600 milyar dolar döviz borcunun üzerinde oturuyoruz

600 milyar dolar döviz borcunun üzerinde oturuyoruz
AKP iktidara geldiğinde 132 milyar dolar olan dış borcumuz yüzde 241 artışla 451 milyar dolara yükseldi. Ekonomist Dr. Murat Kubilay, "İç borçla birlikte Türkiye ekonomisi 600 milyar doları aşkın döviz borcunun üstünde oturuyor. O yüzden dış ticaret açığı sürüp sermaye çıkışı yaşandıkça, Merkez Bankası’nın döviz rezervleri heba edildiği için sürekli döviz şokları yaşanıyor” dedi.

Türkiye ekonomisinin sadece yüksek enflasyon, cari açık, döviz şoku, işsizlik vb sorunları yok, aynı zamanda 617 milyar dolarlık döviz cinsi borcu da Demokles'in kılıcı gibi tepemizde duruyor. Türkiye'nin 451 milyar doları dış borç, 166 milyar doları ise iç dövizli borçlardan oluşan toplam dövizli borçlarının milli gelire oranı yüzde 78'e ulaştı.

borc.png

Ekonomist Dr. Murat Kubilay, Türkiye’nin yıllarca dış açık verdiğini, bunu finanse edebilmek için özelleştirmeyle kamu varlıklarını sattığını ve hatta başta bankalar olmak üzere özel sektörün de önemli bir kısım varlığını yabancılara bıraktığını belirterek, “Buna rağmen yeterli finansman bulunamamasından dolayı, AKP’nin iktidara geldiği 2003 başından 2022’ye dış borç 132 milyardan 451 milyar dolara çıktı” dedi. Şu anda devletin 29 milyar dolar ve özel sektörün de 136 milyar dolar döviz cinsi borcu olduğunu belirten Kubilay, “451 milyar dolarlık dış borcunsa sadece 15 milyar doları TL cinsi. Dövizli iç borçlarla birlikte Türkiye ekonomisi 600 milyar doları aşkın döviz cinsi borcun üstünde oturuyor. O yüzden dış ticaret açığı sürüp sermaye çıkışı yaşandıkça, Merkez Bankası’nın döviz rezervleri heba edildiği için süreklilik arz eden döviz şokları yaşanıyor” diye konuştu.

Özel sektörün borcu kamuya aktarıldı

Mart 2018’de başlayan iktisadi buhran neticesinde özel sektördeki dış borç yükünün dolaylı olarak kamuya aktarıldığına dikkat çeken Kubilay, şunları söyledi:

“Özel şirketler TL’nin sürekli değer kaybedeceğini düşünerek döviz cinsi borçlarını kapatmaya başladılar. Merkez Bankası faizleri de yapay bir biçimde düşük tutulunca bu şirketler için büyük bir avantaja dönüştü. Fakat bu şirketler döviz cinsi dış borcun anaparasını geri ödedikçe döviz kuru üzerinde baskı oluşturdular ve borç ödemekten yatırım yapamaz hale geldiler. Bunları dengelemek için bu sefer devlet yurt dışından borç almaya başladı. Böylece sadece son 4 yılda özel sektörün dış borcu 314 milyar dolardan 239 milyar dolara düşerken, devletinkiler 143 milyar dolardan 213 milyar dolara fırladı. AKP’nin ilk iktidara geldiğinde kamunun toplam dış borcu ise sadece 87 milyar dolar idi. Yani hem kamu iktisadi teşekküllerini sattılar hem döviz geliri garantili projelere kefil oldular hem de devasa dış borca ülkeyi soktular. Bu esnada TL cinsi uzun vadeli borçlanma kolay olmadığı için yurt içinden de döviz cinsi borçlanmalar devam etti.”