'94 krizinin de üzerinde... Ne iyimserliği diyorsunuz'

'94 krizinin de üzerinde... Ne iyimserliği diyorsunuz'
Karar Gazetesi yazarı İbrahim Kahveci, 'çarklar durdu işsizlik rekorda' başlıklı yazısında, "Resmen 94 ve 2001 krizini yeniden yaşıyoruz. Hatta işsizlik oranı o yılların bile üzerine çıkmış durumda. Ne iyimserliği diyorsunuz" dedi. 

"Gel de iyimser bir şeyler söyle. Dolar düşüyor, faiz düşüyor diye ekonomi de toparlıyor görüşünün ne kadar vahim bir hata olduğunu hep beraber görüyoruz. Evet, işsizlik rekorda. İşsizlik zaten AK Parti döneminde hiç düşmedi. Çok büyük kısmı Avrupa ve ABD’nin yolladığı paralar ile bir sanal refah yaşadık. Yani başkasının parası (‘Şer Güçlerin’ parası) ile yan gelip yattık" diyen Kahveci'nin yazısının bir bölümü şöyle:

"1981-1991 arası ANAP döneminde 30,3 milyon çalışma çağındaki nüfusun yüzde 56’sı işgücüne katılıyordu. Ve bu işgücünün 15,6 milyonu bir işte çalışıyordu. İşsiz sayısı ise 1 milyon 418 bin ile yüzde 9,1 işsizlik oranına sahipti.

1992-2002 kayıp yıllarında bile işgücüne katılım oranı yüzde 56,’dan yüzde 51’e düşmesinin etkisi ile işsiz sayısı 1 milyon 732 bin kişiye çıkıyor ama işsizlik oranı yüzde 9,1’de kalıyor.

Ya son 15 yıl!

AK Parti döneminde istihdama katılım oranı daha da düşüyor ve yüzde 49’a geriliyor. Yani toplumun çalışma isteği ANAP dönemine göre 7 puan daha azalıyor. Ya da şöyle izah edelim: ANAP dönemi gibi çalışma isteği olsaydı son 15 yılın ortalama işgücü sayısı 25 milyon 943 bin değil, 29 milyon 693 bin kişi olacaktı.

Kısaca, ANAP dönemine göre 3 milyon 750 bin kişi çalışmak yerine, yan gelip yatmayı tercih ediyor. Ya da iş bulma ümidi olmadığı için köşesine çekiliyor.

Gelelim çalışmak isteyen ve çalışanların durumuna. Son 15 yılın çalışan sayısı ortalama 23 milyon 169 bin kişi ve işsiz sayısı da 2 milyon 768 bin kişi. Böylece AK Parti dönemi ortalama işsizlik oranı tam yüzde 11,9 oranında gerçekleşiyor.

***

Her şey düzeliyor havası verirken aslında hiçbir şeyin düzelmediğini görüyoruz.

Nitekim Aralık 2018 sanayi üretim verileri de işlerin iyiye değil, kötüye gittiğini gösteriyor. Siz bakmayın TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun güneşi görmesine; ya da siz Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın’ın da ışığı görmesine. Onlar muhtemelen koltuklarında bir bakış açısına sahipler....

Ya da şu şekilde izah edelim mi? 1994 krizinde imalat sanayi üretimi %8,6 daralmıştı. 2001 krizinde ise %9,5 daralma yaşanmıştı.

Şimdi son çeyrekte imalat sanayinde yaşanan %8,3 daralmaya hala kriz değil mi diyeceğiz. Ya da kriz demek için illa literatürü mü bekleyeceğiz.

Resmen 94 ve 2001 krizini yeniden yaşıyoruz. Hatta işsizlik oranı o yılların bile üzerine çıkmış durumda. Ne iyimserliği diyorsunuz."