Baskıların Sonucu 'Onay' Oldu: Biden'den Yeni Adım
ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, çevreci grupların baskıları sonucu sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ihracatına yönelik onay sürecini geçici olarak durdurma kararı aldı.
Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, ABD Enerji Bakanlığı'nın LNG ihracat izinlerini teyit etmek için kullandığı mevcut ekonomik ve çevresel analizlerin yaklaşık beş yıllık olduğu ve artık potansiyel enerji maliyeti artışları veya sera gazı emisyonlarının etkisine ilişkin son değerlendirmeler gibi konuları yeterince hesaba katmadığı belirtildi.
Açıklamada, ABD Enerji Bakanlığı söz konusu izinler için temel analizlerini güncelleyinceye kadar Biden yönetiminin, Serbest Ticaret Anlaşması olmayan ülkelere LNG ihracatına ilişkin bekleyen onayları geçici olarak durdurduğu aktarıldı.
ABD'nin halihazırda dünyanın bir numaralı LNG ihracatçısı konumunda bulunduğu ve ülkenin LNG ihracatının 10 yılda 2 katına çıkarılmasının hedeflendiği belirtilen açıklamada, söz konusu kararın, ABD'nin kısa vadede müttefiklerine LNG tedarik etmeye devam etme kabiliyetini etkilemeyeceği kaydedildi. Açıklamada, geçen yıl ABD'nin LNG ihracatının yaklaşık yarısının, Avrupa'ya yapıldığı anımsatıldı.
BIDEN: DERİNLEMESİNE İNCELEYECEĞİZ
ABD Başkanı Biden da konuya ilişkin yazılı açıklamasında, "Bu süreçte LNG ihracatının enerji maliyetlerine, Amerika'nın enerji güvenliğine ve çevremize olan etkilerini derinlemesine inceleyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Ayrıca ABD Enerji Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada da "Serbest Ticaret Anlaşması olmayan ülkelere yönelik ek LNG ihracat izni taleplerinin, kamu yararına olup olmadığına ilişkin analizlerde kullanılan değerlendirmelerin güncellenmesine" yönelik sürecin başlatılacağı bildirildi.
Bekleyen başvurulardaki geçici duraklamanın, mevcut durumda izni olan ihracatları etkilemeyeceği belirtilen açıklamada, kararın ABD'nin Avrupa ve Asya'daki müttefikleri ile halihazırda izin verilen diğer alıcılara sağladığı tedariki etkilemeyeceği vurgulandı.
İklim aktivistleri, yeni LNG projelerinin kirlilik nedeniyle yerel topluluklara zarar verebileceğini, küresel olarak fosil yakıtlara bağımlılığı onlarca yıl boyunca değiştirilemez hale getirebileceğini ve yanan gazlar ile güçlü sera gazı metanının sızıntısından kaynaklanan emisyonlara yol açacağını savunuyor.