Dünyanın en mutluları onlar... İşte İskandinav ülkelerinin felsefeleri, yaşam tarzları...
Tarihi ve coğrafi güzellikleri ile her insanın en az bir kere ziyaret etmek isteyebileceği İskandinav ülkeleri, birçok açıdan ortak özellikler barındırmaktadır. Oldukça zengin bir tarihe sahip olan bu ülkelerin, hepimizin bildiği Vikingler ile oldukça yakın bir bağı bulunmaktadır.
Coğrafi, politik, tarihi ve kültürel yönleri bakımından birçok bölgede olduğu gibi, İskandinavya’nın da evrenel olarak kabul edilen bir tanımı yoktur. Bununla birlikte, İskandinav ülkeleri, dil, kültür ve tarih konuları bakımından birbirleriyle yakından bağlantılıdır. Peki bu ülkelerin özelliklerini hiç merak ettiniz mi?
Friluftsliv felsefesi nedir?
Friluftsliv felsefesi İskandinavya’da ortaya çıkmış ve tüm dünyaya yayılmış bir akım niteliğindedir. Friluftsliv kavramı ilk olarak 1859 yılında Norveçli dünyaca ünlü oyun yazarı ve şair Henrik Ibsen’in kaleme aldığı På Vidderne (Yüksekte) isimli şiirde karşımıza çıkıyor. Ibsen’in sessizliğin, sakinliğin ve temiz havanın zihni berraklaştırmasını tanımlamak için kullandığı Norveççe bir sözcük olan “Friluftsliv” kelime anlamı olarak “açık hava hayatı” anlamına geliyor.
Bu felsefenin temelinde, doğayla etkileşime geçmek, doğayla baş başa olmak, doğal güzellikleri takdir etmek ve doğaya yakın olmak yatıyor. Felsefeyi daha güzel yapansa, uygulamasının bir hayli basit olması. Herkesin Friluftsliv pratiğini hayata geçirme yolu farklı olabilir. Doğa sporlarıyla meşgul olmak, göl kenarında hamakta sallanıp tabiatı izlemek, seyir tepelerinde manzara seyretmek, temiz havayı solumak, doğa aktivitelerinde bulunmak, balık tutmak, mantar toplamak, arıcılık… Felsefe tümünü kapsıyor… Hatta İskandinav topraklarında bu felsefenin mimari bir yansıması olarak dağ tepelerine, nehir kenarlarına, yeşilliklerin ortasına inşa edilmiş birçok minik kulübe bulunuyor. İnsanlar bu kulübeleri doğada kendi başlarına zaman geçirmek istediklerinde kullanıyorlar. Bu kulübelerin özelliği ise temel ihtiyaçlar dışındaki her detaydan arındırılmış olmaları. Yani bu evler, son derece lüks tatil yerleri olarak değil; gerçekten doğayı dinlemeye ve hissetmeye odaklanmanızı sağlayacak küçük hacimli barınaklar olarak tasarlanıyor. İskandinav aileler özellikle hafta sonları bu kulübelere gidiyor ve sevdikleriyle birlikte doğanın güzelliklerine kendilerini bırakıyorlar.
Viking Kökünden Gelen İskandinav Ülkeleri Hangileri?
Vikingler, temelde Danimarka, Norveç ve İsveç yerlilerinden oluşan bir savaşçı topluluğuydu. Topluluk, günümüzde hâlâ tarihin en acımasız savaçı toplulukları arasında yer almaktadır. Özellikle Avrupa’nın çeşitli yerlerine düzenledikleri baskınlari ile isimlerini duyurmuşlardır. Oldukça usta denizciler olan Vikingler, saldırdıkları bölgelere sadece yağma için değil, aynı zamanda tüccar ve paralı asker olarak da gidiyorlardı.
Norveç

Norveç, İskandinav Yarımadası'nda, Kuzey Denizi ile Kuzey Atlantik Okyanusu arasında yer almaktadır. 125.020 mil karelik (323.802 km2) bir alana ve 15.626 mil (25.148 km) kıyı şeridine sahiptir. Nüfusu 5.5 milyondur ve başkenti Oslo’ur. Özellikle son yıllardaki petrol ve gaz ihracatının yanı sıra, gelişen gemi yapımı ve balıkçılık alanları sayesinde endüstriyel ekonomisi hızla büyümektedir. İklimi, kuzey Avrupa’nın geri kalanı gibi soğuk ve yağışlı olsa da, bazı bölgeleri o kadar soğuk olmamaktadır.
İsveç

