DSÖ ve ILO çağrı yaptı: İşin ruh sağlığımız üzerindeki bozucu etkisine odaklanma zamanı
Pandemiyle birlikte iş yükünün artması, dünya genelindeki ekonomik sorunların getirdiği gelecek kaygısı, uzun çalışma saatleri, mobbing... Çalışanlar günlerinin büyük bölümünü geliştirdikleri iş yerlerinde ne kadar rahat? DSÖ ve ILO çalışan nüfusun akıl sağlığı kaygıları konusunda somut adımlar atılması çağrısında bulundu.
BBC Türkçe'de yer alan habere göre; öte yandan bu durum işverenler için de kâr kaybı anlamına geliyor. Depresyon ve kaygı bozuklukları nedeniyle 12 milyar iş gününün kaybedildiği ve global ekonomiye yaklaşık 1 trilyon dolara mal olduğu tahmin ediliyor. Bu soruna değinen iki yayın, DSÖ işte akıl sağlığı rehberi ile DSÖ ve ILO’nun bu konudaki politika belgesi yayımlandı.
Ağır iş yükü, olumsuz davranışlar, stres...
DSÖ'nün rehberinde, ağır iş yükü, olumsuz davranışlar ve işyerlerinde stres yaratan diğer faktörlerle mücadele için atılması tavsiye edilen adımlar yer aldı. DSÖ ilk kez, müdürlerin stresli iş ortamlarını önleme ve stres altındaki çalışanlarla ilgilenmekte kapasitelerini artırmaları için eğitimler yapılması tavsiyesi verdi.
Akıl sağlığını olumsuz etkiliyor
Haziran 2022’de yayımlanan DSÖ'nün akıl sağlığı raporunda 2019’da bir milyar kişinin, çalışma yaşındaki yetişkinlerin de yüzde 15’inin bir psikolojik sorunla yaşadığı belirtildi.
İş yerleri, ayrımcılık ve eşitsizlik de dahil akıl sağlığını olumsuz etkileyen toplumsal sorunları artırabiliyor. “Mobbing” diye de bilinen zorbalık ve psikolojik şiddet, işyerlerinde ruhsal sağlığa olumsuz etki eden başlıca şikayetlerden biri. Ancak işyerlerinde ruhsal sağlığını konuşmak ve açığa vurmak küresel düzeyde hâlâ bir tabu.
Müdahale çağrısı
Rehberde, ruhsal sorunları bulunan çalışanların ihtiyaçlarını karşılamak için daha iyi yollar bulunması, işe ve ücretli istihdama dönüşlerini destekleyen ve ağır ruhsal sorunlar yaşayanlar için müdahaleler teklif edilmesi öneriliyor. Rehberde, sağlık, insani ve acil durum çalışanlarının korunması için müdahale çağrısında da bulunuluyor.
DSÖ Genel Sekreteri Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, “İşin ruh sağlığımız üzerindeki bozucu etkisine odaklanma zamanı. Bireyin refahı harekete geçmek için yeterince iyi bir neden ama ruh sağlığı bozukluğunun kişinin performansı ve üretkenliği üzerinde yıkıcı etkileri de olabilir. Bu yeni rehber işyerlerinde olumsuz durumları ve kültürleri önlemeye ve çok ihtiyaç duyulan çalışanların ruh sağlığının korunmasına ve destek verilmesine yardımcı olabilir” dedi.
DSÖ/ILO politika belgesinde ise, kamu ve özel sektörde hükümetler, çalışanlar, işverenler ve bunların temsil örgütleri için uygulama stratejileri açıklanıyor.
'Çalışma ortamını yeniden şekillendirmek için yatırım yapmalıyız'
ILO Genel Sekreteri Guy Ryder da “İnsanlar yaşamının büyük bir bölümünü işyerlerinde harcadıkları için güvenli ve sağlıklı bir çalışma ortamı kritik önemde. İşyerlerinde ruh sağlığı anlamında bir önleme kültürü inşa etmek, damgalanma ve sosyal dışlanmayı önlemek için çalışma ortamını yeniden şekillendirmek ve ruh sağlığı sorunları olan çalışanların korunması ve desteklenmesi için yatırım yapmalıyız” dedi.
Ancak DSÖ'nün Ruh Sağlığı Atlası'na göre ülkelerin sadece yüzde 35’i iş yerlerinde ruh sağlığını geliştirmek ve sorunları önlemek adına birer programa sahip.
Covid-19 sağlığı dünya genelinde kaygı bozukluğu ve depresyon vakalarında yüzde 25’lik bir artışı tetikledi ve ruh sağlığı anlamındaki kaynakların küresel düzeydeki azlığını gözler önüne serdi. 2020’de hükümetler sağlık bütçesinin sadece yüzde 2’sini ruh sağlığına harcadı ve bu oran orta gelir düzeyindeki ülkelerde yüzde 1’in altına indi.
O ülke iflas etmişti... Çocukların açlıktan bayıldığını söylemek yasaklandı