmaya hazırız.

“Bölge ülkeleri olarak, salgınla birlikte daha da hızlanan yeni küresel siyasi ve ekonomik düzende hak ettiğimiz yeri alabilmemiz, anlaşmazlıkları süratle çözüme bağlayarak, hep beraber hareket etmemizle mümkün. 

“Avrupa Birliği’nin içinde bulunduğu ve artık gizlenemez, saklanamaz bir hale gelen krizden kurtuluş yolu da buradan geçiyor.

"Amerika'daki seçimlerin ardından bölgemizde ortaya çıkan belirsizliği ortadan kaldırmak için diplomasi ve uzlaşma kanallarının sonuna kadar açılması şarttır. Bu anlayışla hem sahadaki varlığımızı güçlendirmeye, hem diplomasi kanallarını etkin şekilde işletmeye devam edeceğiz.

“Halklarını kardeş, kendilerini dost olarak gördüğümüz tüm bölge devletleriyle, yeni dönemde birlikte hareket etmek istiyoruz. Kimseye karşı gizli veya açık önyargımız, husumetimiz, karanlık hesabımız yoktur. Tüm samimiyetimizle ve muhabbetimizle herkesi, huzurlu, güvenli, adil, sevgi ve saygı çerçevesinde yeni bir dönemi birlikte inşa etmeye çağırıyoruz.

“Bugün Türkiye, her alanda güvenle ve kararlılıkla sahada ve masada gücünü sergileyebiliyor, sözünü dinletebiliyorsa, bunu son 18 yılda gerçekleştirdiğimiz büyük dönüşüme borçluyuz. Bu dönüşümü, demokrasi ve kalkınma ekseninde hayata geçirdik.

“En iyi makroekonomik göstergelere bizim dönemimizde ulaşıldı”

“Milletin hasretle beklediği temel hizmet alanlarında, eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaşımdan enerjiye, sanayiden sosyal desteklere tüm başlıklarda eşi benzeri görülmemiş yatırımlar gerçekleştirdik. Hamdolsun bugün Türkiye, temel hizmet alanları ve altyapı konusunda gelişmiş ülkelerin gerisinde değildir, tam tersine pek çok hususta ilerisine geçmiştir.

“Bu çerçevede ekonomi, önceliklerimizin daima en başında yer almıştır. Büyümeden, enflasyon ve faizlere kadar her alanda tarihimizin en iyi makroekonomik göstergelerine bizim dönemimizde ulaşıldı. IMF'ye olan borcu tamamen kapatmak ve ülkemizi bu boyunduruktan kurtarmak da bize nasip oldu. Hatırlayın göreve geldiğimizde 23,5 milyar dolar IMF'ye borcumuz vardı. Mayıs 2013, sıfırladık ve artık bizim IMF'ye bir kuruş borcumuz yok. Nereden nereye geldik?

“Yaklaşık 10 yıl önce milletimizle paylaştığımız 2023 hedeflerimiz, orta vadede yakalamayı planladığımız seviyenin ifadesiydi. Bu hedefler doğrultusunda hızla ilerlerken, bir anda kendimizi ülkede siyasi ve sosyal kaos çıkarmaya yönelik karanlık senaryoların içinde bulduk. Ülkemizin terörden darbeye kadar pek çok yol kullanılarak maruz kaldığı saldırıların en önemli hedeflerinden biri de ekonomimiz olmuştur. Aldığımız tedbirler ve geliştirdiğimiz mücadele yöntemleriyle ekonomimizi ayakta tutmayı, hedeflerimizden kopmamayı başardık. Bunda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin getirdiği hızlı karar alma ve etkin uygulama imkanlarının çok büyük katkısı vardır.

"1006 odalı hastaneler inşa ettik"

"Her ne kadar eski Türkiye özlemiyle yanıp tutuşanlar kabul etmek istemese de ülkemiz bu sistem sayesinde koalisyonlu yılların kaotik ortamına geri dönmekten kurtulmuştur. Sistemin en büyük faydalarını, mart ayından bu yana yaşadığımız salgın sürecinde gördük." 

"Hem sağlık başta olmak üzere hizmet altyapımızın gücü hem de ekonomiyi desteklemek için hayata geçirdiğimiz politikalar sayesinde süreci en az hasarla yönettik.

