İnsanlık bu cümlenin altında kaldı: Bana yiyecek ver, tokam senin olsun

İnsanlık bu cümlenin altında kaldı: Bana yiyecek ver, tokam senin olsun
Birçok gelişmiş ülke okullarda ücretsiz yemek verirken, Türkiye’de rafa kaldırılan proje nedeniyle her 4 çocuktan 1’i okula aç gidiyor. Aileler 24 bin lirayı aşan yoksulluk sınırı nedeniyle çocuklarının beslenmesine yemek koyamazken, öğrenciler karınlarını doyurmak için kendi yöntemlerini geliştiriyor. En son bir ilkokul öğrencisi arkadaşına “Bana yiyecek ver, sana en sevdiğim tokayı vereyim" dedi

Türk-İş’e göre 4 kişilik ailenin yoksulluk sınırı 24.185 liraya yükselirken, ailelerinin okula aç göndermek zorunda kaldığı öğrencilerden her gün yeni bir açlık hikayesi duyuluyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın pilot olarak başlatması beklenen “okullarda ücretsiz yemek” projesi rafa kaldırılınca milyonlarca aç öğrenci karınlarını doyurmak için kendilerine göre çözümler üretmeye başladı. ABD, İngiltere ve Fransa gibi birçok gelişmiş ülkede okulda ücretsiz yemek verilirken, Türkiye’de rafa kaldırılan proje nedeniyle her 4 çocuktan 1’i okula aç gidiyor.
CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda iki gün önce dinlediği hikayenin etkisinden kurtulamadığını belirterek, “İlköğretime giden kız çocuğu beslenme saatinde arkadaşının getirdiği yiyeceği istemiş, karşılığında da saçındaki en sevdiği tokayı vermeyi teklif etmiş" dedi. Foggo, devlet okullarındaki çocukların sık sık açlıkla sınandıklarına belirterek, “Yetersiz beslenme nedeniyle çocuklarda bodurluk oranı giderek artıyor. Evinde doyamayan çocuklar okulda da bunu düşünmemeli. Aslında 30-40 liraya bir öğrenci rahatlıkla doyabilir. Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı bir an önce okulda ücretsiz yemek projesini uygulamaya almalı” diye konuştu.


‘Lise öğrencileri akşama kadar aç dolaşıyor’


Veli-Der Başkanı Ömer Yılmaz da öğrencilerini okula aç gönderen ailelerin yarısından fazlasının asgari ücretin üzerinde maaş aldığını belirterek, “Ancak yüksek enflasyon nedeniyle sürekli artan gıda fiyatları nedeniyle öğrencilerine ne para verebiliyorlar ne de beslenmelerine yiyecek koyabiliyorlar” dedi. Bazı annelerin öğle arasında okula yemek getirerek, yasak olduğu için çocuklarını okulun dışındaki duvar kenarlarında beslediklerini söyleyen Yılmaz, “Özellikle lise öğrencilerinde açlık çok yaygın. Sabah okula zaten kahvaltı yapmadan geliyorlar. Sabah 8’den öğleden sonra 4’e kadar da aç dolaşıyorlar. ABD, İngiltere, Fransa gibi birçok gelişmiş ülkede öğrencilere ya kahvaltı ya da ücretsiz yemek veriliyor ama bizde okul öncesi dönem için tavsiye kararı alınmasına rağmen adım atılmadı” diye konuştu.


‘Okullarda içecek su bile yok’


Yılmaz, yoksulluğun arttığı böyle bir dönemde okullarda ücretsiz yemek verilmesinin çok önemli olduğuna dikkat çekerek, “Bırakın yemeği, okullarda çocukların içebileceği kalitede su bile yok. Çoğu tuvaletlerdeki musluklardan su içmek zorunda kalıyor. Çocuklar bizim geleceğimiz. Onlara su bile verememek, geleceğe olan inançlarını daha bu yaştan karartıyor” diye konuştu.


Yasa teklifleri ve önergeler ciddiye alınmıyor


Mayıs ayından bu yana “Okullarda bir öğün sağlıklı, ücretsiz yemek her çocuğun hakkı” kampanyasını yürüten Ekmek ve Gül Koordinatörü Sevda Karaca ise bugüne kadar CHP, HDP, TİP ve İYİ Parti tarafından bu konuyla ilgili yasa teklifi verildiğini ancak gündeme bile alınmadığını, 9 soru önergesinin ise yanıtlanmadığını söyledi. Bu konuda en büyük muhatabın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olduğuna dikkat çeken Karaca, okullarda ücretsiz yemeğe bütçe ayrılması için mücadele ettiklerini vurguladı. Karaca, "Bütçenin tartışmaya açıldığı bugünlerde bir kez daha vurguluyoruz. Çok büyük kaynaklara gerek olmadan okullarda her çocuğa ücretsiz, sağlıklı yemek sağlanabilir. Mesele kaynak yokluğu değil, kaynakların nereye ayrılacağına karar verilirken yapılan tercihler. Geçmediğimiz köprüler, ulaşılamayan hastane doluluk taahhütleri, bir günde silinen binlerce dolarlık vergi borçları için kaynak var! Çocuklar ve onların geleceğini bu denli etkileyen bir sorunun çözümü için kaynak yok, öyle mi? Buna kimse bizi inandıramaz. Ayrıca temel hakların kullanımında, çocuklar söz konusu olduğunda devlet maliyet hesabı yapamaz" diye konuştu.