İskandinav Yarımadası’nda yer alan başka bir ülke İsveç’tir. Batıda Norveç ve doğuda Finlandiya ile sınır komşusudur. Baltık Denizi ve Bothnia Körfezi boyunca uzanan ülke, 173.860 mil karelik (450.295 kilometrekare) bir alanı kaplar ve 1.999 mil (3.218 km) kıyı şeridine sahiptir. 10.42 milyona sahip ülkenin başkenti Stockholm’dür. Ülke ekonomisi imalat, kereste ve enerji sektörleri tarafından şekillenmektedir.
Danimarka

Danimarka, kuzeyde Almanya ile sınır komşusudur ve Jutland Yarımadası’nda bulunmakadır. Kıyı şeridi, Baltık ve Kuzey denizleri boyunca 4.545 mil (7.314 km) araziyi kapsamaktadır. Ülke’nin toplam arazi alanı ise 10.638 mil karedir (43.094 km2). Ülke, genel olarak düz ovalardan oluşmaktadır ve en yüksek noktası sadece 171 metredir. Yaklaşık 5.9 milyon nüfusa sahip ülkenin başkenti Kopenhag’dır. Ülke ekonomisine ilaç, yenilenebilir enerji ve deniz taşımacılığı gibi büyük endüstriler hakimdir.
Finlandiya

Finlandiya, toplam 130.558 mil karelik (338.145 km2) bir alan üzerinde kuruludur ve Baltık Denizi, Bothnia Körfezi ve Finlandiya Körfezi boyunca 776 mil (1.250 km) kıyı şeridine sahiptir. Nüfusu yaklaşık 5.5 milyondur ve başkenti Helsinki’dir. Ülke, mühendislik, telekomünikasyon ve elektronik endüstrileri’nde oldukça uzmanlaşmıştır. Finlandiya, inişli çıkışlı küçük ovalardan oluşmaktadır ve en yüksek noktası, 4.357 fit (1.328 m) ile Haltiatunturi’dir.
İzlanda

Kuzey Atlantik Okyanusu'ndaki Kuzey Kutup Dairesi'nin hemen güneyinde, Grönland'ın güneydoğusunda ve İrlanda'nın batısında bulunan bir ada ülkesidir. Ülke, toplam 39.768 mil karelik (103.000 km2) bir alana ve 3.088 mil (4.970 km) uzanan bir kıyı şeridine sahiptir. Dünyanın en volkanik bölgelerinden biri olan İzlanda, kaplıca, kükürt yatakları, gayzerler, kanyonlar ve şelaler ile kaplıdır. 373 bin nüfusu ile İskandinav ülkeleri arasında en az nüfuslü ülke konumundadır.
Faroe Adaları

Kuzeydoğu Atlantik’te İskoçya ve İskoçya’nın ortasında bulunan Faroe Adaları, yalnızca 1.399 kilometrekare kara alanı ve 274.000 kilometrekare deniz alanına sahiptir. Yaklaşık 50 bin nüfusa sahip ülke, 18 farklı adadan oluşan bir takımadadır. Konuşulan dil, yaklaşık 1200 yıl önce adalara yerleşen Norsemenlerin dilinden türetilen bir İskandinav dili olan Faroece’dir.
Grönland

Her şeyden önce Grönland, birçok haritada bir kıta gibi görünse de, aslında bir kıta değildir. Yüzeyinin yaklaşık %80’i buzla kaplı olan ülke, Grönland, Kanada, İzlanda ve Norveç ile deniz sınırlarını paylaşmaktadır. 56 bin nüfusu ile Antarktika’dan sonra dünyadaki en az yoğun nüfüslu yer konumundadır ve. Danimarka Krallığı’na bağlı özerk bir bölgedir.
Åland

