Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'dan asgari ücret açıklaması
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Genel Kurulu'nda, 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin tümü üzerinde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı. Yılmaz, "Doğru bir yönde rakamlarımız hareket ediyor, riskleri düşürmüş durumdayız, sağlam bir zeminde enflasyonla mücadelemizi kararlı bir şekilde sürdürüyoruz." dedi.
Bugünün jeopolitiği, küresel ve bölgesel şartlarında Türkiye'nin istikrar ihtiyacının her zamankinden daha yüksek seviyede olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin siyasi istikrarı garanti eden bir model olarak çok önemli görevi icra ettiğini söyledi.
Yılmaz, ekonomik istikrarın temelinin siyasi istikrar olduğunu vurgulayarak, son 20 yılın daha önceki 20 yılla mukayese edildiğinde sağlanan ilerlemelerin rakamsal olarak görüldüğünü ifade etti.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi öncesinde Türkiye'nin birçok kriz, afette yönetim sorunu ve dış politika sıkıntıları yaşandığını dile getiren Yılmaz, "Dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi vatandaşımızın, milletimizin onay verdiği bir sistem olarak ülkemizin, milletimizin menfaatleri açısından son derece etkili bir rol oynamaktadır. Her sistem gibi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi de geliştirilmeye, iyileştirilmeye, daha iyi bir noktaya taşınmaya elbette açık bir sistemdir." diye konuştu.
Yılmaz, bağımsız bir ülke olabilmek için güçlü ekonomik yapıya da sahip olunması gerektiğine işaret ederek, "Teknolojisiyle eğitim sistemiyle girişimciliğiyle yenilikçiliğiyle bunu sağlamadığınız sürece etkili bir güç haline gelemezsiniz. Bunun farkında olarak politikalarımızı şekillendiriyoruz ve bu politikaları rastgele yapmıyoruz." ifadelerini kullandı.
belli hedefler koyabilen ve o hedefleri gerçekleştirme doğrultusunda organize olabilen toplumların kalkındığını anlatan Yılmaz, şunları söyledi:
"Biz bütün politikalarımızı belli bir plan, program dahilinde, belli bir vizyon çerçevesinde hayata geçiriyoruz. Bazen bazı hedeflerimiz gecikebilir. Bazı hedeflerde iyi yaparsınız, bazılarında yeterince gelişme sağlamayabilirsiniz ama önemli olan bu vizyona ve hedeflere sahip olmak ve bir istikamette ilerlemektir. Bunu başarıyorsanız gelişme, kalkınma yolunda doğru işler yapıyorsunuz demektir. Bizim de bugün geldiğimiz noktada yüzyıllık Cumhuriyetimizin kazanımları üzerinde 22 yıldır sağlanan büyük ilerlemelerle yolumuza devam ediyoruz. 'Neyi başardınız bu 22 yılda' derseniz ekonomik olarak alt-orta gelir grubundan üst-orta gelir grubuna yükseldi Türkiye ve bugün hedefimiz yüksek gelirli ülkeler ligine geçmektir. Onun da eşiğine gelmiş durumdayız."
YAPAY ZEKA İLE İLGİLİ EYLEM PLANI
Bunu daha iyi kurumlarla beşeri sermayeyi geliştirerek ve teknolojiyi yükseltip katma değeri artırarak başaracaklarını belirten Yılmaz, bütçenin çerçevesini oluşturan Orta Vadeli Programda rakamsal hedeflerinin çok net olduğunu bildirdi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, şöyle konuştu:
"2028'de ülkemizi 1,8 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaştırmayı ve 20 bin dolarlık kişi başına geliri aşmayı öngörüyoruz. Bu yıl itibarıyla 15 bin doları aşacağız ve önümüzdeki 3 yıllık perspektifte 20 bin dolar seviyesini geçmeyi hedefliyoruz. Buna dönük olarak da tüm politikalarımızı şekillendiriyoruz. Peki bunu nasıl yapacağız? En önemli başlıklardan biri yeşil ve dijital dönüşüm. Dünya değişiyor. Eskinin kalkınma unsurlarıyla bugününki elbette aynı değil. İklim değişikliğini, dünyanın teknolojik dönüşümlerini dikkate alarak yeşil ve dijital dönüşümü 12. Kalkınma Planımızın ekseni olarak ortaya koyduk."
Yeşil dönüşüm ve dijitalleşmeyi hızlandırarak Türkiye'yi farklı bir gelişmişlik düzeyine taşıyacaklarını vurgulayan Yılmaz, bu çerçevede 5G ve 6G teknolojileri üzerinde yapılan çalışmaları hızlandırdıklarını, akıllı tarım ve siber güvenlik başta olmak üzere yapay zeka ve nesnelerin interneti gibi hususları çalıştıklarını, bu çerçevede yapay zeka ile ilgili bir eylem planı hazırladıklarını hatırlattı.