Yerel yönetimlerin de bu konuda muhatap olduklarını düşündüklerini belirten Karaca, Çankaya Belediyesi'nin ücretsiz yemek sağladığını, İzmit, Beylikdüzü ve Mersin Belediyesi'nin de pilot uygulamalarla ücretsiz okul yemeği sağlama konusunda adım attığını söyledi.

'Beslenmesi olmadığı için okulu terk eden çocukların sayısı artıyor'

Her gün en temel ihtiyaçlara gelen zamların, ücretlerin her geçen gün erimesinin, işsizliğin, yoksulluğun artmasının milyonlarca işçi-işsiz, emekçi, yoksul için karşılığı, çocuğuna yeterli, sağlıklı hatta asgari beslenme olanakları sağlayamamak olduğuna dikkat çeken Karaca, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunun ne kadar derin bir sorun haline geldiğini kampanyamızın gördüğü karşılık da gösterdi. On binlerce imza topladık. Okul önlerinde, mahallelerde bu talep en çok konuşulan konulardan biri haline geldi yoksul mahallelerde. Çünkü insanlar çocuklarının açlıkla sınanır hale gelmesine çok öfkeli. Özellikle de kadınlar. Biz de çalışmamız boyunca çok karşı karşıya kalıyoruz, ailece öğün atlamak, çocuğa hiç beslenme koyamadan okula göndermek, açlıktan okulda bayılan, sıranın üzerinde uyuklayan çocukların, beslenmesi olmadığı için okula devam edemeyen çocukların, okul terklerinin sayısının her geçen gün artması çok yaygın. Çocuklarımıza hep birlikte sağlıklı bir gelecek sağlayabiliriz."

4 çocuktan 1’i okula aç gidiyor


Ekmek ve Gül’ün hazırladığı rapor, Türkiye’de çocukların karşı karşıya olduğu derin yoksulluğu gözler önüne seriyor:

  • Kamu Denetçiliği Kurumu’nun 2021 verilerine göre gelir kayıplarından dolayı her 4 çocuklu aileden 1’i bir gün veya daha uzun süre gıdasız kaldı. Çocuklu ailelerin neredeyse yarısında, yetişkinler parasızlıktan dolayı bir öğünü atladılar.
  • UNICEF’in 9 Aralık 2021 tarihli pandeminin çocuklar üzerindeki etkilerini değerlendirdiği raporuna göre Türkiye’de 2020 yılı itibarıyla yoksul çocuk sayısı 7 milyon 378 bin.
  • TÜİK’in 20 Nisan 2022’de yayımladığı “İstatistiklerle Çocuk 2021” raporuna göre ‘ciddi maddi yoksunluk içinde olan’ çocukların oranı yüzde 34’e çıktı.
  • TÜİK rakamlarına göre; Türkiye, 30 Avrupa ülkesi arasında en yüksek çocuk yoksulluğu oranına sahip ülkeden biri. Şiddetli yoksulluk yaşayan 16 yaş altı çocukların sayısı 6 milyon 500 bine ulaştı.
  • TÜİK raporlarına göre; Türkiye’de ilkokul ve ortaokulda okuyan 9 milyon 831 bin 804 öğrenci var; 2 milyon 128 bin 750’si şartlı eğitim yardımıyla yani sosyal güvencesi olmayan, muhtaç durumda bulunan, temel ihtiyaçlarını karşılayamayan, hayatını sürdürmekte güçlük çeken ailelere verilen 50 ila 90 lira arasındaki nakit yardımla okula gidiyor.
  • 2021 yılında Türkiye Aile Hekimliği dergisinde yayımlanan çalışma, araştırmaya katılan çocukların dörtte birinin çok düşük kilolu olduğunu, çocukların yaklaşık dörtte üçünün kansızlıkla mücadele ettiğini ortaya koyuyor.
  • Ülkede kız çocuklarının yüzde 85.2’si, oğlan çocuklarının ise yüzde 68.6’sı yetersiz beslenmeye bağlı düşük kilo ve kansızlıkla mücadele ediyor.
  • Türkiye’de Okul Çağı Çocuklarında Büyümenin İzlenmesi Araştırma Raporu kronik açlık nedeniyle Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki çocukların yüzde 3.5’inin, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki çocukların ise yüzde 5.4’ünün bodur kaldığını gösteriyor.
  • Ekonomik yoksunluk nedeniyle korunmaya, yardıma ve bakıma muhtaç çocuk sayısı 2002’de 12 bin 75’ken 2019’da 198 bin 97’ye yükseldi.
  • Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı verilerine göre ailesinin yanında temel ihtiyaçları karşılanamayan çocuk sayısı 150 bine dayandı.
  • Derin Yoksulluk Ağı’nın “Türkiye’de çocuk yoksulluğu” raporuna göre ailelerin yüzde 74’ü bebek maması ve bezi almakta zorlanırken, yüzde 21’i hiç alamıyor. Aileler 0-3 yaş çocuklarını hazır çorba, şekerli su, pirinç lapası gibi besin değeri bu yaş grubu için yeterli olmayan besinlerle beslemek zorunda kalıyor. Hanelerin yüzde 38.7’sinde neredeyse her gün öğün atlanıyor. Görüşülen ailelerin yüzde 39’u pandemi döneminden önce de temiz içme suyuna erişemediğini söylerken, yüzde 49’u ise pandemide içme suyuna erişemedi.