Cenazeden virüs kapıp ölen imamın eşi: Hastayken soruşturma açtılar

Koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirenlerin cenazelerini yıkamakla görevlendirilen ve koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden imam Osman Çilenti, cenazeleri kendi eldiven ve maskesiyle yıkamak zorunda kaldı.

Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde imamlık yaparken, müftülükle yaşadığı sürtüşme sonucu koronavirüslü cenazeleri yıkamakla görevlendirilen Osman Çilenti hayatını kaybetti. Vefat eden imam Çilenti'nin eşi Rahime Çilenti, Şule Aydın'ın sunduğu Haber Masası'na bağlandı. Rahime Çilenti, "Eşim orada başına gelen başka olayları dile getirmişti. Bundan sonra 35 kilometre uzaklıktaki bir köyde görev yapıyordu. Birkaç ay önce de cenaze yıkamayla görevlendirdiler. Görevi için de sık sık denetime gittiler. İki denetimde orada olmayınca hakkında tutanak tutuyorlar. En son koronavirüslü bir hasta yıkadığında hiçbir önlemin olmadığını söylemişti. Kendi eldiveni, kendi maskesiyle yıkamıştı. Zaten kendisine hiçbir eğitim verilmemişti. Kendisiyle birlikte on beş kişiye hiçbir eğitim verilmemişti. Cenaze yıkandıktan sonra da on dört gün boyunca bu kişinin ev izolasyonunda kalması beklenmez miydi? O kendi kendini korumaya çalışmıştı. Koronavirüslü hastanın nasıl yıkanacağını birilerine sormuş mesajla, öyle yıkamış. Yıkadıktan üç gün sonra ateşlenmeye başladı. Üçüncü gün koronavirüslü bir cenaze için yine aradılar. 'Birkaç imamı daha aradık, ulaşamadık.' dediler. Hasta olduğunu, gelemeyeceğini söyledi. Müftülüktekiler inanmamışlar, görevini ihmal ettiğini düşünmüşler." diye konuştu.

"Test sonucunu bizzat getirmesini istediler"

Osman Çilenti'nin test sonucunu bildirdiğinde, karantinada olmasına rağmen sonucu bizzat getirmesini istediklerini söyleyen Rahime Çilenti, "Eşimin testi pozitif çıktığında, bunu kuruma bildirdi. Telefonla kabul etmeyeceklerini, test sonucunu getirmesi gerektiğini söylediler. Hem kendisinin hem ailesinin karantinada olduğunu söylemesine, dışarıdakileri riske atmak istemediğini söylemesine rağmen dinlemediler. Bunu birçok koronavirüslü imama da yapmışlar. Eşim getirmemekte ısrar etti, sonucunu Whatsapp'tan amirlerine gönderdi. Daha önce tuttukları tutanağın savunmasını hasta haliyle, telefonla aldılar. Eşim konuşacak gücünün olmadığını söylediği halde, ısrar ettiler. On dakika boyunca savunma aldılar. Murakıb özel şoförüyle geldi, o halde savunmayı imzalattı. Yukarı da çıkmadılar, asansöre koydular savunmayı. Ne ceza vereceklerse, iyileştikten sonra verselerdi." ifadelerinde bulundu.

"Vefat ettikten sonra aramadılar"

Osman Çilenti'nin ölümünden sonra müftülüğün taziye için bile aramadığını söyleyen Rahime Çilenti, "Diyanet de on iki gün sonra aradı. Taziye mesajı  yayınlamadılar. Kendi kurumlarındaki bir çalışana bu kadar mı değer veriyorlar? Eşim kesinlikle koronavirüsü o cenazede kaptı. Teçhizat ve eğitim vermeden gönderenler kimse, sorumlular kimse cezalandırılsın. Diğer on beş imam da koronavirüslü cenazeyi yıkamaya zorlanmış. Bu on beş kişi neye göre belirlenmiş? Teçhizat ve eğitim verilmesi gerekmiyor muydu? Cenaze yıkadıktan sonra on dört gün karantinada olmaları gerekmiyor muydu?" dedi.

"Baskılar ondan sonra başladı"

Eşinin yaşadıkları lojmana oturulamaz raporu verilince müftülüğe başvurduğunu söyleyen Rahime Çilenti, "Eşim müftülükten lojman ya da merkeze tayin istemişti. Bunu yapamayacaklarını söylediler. Aynı durumdaki imamlar merkeze tayin edilince, eşim de bunu dile getirdi. Zaten bu baskılar da ondan sonra başladı." diye konuştu.