Rusya'dan Suriye'ye olumlu sinyal

Rusya'dan Suriye'ye olumlu sinyal
Rusya, Suriye'nin kuzeybatısında muhaliflerin kontrolündeki bölgelere Türkiye üzerinden insani yardım ulaştıran BM programının süresinin uzatılması konusunda olumlu sinyal verdi.

Suriye'nin kuzeybatısındaki yaklaşık 4 milyon insana Türkiye üzerinden insani yardım ulaştırılmasını sağlayan Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi programınının süresinin dolmasına sayılı günler kala Rusya'dan bu operasyonların uzatılması konusunda olumlu sinyal geldiği bildirildi.

Reuters'a konuşan diplomatlar, Rusya'nın BM Güvenlik Konseyi'ndeki muhataplarına, insani yardımların devam etmesine izin vereceği yönünde sinyal verdiğini söyledi.

Suriye'de muhaliflerin kontrolündeki bölgelere insani yardım ulaştırılmasına yönelik operasyonlara altı aylığına izin veren BM Güvenlik Konseyi kararının süresi 10 Ocak'ta doluyor. BM Güvenlik Konseyi'nin kararla ilgili oylamayı 9 Ocak Pazartesi günü gerçekleştirmesi planlanıyor.

Yardım programının uzatılması için BM Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi Rusya, Çin, ABD, Fransa ve İngiltere'den hiçbirinin itiraz etmemesi koşuluyla en az dokuz üyenin onayı gerekiyor. Rusya'nın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Dimitriy Polyanskiy, Reuters'a yaptığı açıklamada, konuyu hâlen "artıları ve eksileriyle" değerlendirdiklerini söyledi.

Temmuz ayında kabul edilen BM Güvenlik Konseyi kararının uygulamada Rusya'nın "beklentilerinin çok uzağında" kaldığını belirten Polyanskiy, konuyu Şam yönetimiyle ele aldıklarını ve nihai kararın Pazartesi günü Moskova tarafından verileceğini ifade etti. Ancak ajansa konuşan diplomatların verdiği bilgiye göre, Güvenlik Konseyi üyeleri operasyonların altı ay daha uzatılmasını sağlayan karar tasarısının metni üzerinde geçen hafta gayriresmi olarak anlaşmaya vardı.

Guterres'ten uyarı

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres geçen ay Güvenlik Konseyi'ne yönelik raporunda, milyonlarca insanın hayatının bu operasyonlara bağlı olduğunu bildirmişti. Guterres, söz konusu onayın yenilenmesinin "hem ahlaki hem de insani bir zorunluluk" olduğunu ve kritik önem taşıdığını belirtmişti.