1920’den beri Milletler Cemiyeti’nin kararı ile Finlandiya’nın özerk ve askerden arındırılmış bir bölgesidir. 29 bin nüfusu ile Finlandiya’nın alan ve nüfus bakımından en küçük bölgesidir. Åland, Finlandiya'ya ait Baltık Denizi'ndeki Bothnia Körfezi'nin girişinde, Åland Adaları olarak adlandırılan bir takımadada yer almaktadır.
Peki Neden İskandinav Ülkeleri Dünyanın En Mutlu Ülkeleri?
Her yıl dünyanın dört bir yanından bir grup mutluluk uzmanı, 156 ülkeyi vatandaşlarının ne kadar mutlu olduğuna göre sıraladıkları, Dünya Mutluluk Raporu’nu yayınlamaktadır. Raporun yayınlanmaya başladığı 2012’den bu yana, Danimarka, Norveç, İsveç, Finlandiya, İzlanda ve diğer İskandinav ülkeleri sürekli olarak listenin başında yer almaktadır.Mutluluğu artıran etmen, yüksek refah seviyesi Bu ülkelerin, mutluluk raporunda çok üst sıralarda yer almasının en büyük sebebinin, yüksek refah seviyesi olarak gösteriliyor. Bunu artıran etmenler ise düşük suç seviyeleri, doğru işleyen sağlık ve eğitim sistemleri. Günümüzde birçok ülke, İskandinav ülkelerinde uygulanan çeşitli politikaları örnek olarak, refah seviyelerini artırmayı amaçlıyor.
1) Düzen Ve Şehir Planlaması
Avrupa ülkelerinin genelinde “Old Town” (Eski Şehir) ayrımına rastlayabilirsiniz. Tarihi yarımada olarak da düşünebilirsiniz. Oldt Town’ da sokaklar genelde dar ve uzun ince olurlar. Yollar labirent gibidir ve gidiş ya da dönüş olmak üzere tek şeritten oluşurlar. Bu durumda insanlara yol bilinci kazandırıyor bir bakıma. Girilmemesi gereken yolları kullanmıyorlar.
Bu düzen, çoğu ülkede fazladan bir stres kaynağı olan kaotik yolların ve şehirleşmenin, İskandinav ülkelerinde minimuma indirilmesini sağlıyor.
2) Minimal Yaşam
Minimal yaşam bir bakıma düzenliliğin sonucu olarak görülebilir ancak buradaki minimalizm, şehir içi evlerin çok büyük olmaması ve kullanılan arabaların da çok fazka yer kaplamayan modellerden tercih edilmesi olacaktır. Danimarka’da insanlar günlük hayatlarından ‘araba’ sözcüğünü çıkarmış durumdalar. Çoğu zaman bisiklet ile ulaşım sağlıyorlar.
3) Ortak Değerlerin Ve Kültürün Korunması
Tarihsel bir bakış açısıyla yaklaştığımızda, İskandinav toprakları büyük imparatorluklar için arzu edilen topraklar arasında sayılmazdı. Ancak bu durum onları olumsuz etkilemedi. Aksine, insan yaşamına ve değerine önem veren, bireyselliği koruyan, toplum faydalarını öne çıkaran kurallar benimsemesi ve özgürlükleri korumasına olanak sağladı. İsveç’te sokak ortasında bulunan, kimlere ait olduğu bilinmeyen, ancak tarihi bir değeri olduğu aşikar eski bir yapı vardır. Yapıya bulunduğundan beri tek bir zarar gelmemiş. Hatta olumsuz hava şartlarında üstüne bariyer bile kuruluyormuş.
Bu durum hoşgörünün ne kadar önemli olduğunu anlatıyor.
4) Yüksek Bilinçle Yaşamak Ve Bilgiye Verilen Değer
İsveç’te yaşayan bir üniversite öğrencisi, kendi ülkesini başkalarına tanıtmaktan mutluluk duyuyordu ve bu işi sevdiği için gönüllü olarak yapıyordu. Para kazanmadığı ve okuduğu bölümle alakasız olduğu için endişe duymuyordu. Amacı toplumlar arası iletişimi sağlamak ve mutlu olduğu işi yapmak. Peki okuduğu bölüm mü ne olacak? Bilgiyi hep üste tuttuğu için pişmanlık duygusunu hissetmeden mezun olacak ve kendini ortaya koyup kendi iş tanımını kendisi geliştirecek. Bahsettiğim kişiyi İsveç’te tanımıştım. Bana Stockholm’ü tanıtmıştı. Hem Stockholm’ü hem de insanlarını tanıma imkanı buldum. İskandinav ülkelerinde yaşayan insanlara imrenmemek elde değil, ancak asıl amaç onlardan edindiğimiz dersler ve kendi hayatımıza uygulamamız olmalı.
Kaynak:hemington,ceotudent