Borç Tsunamisi Yaklaşıyor: Ekonomik Çöküşün Sesleri!
2024 Türkiye’sinin yıllık yüzde 70’leri bulan çok yüksek bir enflasyon sorunuyla yüz yüze olması bireysel borç stoku ve borçlanma eğiliminin önemini de artırıyor. İç talebi yavaşlatma ve soğutma amacıyla hem TL faizleri yükseltilerek hem de borçlanma limitlerini daraltarak fiyatları kontrol altına alma çabaları yürütülüyor. Sosyal harcamaların da kemer sıkma politikalarından payını alması bekleniyor.
TÜKETİCİ BORÇLANMASI REKOR SEVİYEDE
Friedrich Ebert Vakfı'nın Seçilmiş Sosyo-Ekonomik Göstergeler 2024-2 raporuna göre Türkiye’de bireylerin bankalardan tüketici kredisi ve kredi kartı yoluyla borçlanmaları hızla arttı. 2024 Nisan ayı sonu itibarıyla bu borçlanma 3,1 trilyon TL’yi aştı. Bu miktar, toplam 13 trilyon TL civarındaki kredi hacminin yüzde 23’üne tekabül ediyor. Borçlanmanın artması, ailelerin ekonomik dengesini sarsıyor.
ENFLASYON YÜZDE 70'LERDE
Enflasyon oranı yüzde 70 seviyelerine ulaşarak, iç talebi yavaşlatma ve soğutma amacıyla hem TL faizlerinin yükseltilmesine hem de borçlanma limitlerinin daraltılmasına yol açtı. Sosyal harcamalar da kemer sıkma politikalarından payını alıyor.
KREDİ KARTI BORÇLANMASI YÜZDE 45'E YÜKSELDİ
Bireylerin ya da hanehalklarının kredi kartı üzerinden borçlanma payı hızla arttı. 2018 yılında hanehalkının kullandığı krediler içinde kredi kartıyla yapılan borçlanmalar yüzde 20 civarındayken, 2024 Nisan sonunda bu oran yüzde 45’e yükseldi. Borçlanma döngüsü, bazı haneler için icra ve iflas davalarıyla yüz yüze gelmeyi kaçınılmaz kılıyor.
SGK AÇIKLARI BÜYÜYOR
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) sağladığı nakdi yardım ve sağlık hizmetleri ile sosyal güvenlik kapsamındaki bireylere önemli katkılar sağlamış olsa da, her geçen yıl bütçesinde yeni açıklar ortaya çıkıyor. 2024 yılında SGK’nın açığının 385 milyar TL olması öngörülüyor. Bu durum, sosyal koruma sisteminin sürdürülebilirliği açısından ciddi endişelere yol açıyor.
SOSYAL KORUMA HARCAMALARI
2022 yılında sosyal koruma harcamaları milli gelirin yüzde 8,6’sına ulaşarak, toplam 1 trilyon 291 milyar TL olarak gerçekleşti. Bu harcamaların yüzde 98,2’sini sosyal koruma yardımları oluşturdu. Sosyal koruma yardımlarında en büyük payı 567,5 milyar TL ile emekli ve yaşlılara yapılan harcamalar aldı. Bu veriler, Türkiye’nin sosyal koruma alanında halen ciddi eksiklikler yaşadığını ortaya koyuyor.