DSÖ'den korkutan veri: Vakalar iki haftada üçe katlandı

DSÖ'den korkutan veri: Vakalar iki haftada üçe katlandı
DSÖ Avrupa Bölge Koordinatörü Dr. Hans Kluge, "Maymun çiçeği vakaları son iki hafta içinde Avrupa Bölgesi'nde üçe katlandı” dedi. Kluge, 'rehavete yer yok' uyarısında bulundu.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Bölge Koordinatörü Dr. Hans Kluge, basına yaptığı durum değerlendirmesinde hükümetlere ve sivil toplum kuruluşlarına çağrı yaparak giderek artan ‘vakalarının kontrol altına alınması için acil ve koordineli çabaların’ artmasını istedi. DSÖ'nün, kadınlarda ve çocuklarda da az sayıda olmasına rağmen maymun çiçeğinin görülmeye başlaması üzerine salgınının kıtadaki durumunu “yüksek risk” olarak değerlendirdiği ifade edildi. Dr Kluge, tüm dünyadaki vakaların yüzde 90’ının Avrupa'da olduğunu ve kıta genelinde vakaların 4500’ü aştığının altını çizdi.

'Vakaların yüzde 99'u erkek'

Vakalardan elde edilen istatistik bilgileri açıklayan Kluge “Şimdiye kadar bildirilen vakaların çoğu 21 ila 40 yaş arasındaki kişiler arasındaydı, yüzde 99'u erkekti ve hakkında bilgi sahibi olduğumuz kişilerin çoğunluğu erkeklerle cinsel birliktelik yaşayan erkeklerdi. Bununla birlikte, hane halkı üyeleri, heteroseksüel temaslar ve cinsel olmayan temasların yanı sıra çocuklar arasında da az sayıda vaka bildirilmiştir” ifadelerini kullandı.

'Rehavete yer yok'

DSÖ Avrupa Direktörü Kluge şu ana kadar ‘şans eseri’ maymun çiçeğinden ölen kimsenin olmadığı belirterek vakaların büyük çoğunluğunun cilt döküntüsü şikâyeti, yaklaşık dörtte üçü ateş, yorgunluk, kas ağrısı, kusma, ishal, titreme, boğaz ağrısı veya baş ağrısı gibi belirtiler gösterdiğini ifade etti. Kluge “Açık konuşayım. Özellikle Avrupa Bölgesi'nde her saat, gün ve hafta yayılımını daha önce etkilenmemiş alanlara genişleten, hızlı hareket eden salgın ile rehavete yer yok” dedi.

'Damgalama salgınları körükler'

Direktör Dr. Kluge belli bir yaşam tarzını benimsemiş kişilerin damgalanmasının içerdiği riski vurgulayarak “Zorluk, birkaç ülkede erkeklerle cinsel birliktelik yaşayan erkeklerin damgalanmasıdır. Birçoğu, olası sonuçlardan korkarak sağlık yetkililerine gitmemeyi seçebilir. HIV ile mücadele konusundaki derslerimizden damgalanmanın salgınları ve epidemileri nasıl daha da körüklediğini biliyoruz, ancak damgalanma korkumuzun harekete geçmemizi engellemesine izin vermek de aynı derecede zarar verici olabilir” ifadelerini kullandı.

Kaynak:DHA