Son gelen zamlarla birlikte arayış hızlandı : Türkiye ucuz doğalgaz avına çıktı

Son gelen zamlarla birlikte arayış hızlandı : Türkiye ucuz doğalgaz avına çıktı
Global enerji fiyatları ve döviz kurlarındaki artışla son 6 ayda yapılan yüzde 119.4 oranındaki zamlar, hükümetin ucuz doğalgaz arayışını hızlandırdı. Bin milyar metreküplük doğalgaz sahasını geliştiren İsrail’le görüşmeler hızlanırken, 2023’ün ilk çeyreğinde çıkarılması planlanan Karadeniz gazı da umut vadediyor

Dünyada yükselen enerji fiyatlarının ve döviz kurlarındaki artışın etkisiyle her geçen gün katlanan doğalgaz fiyatlarına formül aranıyor. 2013 yılından bu yana doğalgaz fiyatlarının konutlarda 4.5 kat, sanayide 17 kat artması, son 6 ayda ise yüzde 119.4 zamlanması, hükümetin ucuz doğalgaz arayışını hızlandırdı. Hükümet bin milyar metreküplük doğalgaz sahasını geliştirme çalışmalarını tamamlayan İsrail’le görüşmelerini hızlandırırken, bir yandan da gözünü 2023’ün ilk çeyreğinde çıkarılacak Karadeniz gazına dikti.

GazDay Genel Müdürü Mehmet Doğan, İsrail’in yaklaşık bin milyar metreküp doğalgaz sahasını geliştirme çalışmalarını tamamladığını belirterek, bu gazın dünya pazarlarına ulaşması için Türkiye’nin en iyi alternatif olduğunu söyledi. İsrail’deki rezervin Leviathan, Tamar ve Karish sahalarındaki doğalgaz toplamını ifade ettiğini vurgulayan Doğan, “İsrail’in gazını dünya pazarlarına açabilmesi için dört alternatifi bulunuyor. Ancak en akılcı alternatifin boru hattı ile Türkiye’ye bağlanmak olduğunu düşünüyorum. Bununla beraber, boru hattının geçeceği güzergahta Kıbrıs sorununun aşılması gerekiyor. Bu gaz Türkiye’ye ulaşırsa, tüketimde kullanılabileceği gibi, Türkiye üzerinden Avrupa Birliği’ne de gönderilebilir. Türkiye’nin İsrail’den gaz alması bölgesel olarak özellikle güney bölgelerinde ilave arz güvenliği sağlayacaktır” dedi.

Türkiye rekabetçi fiyata kavuşabilir

İsrail’in tek alternatifinin Türkiye olmadığını, Türkiye’nin de İsrail gazına mecbur olmadığını vurgulayan Doğan, “Ancak her iki ülke için de birbirleriyle çalışmak en uygun yol gözüküyor. Bununla beraber Türkiye’nin düşük fiyat talebi ve Kıbrıs konusunun çözümünü masaya getirmesi muhtemelen İsrail’in masadan kalkmasına neden olacaktır. Bununla beraber görüşmeler yapıcı gerçekleşirse, Türkiye rekabetçi bir gaz fiyatına ve arz güvenliğine sahip olurken, İsrail kendisi için en uygun ihracat yoluna ve ihracat çeşitliliğine kavuşabilir. Yani kazan-kazan bir sonuç oluşturulabilir. Yine de bu projeyi politik olarak gerçekleştirmek kolay olmayacaktır. İsrail Türkiye görüşmelerinde ilerleme kaydedilememesi halinde İsrail büyük ölçüde kendi FLNG terminalini kurmaya yönelecektir” diye konuştu.

Karadeniz doğalgazı ihtiyacın %15’ini karşılayabilir

Türkiye’nin diğer alternatifinin Karadeniz doğalgazını günlük 2-3 milyon metreküp olacak şekilde 2023 yılında karaya getirmeyi hedeflediğini vurgulayan Doğan, “İkinci hedef üretimi birkaç yıl içinde günde 10 milyon metreküpe çıkarmak. Nihai hedef ise 2030 yılı başlarında günlük 40 milyon metreküpe ulaşmak. Bu, Türkiye’nin kış aylarındaki doğalgaz ihtiyacının yüzde 15’ini, yazın da yüzde 30-40’ını karşılayabilir” ifadelerine yer verdi.

