Salgının yeni merkezi Hindistan'da neler yaşanıyor?

Hindistan’da koronavirüs vaka sayısı dün itibariyle 18 milyonu, vefat sayısı ise 204 bini geçti. Dün, dünya çapında tespit edilen koronavirüs vakaların 379 bini, vefat sayılarının 3 bin 647’si Hindistan’a aitti. Bu sayılara göre Hindistan, vaka ve vefatın en fazla gerçekleştiği ülke olarak gözüküyor. Fakat yetkililer, vaka ve vefat sayılarının, açıklananın çok üzerinde olduğunu söylüyor. 

Verilere göre ülkenin başkenti olan Delhi’de vaka sayısı 1 milyonu geçti. Bu aynı zamanda nüfus bazında koronavirüs vakasının en yoğun olduğu Delhi'de her 18 kişiden birinin koronavirüs hastası olduğu anlamına geliyor. 

Krematoryumlar için parklardaki ağaçlar kesiliyor

Krematoryumlar, günlük vefat sayılarına yetişmek için gece gündüz çalışmak zorunda olduğu ülkede çeşitli yerlerde yeni krematoryumlar da inşa edilmeye başlandı. Ayrıca görevliler, ölüleri yakmak için odun bulmakta sorun yaşadıklarını, parklardaki ağaçların kesilmeye başlandığını belirtti. 

Ülkende en fazla vaka ise 114 milyon kişinin yaşadığı Maharashtra eyaletinde bulunuyor. Eyaletteki toplam vaka sayısının 4 milyon 400 bini, vefat sayısı 66 bini geçtiği bildirilirken, Maharashtra’da yaşayan kişilerin yüzde 65’ini düşük gelirli tarım işçileri oluşturuyor. 

Oksijen yetersizliği, aşı pahalılığı

Yerel kaynaklar koronavirüs nedeniyle vefatlardaki en büyük nedenlerden biri olarak hastanelerde yer olmamasını ve oksijen yetersizliği olduğunu söylüyor. 

21 Nisan’da Maharaştra eyaletinde en az 22 koronavirüs hastası, oksijen tankında sızıntı meydana gelmesi nedeniyle oksijensiz kalarak hayatını kaybetti. Eyaletin Sağlık Bakanı Rajesh Tope, vantilatöre bağlı hastalarına sızıntı nedeniyle yarım saat oksijen verilemediğini belirtiği açıklamasında, 22 kişinin hayatını kaybettiğini doğruladı. 

Hastanede yatma şansı olanlardan daha şansız olanlar da var. Başkent Delhi’de hastaneler dolduğu için yetkililerin hastaları evlerine gönderdiği biliniyor. 

Evde oksijen desteğine ihtiyaç duyan koronavirüs hastalarına ise resmi kaynaklar yardımcı olamıyor. Yerel kaynaklara göre oksijen tüpleri, karaborsada 50 bin rupi (yaklaşık 5 bin 570 lira) gibi yüksek bir ücrete satılıyor. Bu tüpler normal koşullarda sadece 6 bin rupiye (yaklaşık 670 lira) satılıyor.

Nüfusun sadece yüzde 10'u birinci doz aşıya ulaşabildi

Hindistan hükümeti aşılama çalışmasını 16 Ocak’ta başlattı ve Temmuz ayına kadar 250 milyon kişiyi aşılayacağını duyurmuştu. Fakat vatandaşlar, aşıya ulaşmakta da sorun yaşıyor. Oxford ve AstraZenecva tarafından geliştirilen koronavirüs aşısını üreten Hindistan Serum Enstitüsü, aşıyı devlete 2 dolara satarken, eyaletler aşıya 5,35 dolara, özel hastaneler ise 8 dolara erişebiliyor. Ülkede şu ana kadar 109 milyon insan (nüfusun yüzde 10’u)  ilk aşıya, 17 milyon ise ikinci doz aşıya ulaşabildi.  

Günlük yapılan PCR testlerinin artmasından kaynaklı olarak ülkedeki laboratuvarların yoğunluğu da arttı. Yetkililer sonuçların üç gün sonra çıkabileceğine dair vatandaşlara bilgilendirme yaptı. Bu yoğunluk, yoğun bakım ihtiyacı olan kişilerin, test sonuçları çıkmadığı için hastaneye yatırılmamasına da neden oluyor. 

Ülkedeki hastanelerdeki doluluk oranını anlamak için Hindistan’daki hastanelerin yatak sayısını bilmekte yarar var. 2017 verilerine göre ülkede 1000 kişi başına 0,5 yatak düşüyor.

Ülkeler yardım paketleri hazırladı

Ülkede yaşanan sağlık krizine dair çeşitli ülkelerden Hindistan'a yardım edileceği açıklamaları geldi. İngiltere ve Singapur'un yardımları ülkeye ulaşırken, Rusya, Yeni Zelanda ve Fransa acil tıbbi ekipman gönderme sözü verdiler. Ülkedeki krize dair Hindistan'a gerginlik yaşadığı sınır komşuları Pakistan ve Çin'den de destek sözü geldi.