Bülent Eczacıbaşı Murat Ülker'e konuştu: Açık açık uyardı
Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi Murat Ülker ile bir röportaj gerçekleştirdi. Eczacıbaşı burada ekonominin gidişatına dair önemli değerlendirmelerde bulundu.
İşte Eczacıbaşı'nın sözleri:
Artık yeni teknolojilerle dijital alanda üretilen ürün ve hizmetlerin sınır tanımadan küresel pazarlara yayılma imkânı var. Yeni dönemde bizim girişimcilerimiz bu açıdan başka ülkelerin girişimcileriyle eşit koşullarda yarışacak. O nedenle ben önümüzdeki dönemlerde Türkiye'den daha çok sayıda global markanın çıkmasını bekliyorum.
"NAKİT AKIŞINI KONTROL ALTINA ALMAK KRİZLERDE EN ÖNEMLİ ÖNCELİK"
Savaşlar, salgın hastalıklar gibi olaylar da ekonomide krizlere neden olabiliyor. Koşullara göre her durumda yapılması gerekenler farklı olmakla birlikte genellikle nakit akışını kontrol altına almak krizlerle mücadelede en önemli öncelik oluyor. Maliyetleri azaltmak, işletme sermayesini çok iyi yönetmek gerekiyor.
"ENFLASYONUN 2025 YILINI YÜZDE 25-30 ARALIĞINDA KAPATMASINI BEKLİYORUZ"
2025 yılında enflasyonun düşürülmesi ekonomi politikalarında önceliğini koruyacak. 2025 yılında devam edecek göreli sıkı politikalarla, enflasyonun 2025 yılını %25-30 aralığında kapatmasını bekliyoruz. Bu beklentimiz, Orta Vadeli Program’da (OVP) öngörülenin biraz üzerinde, ancak dezenflasyon sürecinin devam edeceğine inancımız da tam. Döviz kurlarındaki artışların kontrollü ve sınırlı olmaya devam edeceğini tahmin ediyoruz. Yurtiçi ekonomik aktivite ise ilk çeyrek sonlarında dip seviyeyi görmesinin ardından sınırlı artış eğilimine girecektir. Enflasyonun gerilemesine paralel olarak faiz indirimlerinin de özellikle yılın ikinci yarısında talebe destek vermeye başlamasıyla, yurt içinde 2025 yılı genelinde ekonomik büyüme %3-3,5 düzeyinde gerçekleşebilir.

"HUKUK DEVLETİNİN SAĞLAMLIĞI HEPSİNDEN ÖNDE GELİR"
Enflasyonla mücadelenin öncelik kazanması hiç şüphesiz doğru bir politika seçimidir. Olumlu bir yatırım ortamı sağlayabilmek için de öncelik vermemiz gereken ekonomik istikrardır. Yatırımcılar planlarını yaparken öngörülebilir bir ortama, tutarlılık ve devamlılık gösteren kamu politikalarına büyük önem verirler. Tabii hukuk devletinin sağlamlığı bunların hepsinden önde gelir. Yapısal reformları bir tarafa bırakmadan doğru ekonomik politikaları izlersek aynı talihsizlikleri yaşamayacağımızı düşünüyorum.
"BÜYÜK DÖNÜŞÜMLER HEM FIRSATLAR HEM DE RİSKLER BARINDIRIYOR"
Dünya ekonomisindeki büyük dönüşümler sanayi odaklı kuruluşlar için hem fırsatlar hem de riskler yaratıyor. Bu dönüşümler genellikle teknolojik yenilikler, küreselleşme, yeşil dönüşüm, dijitalleşme ve jeopolitik değişimlerden kaynaklanıyor. Örneğin, küreselleşme bir yandan yeni pazarlara erişim olanaklarını artırırken ve kapasitelerin daha verimli kullanımını sağlarken, bir yandan da gelişmekte olan ülkelerdeki düşük maliyetli üretim merkezleri fiyat rekabetini zorlaştırıyor. Teknolojik yenilikler, otomasyon, yapay zekâ ve Endüstri 4.0 uygulamaları, üretim süreçlerini daha verimli ve maliyet etkin hale getirebiliyor; dijitalleşme müşteri taleplerine daha hızlı yanıt verilmesine olanak sağlıyor.
Kaynak:Patronlar Dünyası