Nebati yine kendisiyle ters düştü: Kredi kısıtlaması büyümeyi vuracak
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) dövizi bulunan şirketlere getirdiği ticari kredi kısıtlaması, ekonomi yönetiminin en çok önem verdiği makroekonomik veri olan büyüme oranında ivme kaybına neden olacak. Oysa bu ay başında AKP kampında konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, “Dövizi düşürmek için yüksek faiz artışı yapabilirdik. Ama o zaman üretim bundan olumsuz etkilenirdi. Biz bir yol ayrımına gittik. Enflasyonla birlikte büyümeyi tercih ettik” demişti.
“Ekonomimiz küresel büyüme oranının altında kalacak”
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz, BDDK’nin son düzenlemesinin en büyük etkisinin büyüme oranı üzerinde olacağını söyledi. BDDK’nin 24 Haziran’da getirdiği "Bilançosunda 15 milyon lirayı aşan döviz bulunduran şirketler ticari kredi kullanamayacak" kararını yorumlayan Yılmaz, “Düzenlemeyle birlikte en çok önem verilen makroekonomik veri olan büyüme oranında ivme kaybı olacak” dedi. Yılmaz, şunları söyledi:
“Üretim maliyetleri dövize endeksli, üretici fiyatları endeksi yüzde 132, ayrıca kredi maliyetleri yüksek, son karara göre de krediye ulaşmada sınırlama var. Geçen yıl yüzde 11’lik büyüme, gevşek para politikası ve kredi genişlemesine dayalıydı. Bu büyüme oranına ulaşıldı ama ona enflasyon, dış ticaret açığı ve dolarizasyon eşlik etti. Son yıllarda küresel büyüme oranının üstünde büyüyen ekonomimiz, 2022’de küresel büyüme oranının altında kalacak. IMF’nin Türkiye için bu yılki büyüme tahmini yüzde 2.7. Küresel büyüme tahmini de yüzde 3.6. 2022 ikinci yarısında düşük büyüme oranına enflasyon, dış ticaret açığı ve dolarizasyon eşlik etmeye devam edebilir.”
Bu yıl 23’üncü sıraya gerileyeceğiz
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 2023 için milli geliri 2 trilyon dolara çıkararak Türkiye’yi ilk 10 ekonomi arasına yerleştirme sözü vermişti ama bunun yarısını bile gerçekleştiremediği gibi, dünyadaki milli gelir sıralamasında da Türkiye’yi 4 basamak düşürdü. Türkiye, başkanlık sistemine geçilmeden önceki son yıl olan 2017 yılında 851 milyar dolarlık gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) ile sıralamada 17’nci sırada yer alıyordu. Başkanlık sistemine geçildikten sonra hızla irtifa kaybetmeye başladı. 2021 yılında GSYH’si 807 milyar dolara düşerken, dünya sıralamasında 21’inci sıraya geriledi. Tahminlere göre Türkiye’nin 2023 yılında 23’üncü sıraya gerileyeceği tahmin ediliyordu. Son düzenlemeyle bu sıralamada daha da geriye gidip gitmeyeceğimizi GSYH verileri belirleyecek.