Ukrayna'da savaş sürerken yeni kriz sinyali: Kazakistan – Rusya gerginliği büyüyor

Ukrayna'da savaş sürerken yeni kriz sinyali: Kazakistan – Rusya gerginliği büyüyor
Bölge gerçekten barut fıçısı. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Rusya sınırları dışında kalmış olan milyonlarca Rus’un, bulundukları ülkelerdeki konumları Rusya dış politikasının değişmeyecek gündem maddesi olmayı sürdürüyor.

Kazakistan ile Rusya arasında, Kazakistan’daki Rus nüfus nedeniyle baş gösteren gerginliğin en belirgin işareti geçtiğimiz aylarda yapılan Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu’nda ortaya çıkmıştı. Buradaki sözümona ekonomik içerikli tartışmalar gittikçe jeopolitik bir tartışmaya dönüşmüş, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin forumda yaptığı konuşmada eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin (SSCB) tamamının "Rusya" olduğu iddiasında bulunmuştu. Bunun diğer eski Sovyet ülkelerinde olduğu gibi özellikle Kazakistan’da endişe uyandırması doğal. Çünkü bu ülkede hatırı sayılır bir Rus nüfus da var.

Rusya'ya bağlanan bölgelerin yeni statüsü tanınmayacak

Duyduğu endişeden ötürü Kazakistan Devlet Başkanı Kasım Cömert Tokayev Kazakistan’a yönelik Rusya kaynaklı toprak talebi iddialarına sert bir karşılık verdi. Bununla kalmayarak Ukrayna'nın Moskova destekli ayrılıkçı bölgelerini tanımayı reddettiğini de açıkladı.
Tokayev, Moskova’nın söz konusu bölgelerde düzenlenen referandumları Birleşmiş Milletler'in (BM) iki şartından biri olan “Ulusların Kendi Kaderlerini Tayin Hakkı”na dayandırmasını da “bu hakkı tanımayı sürdürürsek BM’nin bugün 193 olan devlet sayısı 600’ü bulur” diyerek eleştiriyordu zaten.

Bu gerekçeyle Tayvan’ı da Güney Osetya’yı da, Abhazya’yı tanımadıklarını anımsatarak, Ukrayna’daki Rusya’ya bağlanmış bölgelerin yeni statüsünü de tanımayacaklarını ifade etti açıklıkla.

İki ülke arasındaki gerginliğin ikinci evresine de dün tanık olduk. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova'nın Ukrayna’nın Astana Büyükelçisinin resmi etkinliklere katılmasını eleştirmesi, yeni bir krize yol açtı.

Öyle ki Kazakistan, Rusya'nın Astana Büyükelçisi'ni Dışişleri Bakanlığına çağırdı.

'Bize her yer Rusya'

Rusya’da eski SSCB topraklarının Rus olduğu iddiası sık sık dile getiriliyor. En son Konstantin Zatulin adlı bir milletvekili de Kazakistan'ın toprak bütünlüğüne tehdit sayılacak laflar etmişti. Zatulin, "Rus nüfusun çoğunlukta olduğu bir dizi bölge ve yerleşim biriminin Kazakistan olarak adlandırılan ülkeyle zayıf bir ilişki içinde olduğunu" ileri sürdü.

Tokayev bu tür ifadeler yüzünden duyduğu rahatsızlığı daha önce de dile getirmişti.

Bazı Rus parlamenterler Kazakistan’da Ocak ayında başgösteren kargaşalığı bastırmak için Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nün (KGAÖ) asker gönderdiğini anımsatarak Kazakistan’ı "nankör olmakla” suçluyorlar sürekli. Tokayev ise bu nedenle Rusya’ya karşı herhangi bir borçlarının olmadığını vurguluyor. Tokayev bir mülakatta "Rusya'da bazıları tüm durumu çarpıtarak Rusya'nın Kazakistan'ı sözde 'kurtardığını' ve Kazakistan'ın artık ebediyen Rusya'ya 'hizmet etmesi ya da ayaklarına kapanması' gerektiğini iddia ediyor. Bunların gerçeklikten uzak, tamamen haksız argümanlar olduğuna inanıyorum" dedi.

Elçi krizinde Rusya haklı

Şu büyükelçilik krizinde Rusya’nın haklı olduğunu da belirtmeliyim. Çünkü Kazakistan’ın resmi etkinliklere davet ettiği Ukrayna Büyükelçisi Petr Vrublevskyi “şimdi ne kadar çok Rus öldürürsek çocuklarımız, onları o kadar az öldürmek zorunda kalacak” demişti.

Rusya’nın, her ne kadar gerginlik yaşasalar da önemli bir komşusu olan Kazakistan’ın bu tür sözler kullanmış birini resmi etkinliklere davet etmesi gerçekten de “diplomatik nezakete” yakışmıyor.

İki ülke arasındaki ilişkiler gerçekten çok ama çok gergin. Rusya, dış politikada hedef olarak nerede Rus nüfus varsa orayı kendi toprağı görme eğilimini sürdürüyor.

Sıkı bir Sovyet düşmanı olan, sağcı Putin’in önü alınamaz “fetih”, “işgal” doyumsuzluğu yeni yeni krizler çıkaracak gibi görünüyor.

Ukrayna başlangıç gibi sanki.