"Düşünebiliyor musunuz? 2 ayda bin 6 yataklı hastaneyi, eski YEşilköy Havalimanı'nın yanında, bir diğerini de Sancaktepe’de, 1006 odalı hastaneler olarak inşa ettik. Cumhuriyet tarihinde bunun örneği var mı? Yok böyle bir şey. Dünyada var mı? Yok böyle bir şey.

"Bunları söylerken sadece 1006'şar odalı değil, bir de bunların içinde 18'er ameliyathane ve tomografi, MR, ultrason vesaire bütün bu donanımlar da bu hastanelerimizde var. Böyle bir adım attık. 

"Niçin buraları tercih ettik? Olur ya, yurtdışından gelen hastalar. Yeşilköy havalimanına insin 3 dakikada 5 dakikada hastaneye ulaşsın. Diyoruz ya, sağlık turizminde de bir adım atacağız, bunun adımlarını da atmış olacağız.

"Albayrak'a şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum"

 

“Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanımız, daha sonra Hazine ve Maliye Bakanımız olmak üzere ülkemize önemli hizmetler veren Berat Albayrak'a şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Bu süreç içerisinde özellikle de iki sismik araştırma ve üç tane de sondaj gemisini , dünyadaki ekonomik sıkıntıların yaşandığı dönemde bunu fırsata dönüştürmek suretiyle ülkemize kazandırması da finans yönetimi bakımından önemli başarıydı. Kendisi sağlık sorunları nedeniyle vazifesinden affını istedi, biz de bu talebi kabul ederek Hazine ve Maliye Bakanı olarak yerine Lütfi Elvan arkadaşımızı atamış olduk. Yeni Hazine ve Maliye Bakanımıza görevinde başarılar diliyorum.

"Merkez Bankası Başkanlığında da bir görev değişikliği yaptık. Naci Ağbal arkadaşımızı atadık. Yeni Merkez Bakası Başkanımıza da bu çalışmalarında başarılar diliyorum.

"Kabine değişikliği' masa başında uydurulan haberler"

"Bugünlerde bir kez daha tedavüle sokulan, kabine değişikliği, bakanlıkların yapısının tadil edileceği yönündeki spekülasyonlarla ilgili; içi boş, masa başında uydurulan haberler.

"Bizim medyanın böyle işi gücü yok. Acaba ne yapalım da biz şu anda hükümeti rahatsız edelim, ne yapalım da ülkenin kulağına kar suyu kaçıralım. Yahu Tayyip Erdoğan masa başı kalemşörlerin yazdıklarıyla amel etmez. Bunu geçin. Siz yazacaksınız veya televizyonlarda konuşacaksınız ben de bunlarla mı amel edeceğim?

"Siz şu 18 yıl içerisinde böyle bir adım attığımızı gördünüz mü? Atmayız, attıramazsınız. Buralara bu makalelerle, bu kalemlerle gelmedik. Biz tam aksine bu kalemşörlerle savaşa savaşa bu makama geldik. Biliyoruz ki sizler bu ülkede bu milletin menfaatine hayırlı bir rüya görmezsiniz.

"Yeni yönetim sistemimizde değişim gerekiyorsa bunun yerini ve zamanını milletin belirlediği cumhurbaşkanı belirler. Gerektiğinde bu değişimi anında hayata geçirecek olan da cumhurbaşkanıdır. Milletimizin bize verdiği ve sorumluluğu kendi planlarımız, programlarımız, değerlendirmelerimiz ışığında yapmak en başta gelen vazifemizdir. Biz harekete geçmek için şuraya ya da buraya, şuna veya buna değil, sadece millete bakarız. Millet ne diyor, ona bakarız. Milletimizden işareti aldığımızda da hiç tereddüt etmeden gereğini yerine getiririz. Bunun dışındaki her türlü, haber, dedikodu, söylenti lafı güzaftan ibarettir ve bu millete de ihanettir.

“Ekonomi politikalarını üç sacayağı üzerinde inşa edeceğiz”

"Ekonomi politikalarımızı fiyat istikrarı, finansal istikrar ve makroekonomik istikrar olmak üzere, üç sacayağı üzerinde inşa ederek hedeflerimize ulaştıracağız. Bunun için, uzun vadeli tasarruflar ve yatırımlar açısından elverişli bir ortam hazırlıyoruz.

