Mustafa K. Erdemol
Yemen’de Büyük Can Kaybı, İzdiham Halk Sağlığı Sorunudur
Bizde fazla yaşanmadı sanarak rahat davranıyoruz ama şu indirim günleri düzenleyen marketlerin ya da mağazaların önünde toplanan kalabalıkların her an bir facia kurbanına dönüşeceğini aklımızda tutalım. Biz çok yaşamadık ama dünyanın her yerinde izdiham artık bir halk sağlığı sorununa dönüşmüş sosyolojik bir olgu olarak ele alınıyor.
Araştırmacıları haklı çıkaracak en son haber, Yemen’den geldi. Başkent Sanaa’daki bir okulda Ramazan ayı nedeniyle dağıtılan yardım sırasında meydana gelen izdihamda 85 kişi ezilerek can verdi. Okulun önünde toplanan yüzlerce insan kişi başına 9 dolar tutan yardımlar için yaşamlarını yitirdi. Çok acı. Kimilerine göre, iç savaşın hüküm sürdüğü ülkede kalabalığı kontrol amacıyla bir milisin havaya silah sıkması sonucu yaşanan panik izdihama dönüşmüş. Yemen İçişleri Bakanlığı olayın ardından yaptığı açıklamada yardım dağıtımından sorumlu kişilerin gözaltına alındığını, olaya dair bir soruşturma açıldığını duyurdu.
Tabii bizde, neredeyse tüm İslam dünyasında, Ortadoğu ile Afrika’da da yardım dağıtım kültürünün gelişmediğini söylemek gereksiz. Yığınların üzerine paket fırlatmanın dağıtımla ilgisi yok elbette.
Kalabalık bir grup insan aynı anda aynı yöne doğru hareket ettiğinde, birbirleriyle çarpışabilir, yine birbirlerine karşı veya birbirlerinin üzerine yığılabilirler. İnsan bedeninin öldürücü bir silah haline gelmesi böyle olur. Uzmanlar böyle bir olayı “izdiham”, “kalabalık dalgalanması” veya “kalabalık ezilmesi” olarak adlandırıyor.
İstatistiği de var
Kim ne derse desin, bu bir felaket türü kesinlikle. Öyle ki bu konuda yapılan araştırmalar da var. Johns Hopkins Tıp Fakültesi'nden Edbert Hsu liderliğinde 2010’da yapılan bir araştırma 1980 ile 2007 yılları arasında dünya çapında yaşanan 215 izdihamda 7 binden fazla kişinin öldüğünü, 14 binden fazla kişinin de yaralandığını ortaya koydu.
Büyük dini toplantıların özellikle izdiham tehlikesi yarattığı biliniyor. Örneğin 2013 yılında Hindistan'da yapılan bir araştırma, bu ülkedeki izdihamların yüzde 79'unun siyasi ya da eğlence amaçlı etkinliklerin aksine dini etkinliklerde meydana geldiğini gösteriyor. Yine Hindistan'da 2014 yılında meydana gelen çeşitli izdihamlarda 178 kişi hayatını kaybetmiş. Ülkede izdihamlarda ölenlerin sayısı son on yılda dört kez 300'ü aşmış deniyor.
Hsu'nun araştırmasına göre de, en ölümcül izdihamlar Güneydoğu Asya, Afrika’daki dini etkinliklerde yaşanıyor. Güneydoğu Asya deyince akla geçen yıl Güney Kore'nin başkenti Seul'de Cadılar Bayramı (Halloween) kutlamaları sırasında dar bir sokakta yaşanan izdiham akla geliyor hemen. İzdihamda en az 153 kişi hayatını kaybetmiş, onlarca kişi de yaralanmıştı.
ABD’de de yaşanıyor
Ancak 2008'de Wal-Mart Black Friday indiriminde New York'ta yaşanan, bir mağaza çalışanının ölümüne yol açan izdihamın da gösterdiği gibi bu tür izdihamlar her yerde yaşanabilir. Hsu ile ekibi 2010 yılında, kalabalık şehirlerde yoğunlaşan küresel nüfusun artmasıyla birlikte izdiham olaylarının da artmakta olduğunu tespit etmişler.
Bu tür olaylardaki yaralanma ya da ölümlerin çoğunun ezilmeden kaynaklandığı sanılsa da bu doğru değil. Hepsine yol açan oksijen eksikliğidir aslında. Kalabalığın göğse yaptığı baskı nefes alınmasını zorlaştırır, malum. Bunun tıptaki adı “kompresif asfiksi”.
Kayseri-Sivas maçı faciasını unutmayalım
Ülkemizde çok yaşanmadı ama hiç yaşanmadı değil. En korkunçlarından birine 1967 yılında tanık olduk. 17 Eylül 1967'de Kayserispor- Sivasspor takımları arasında yapılan maç sırasında meydana gelen izdihamda 43 kişi ezilerek ya da nefessiz kalarak yaşamını yitirmişti. Yüzlerce de yaralı vardı tabii.
Bir gün şu indirim yapan market ya da mağazaların önünde bu tür bir faciayı yaşamamak için yardım dağıtmada tüm dünyada geçerli olan önlemler alınsa ne iyi olur.
Ama asıl önlem elbette fakirliği ortadan kaldırmak.
Yoksa keyfinden koşmuyor insanlar indirim günlerine.