Türkiye Avrupa’nın gözde pazarı

Enerji IQ Bilgi Servisleri Genel Müdürü Emre Ertürk de, Türkiye’nin yıllık 60 milyar metreküpe yaklaşan doğalgaz tüketimi ile Avrupa’nın en büyük üç piyasasından biri konumunda olduğunu söyledi. Ülkenin doğalgaz talebinin boru hatları ile Rusya, İran ve Azerbaycan üzerinden ve ayrıca gemilerle sıvılaştırılmış doğalgaz da (LNG) ithal edilerek karşılandığını belirten Ertürk, şunları söyledi:

“Türkiye’nin gaz talebinin artış trendini sürdürmesi, arz güvenliği ve çeşitliliği bağlamında dördüncü bir kaynaktan daha doğalgazın boru hatları ile ithal edilmesini gerektiriyor. Zira mevcut üç ülkeden alınan gaz miktarını ancak sınırlı oranda artırabilme olanağı bulunuyor. Bölgedeki kaynaklara baktığımızda, üç ülke öne çıkıyor. Bunlar, Türkmenistan, Irak ve İsrail. Bu ülkelerden gaz ithalatının her birine göre farklı jeopolitik zorlukları var. Fakat teorik olarak hepsinin Türkiye’ye ithalatı mümkün. Ben her üç kaynağı da eşit değerlendiriyorum ve Türkiye’nin lehine olacak bir fiyat yapısıyla bu kaynaklardan en az birinden doğalgaz ithal edilmesinin gerekli olduğunu düşünüyorum. Eğer Türkmenistan doğalgazı ithal edilirse, bu büyük olasılıkla münhasır bir hat olan TANAP üzerinden gelecek. Fakat Irak veya İsrail gelirse, bu gaz mevcut iletim şebekesi üzerinden taşınacak ve ülke piyasasına daha fazla ticaret olanağı sunabilecek. Irak gazının yüksek miktarlarda ithalatı için bölgede gaz işleme tesisi, boru hattı ve kompresör istasyonu yatırımları yapılması gerekiyor. Irak’taki mevcut yapı, bu yatırımların hızla hayata geçirilmesinin önünde engel oluşturuyor. Dolayısıyla İsrail gazı, diğer iki kaynaktan biraz önde diyebiliriz. Sisteme girecek yeni bir boru gazı, LNG girişleriyle ve Karadeniz’de üretilecek gaz ile desteklendiğinde, Türkiye’nin batıdaki piyasalar ile gaz ticaret olanakları da artacak. Tabii bunun için piyasa yapısının ve fiyat mekanizmasının köklü bir değişimine ve gelişimine ihtiyaç bulunuyor. Akdeniz’de çok uluslu biçimde geliştirilecek bir gaz projesi, bölgede kalıcı barış sağlanmasına da katkıda bulunabilir.”

Karadeniz gazının ucuz diye lanse edilmesi yanlış

Yapılan açıklamaların Karadeniz’de Sakarya sahasındaki test üretiminin gelecek yılın ilk çeyrek dönemi içinde başlayacağını gösterdiğini söyleyen Doğan, “Bu sahada üretilecek gaz, miktarı ne olursa olsun, Türkiye gibi ithalata bağımlı bir ülkenin gaz piyasasının sigortası olacak. Yaz döneminde ülkenin günlük talebinin yaklaşık yüzde 20’si, günlük kış talebinin ise yüzde 10’u bu sahada üretilen gazla karşılanabilir” dedi.

Bu gazın ucuz bir kaynak olarak lanse edilmesini ve gaz fiyatlarını sübvanse edecek şekilde pazarlanmaya başlanmasını doğru bulmadığına da dikkat çeken Doğan, sözlerini şöyle tamamladı:

“2022 bütçe planına göre TPAO, sadece bu yıl söz konusu sahanın geliştirilmesine 14.81 milyar TL harcayacak. Bu yatırımın amortismanına olanak sağlayacak maliyet bazlı bir fiyatlandırma yapılması gerektiğini düşünüyorum.”