Ülkemizi yerli ve uluslararası yatırımcılar nezdinde riski az, güveni yüksek, kazancı tatminkar bir cazibe merkezi haline getirmekte kararlıyız. Ekonomi yönetimindeki koordinasyonu ve uyumu güçlendirerek, politikalarımızın planladığımız şekilde hayata geçmesini sağlayacağız. Etkin karar alma mekanizmaları sayesinde, para ve maliye politikaları ile finansal politikalar arasındaki uyumu artırarak, makroekonomik istikrarı tahkim edeceğiz.

“Vatandaşlar tasarruflarında milli paralarına güvensin”

Önümüzdeki dönemde ekonomi politikalarında güven ve kredibilite kazanımına daha fazla odaklanacak ve ülke risk primini düşüreceğiz. Türk ekonomisine ve Türk Lirasına güvenen yerli ve uluslararası yatırımcıların kazancını kendi kazancımız olarak görerek, yatırımcılara her türlü kolaylığı gösterecek, desteği vereceğiz.

Vatandaşlarımızdan bireysel tasarruflarında milli paralarına güvenmelerini ve tercihlerini Türk Lirasından yana kullanmalarını istiyorum. Biz kendi paramıza sahip çıkmazsak, başkasından aynı hassasiyeti bekleyemeyiz. Rezervlerimizi güçlendirmenin yolu da Türk Lirasına olan güveni artırmaktan geçiyor.

"Enflasyonu daha da aşağı çekeceğiz"

“Ekonomisi güçlü olmayan bir ülkenin, diğer alanlardaki kazanımlarını koruyamayacağının bilinciyle, yeni bir istikrar, büyüme ve istihdam odaklı seferberlik başlatıyoruz.

“Ekonomide zorluklarımız ve sıkıntılarımız elbette var, ancak karşımızdaki fotoğrafın ümitlerimizi artıran ciddi başarılara da işaret ediyor.

“Faizlerin en azından enflasyon seviyesinde tutulma mecburiyeti, bu konuda verdiğimiz mücadeleyi zora sokuyor. Faiz sebep, enflasyon neticedir ve bunu başaracağız. İnşallah buradaki engeli aşarak enflasyonu daha da aşağı çekeceğiz. Hazine ve Maliye Bakanımızın ve Merkez Bankamızın yeni başkanının, enflasyon hedeflemesini ve para politikası araçlarını, temel yaklaşımlarımıza uygun şekilde, şeffaf, öngörülebilir, istikrarlı bir seviyeye en kısa sürede getireceklerine inanıyorum. Bu çerçevede atacakları her adımda kendilerinin yanında olduğumu özellikle belirtmek istiyorum."

"Hızlı ve etkin işleyen yargı sistemi için yeni adımlar atacağız

“Yatırımları yeşerten ve bereketlendiren iklimi tesis etmenin, ekonomik büyümeyi, kalkınmayı, refahı ve istikrarı sağlamanın en önemli yollarından biri hukuk devleti ilkesi. Hükümete geldiğimizden beri demokrasi ve kalkınma merkezli bir anlayışla ülkemizi güçlendirme gayretimizin gerisinde bu hakikat yatıyor.".

“Türkiye'nin demokratik hukuk devleti kimliğini güçlendirmek için son bir yıldır bir dizi yeni reformu hayata geçirdik. Yaptığımız her reform, ülkemizdeki çeşitli kesimlerle birlikte yerli ve uluslararası yatırımcılara da hitap ediyor. Önümüzdeki aylarda hukuk devleti ilkesini güçlendirme, öngörülebilir, kolay erişilebilen, hızlı ve etkin işleyen yargı sistemi konusunda yeni adımlar atacağız.

Ülkemiz, uluslararası düzeyde aranan yatırım hukuku standartlarının tümüne sahip. Buna rağmen yaşanan sıkıntılar varsa onlara da bigane kalmıyoruz. Hukuk sistemimizin tarafları ile ekonominin kamu ve özel sektördeki tüm temsilcilerinin istişareleriyle ortaya çıkacak ihtiyaçları, yasama olarak sizler, yürütme olarak biz süratle hayata geçirerek, ülkemizi yeni döneme hazırlayacağız. Mevzuat düzenlemeleri yanında uygulamadaki eksikleri ve aksaklıkları yakından takibe alarak, yatırım iklimini olumlu yönde geliştireceğiz. Kazanılmış hakları ve haklı beklentileri güvence altına alacak düzenlemeleri artırarak, ülkemizi demokrasi ve kalkınma eksenli büyütme hedefimize doğru yürümeyi sürdüreceğiz.”

 

 

Etiketler :