Türkiye'de medya kuruluşlarında da çalışan ve 6 yıl önce ABD'ye taşınan 35 yaşındaki Emine Yılmaz Özsoy, geçen hafta pazar günü sabah erken saatlerde New York'taki tren istasyonunda bir saldırgan tarafından trenin önüne itilerek ağır yaralandı. Korkunç saldırıyla ilgili dün görülen davada savcılık, “nedensiz saldırı” sonrası Özsoy'un boynundan aşağısını hareket ettiremediğini bildirdi. Ailesi ve yakınları Emine'nin tedavi masraflarını karşılayabilmek için kampanya başlattı.

ABD'de Türk sanatçıya korkunç saldırı! İlk sözü 'Ölecek miyim' oldu

Emine Yılmaz Özsoy ABD basınının gündeminde. Korkunç olayla birlikte New York'taki metro hattının güvenliği de sorgulanıyor. Özsoy'un yaşadığı da New York'taki ilk olay değil.

Omurgası çatlayan ve kafa tasında derin yırtık oluşan Emine Yılmaz Özsoy’un boyundan aşağısı felç. Parmakları kırılan Özsoy’un dört kan damarı da hasar görmüş.

39 yaşındaki zanlı, Emine Yılmaz Özsoy’un başını iki eliyle tutarak tüm gücüyle kadını istasyon hızla ayrılmakta olan hareket halindeki trene doğru itti.

Uzun bir iyileşme süreci bekliyor

Voa Türkçe'nin haberine göer New York Presbyterian/Weill Cornell Medical Center’da tedavi altına alınan ve zor iki operasyon geçiren genç kadını uzun bir iyileşme süreci bekliyor.

Eşi Ferdi Özsoy, Emine Yılmaz Özsoy’un tedavi masraflarının karşılanması amacıyla “gofundme” üzerinden bağış kampanyası başlattı. Emine Özsoy’un ailesinin ABD’ye gelebilmesi için de vize almaya çalışıyor.

New York'taki metro hattının güvenliği de saldırıyla birlikte sorgulanır oldu.

New York Times’a konuşan eşi Ferdi Özsoy, Emine Özsoy’un kısmi felç durumunun devam ettiğini ancak biraz daha güç kazandığını ve Pazar gününden bu yana yaşadığı her şeyin bilincinde olduğunu söylüyor.

Şu anda her iki kolunu kaldırabilen Emine Özsoy ellerini ve bacaklarını henüz hareket ettiremiyor. Kuzeni Deniz Gündüz de Emine Özsoy’un hastanede başında bekleyenlerden.

Ferdi Özsoy, Emine Yılmaz Özsoy’un durumuyla ilgili Türkiye’deki ailesini her gün bilgilendiriyor.

Emine Özsoy’un eşi Ferdi Özsoy New York Times’a verdiği röportajda, tüm New Yorklular’ın bu şiddet olayları üzerine düşünmesi gerektiğini belirtiyor ve ekliyor: “Bu metro istasyonları yalnızca bir kişiyi bir noktadan diğerine götürmeye yaramıyor. Metro istasyonları bir kentin ana arterleri. Bu ana arterlerde güvende değilsek, nerede olacağız?"