Yılmaz, 2020-2023 döneminde yaşanan olumsuz gelişmelerden Türkiye'nin reel ekonomiyi güçlendirerek çıktığını, dünya büyümelerinin çok üstünde performans gösterdiğini belirterek, bugün ise finansal istikrarın güçlendirilmesi, rezerv yapısının artırılması ve enflasyonun düşürülmesinin temel öncelikler olduğunu kaydetti.
"EN TEMEL ÖNCELİĞİMİZ ENFLASYONU DÜŞÜRMEK"
Ekonomi politikalarının, genel ilkeler doğrultusunda şekillendirilmekle birlikte güncel gelişmelere uygun olarak da güncellenmesi gerektiğini dile getiren Yılmaz, başarılı bir ekonomik yönetimin değişen ihtiyaçlara duyarlı olmasının önemli olduğunu söyledi.
Yılmaz, ekonomik alanda da istikrar içinde değişim anlayışıyla yola devam ettiklerini belirterek, şöyle konuştu:
"Bugün milletimizin temel sorunu enflasyonsa bizim de en temel meselemiz, en temel önceliğimiz enflasyonu düşürmek, fiyat istikrarını sağlamaktır. Geçmişe gittiğiniz zaman 'millete rağmen millet için' diye bir anlayış vardı. Herhalde bu anlayıştan artık hepimiz uzaklaşmış durumdayız. Onu görüyorum. 'Millete rağmen millet için olmaz', milletle birlikte millet için olur. Bir taraftan enflasyon konusunda üç dönem tarif ettik. Geçiş dönemi, dezenflasyon dönemi ve istikrar dönemi. Bunu da adım adım hayata geçiriyoruz. Bu bütüncül politikalarla enflasyonla mücadelemizi sürdürüyoruz.
Ne demek bütüncül politikalar? Bir taraftan para politikaları, diğer taraftan maliye politikaları ve bunları bütünleyen yapısal dönüşüm politikaları. Orta Vadeli Programımızı bu üçlü sacayağı üzerine oturtmuş durumdayız. Bunu da etkin bir koordinasyonla bütüncül bir çerçevede kararlı bir şekilde hayata geçiriyoruz. Elbette bunlar zaman alıyor, elbette bir anda olmuyor. Doğru bir yönde rakamlarımız hareket ediyor, riskleri düşürmüş durumdayız, sağlam bir zeminde enflasyonla mücadelemizi kararlı bir şekilde sürdürüyoruz. Bir taraftan da maliye politikamız ile buna destek veriyoruz. Getirdiğimiz bütçede de dezenflasyon sürecini destekleyici bir bütçe yapmaya özen gösterdiğimizi ifade etmek isterim."
ASGARİ ÜCRET AÇIKLAMASI
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 2002 yılında 114 dolar olan asgari ücretin, bu yıl 512 dolara çıktığını belirterek, asgari ücret görüşmelerine ilişkin "Şu anda bir müzakere süreci var, burada bir denge bulunacaktır." dedi.
Ekonominin düşmanının belirsizlik olduğunu, siyasi belirsizlikler ve politika belirsizliği ne kadar aşağıya çekilirse ekonominin o ölçüde canlılık göstereceğini söyleyen Yılmaz, Türkiye'nin, Cumhur İttifakı ile siyasi istikrarı ve güçlü kadroları bulunan bir ülke olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin çeşitli politika dokümanlarıyla politika belirsizliğini da ortan kaldıran bir ülke olduğunu ifade eden Yılmaz, "Bu rotada, enflasyonla mücadelemizde de çok farklı seviyeye ulaşacağımıza yürekten inanıyorum." dedi.
Muhalefet milletvekillerinin belediyelerle ilgili konuları gündeme getirdiğini belirten Yılmaz, 20 yıllık sürede belediyelerle ilgili hukuki düzenlemelerde önemli dönüşümler sağladıklarını ve belli kriterler getirdiklerini söyledi. Bugün gelinen noktada belediyelere aktarılan bütçenin toplam bütçe içindeki payının yüzde 9,1'e ulaştığına işaret eden Yılmaz, 2002 yılında bu payın yüzde 4 civarında olduğunu dile getirdi.
Cevdet Yılmaz, belediyelere eskisinden daha fazla kaynak aktaran bir bütçe yapısının olduğunu vurgulayarak, "Belediyelerden beklediğimiz tek şey var; belediyelerin asli işleri var, trafik sorununu çözmek, temiz su sağlamak, sosyal donatılar, yeşil alanlar oluşturmak gibi önemli vazifeleri var. Bizim belediyelerden ekstra bir beklentimiz yok. Tek beklentimiz, asli işlerini düzgün bir şekilde yapsınlar, bu yeter. Halkımızın refahını üst seviyeye çıkarır. Bunu yaparken borçlarını da ödesinler diye bekliyoruz. Nasıl ki özel sektör borçlarını ödüyorsa, belediyelerimiz hem asli işlerini yapsınlar hem de borçlarını ödeyerek; parayı, finansı iyi yöneterek bunu başarsınlar. Bir taraftan borçluyken, diğer taraftan asli hizmetlerinde aksaklıklar varken, başka alanlara girmelerini rasyonel bulmuyoruz." diye konuştu.